mülteci

entry47 galeri10
    22.
  1. devlet eliyle toplu olumlerden olum begendirilen kalabiliklara kapilari sonuna kadar acmak tarih boyunca turklerin yaptigi en belirgin insani durumdur.

    ancak: multeci adi altinda eli silahli parali cani askerleri siginmaci olarak, zamani gelince kullanmak uzere topraklarinda istifleyenler ise vahsetin en buyugune imza atmaktadir.
    0 ...
  2. 21.
  3. Askerliğim boyunca sürekli karşılaştığım zavallı insanlar.
    0 ...
  4. 20.
  5. insanin yapacak baska bir seyi olmadiginda siginmak zorunda oldugu kimlik sanirim.

    Tren istasyonlari, parklar, couchsurfing evleri, cadir gibi geziye cikan her gencin yolunun dustugu yerlerde konakladim. isin ucunda gezmek olunca insan sartlari kesinlikle goz onunde bulundurmuyormus simdi anladim. Su an ankara'dan istanbul'a donmek icin kuzenimin aklina uyarak fiyati ucuz diye bilet aldigimiz bir kahramanmaras otobusundeyim. Butun yolculugu ve dolayisiyla geceyi multecilik ne kadar mecbur kalindiginda yapilabilir bir sey diye dusunerek gecirecegim. insanlar neler cekiyor kim bilir.
    0 ...
  6. 19.
  7. 18.
  8. 17.
  9. kacak gocek baska ulkelere gelirler.
    kendi ulkelerine gonderilmelidirler.
    0 ...
  10. 16.
  11. güzel bir şebnem ferah şarkısı.
    0 ...
  12. 15.
  13. 14.
  14. 13.
  15. Evelyn Anthony'nin bir kitabı. Kitabın kahramanları; ivan adında batıya iltica eden bir rus ajanı ile davina adında güzel ve zeki bir casus. Davina başta ivan'ın ağzından bilgi almakla görevli iken daha sonra aralarında duygusal bir ilişki başlar. Daha sonra peşlerine KGB düşer ve olaylar gelişir...
    0 ...
  16. 12.
  17. haluk levent'e ait güzel bir parça.

    Aşkın sanki sürgün yeri sonsuza kadar
    Bir kaçak göçmen misali ruhumu sarar
    Şarşırsam çalsam kapını hayalin açar
    Damla damla kalbime yokluğun batar.
    Bu yaraları ben açmadım ki
    Kaybetmekten korkmadım ki
    Kendi kendime susmadım ki
    Ama bilirim en sonunda
    Mülteciyim ben sana
    Sığınacak bir yerim yok ellerinden başka
    Sana bıraktığım acımı
    Kaçtım hasret yollarından
    Bir küçük gülüşün için
    Düşünmeden geçtim canımdan.
    0 ...
  18. 11.
  19. 10.
  20. Yönetmen,Senaryo :reis Çelik
    Oyuncular: Halil Ergün, luk piyes,ibrahim Balaban, Derya Durmaz, Necmettin Çobanoğlu, Yüksel Arıcı
    Vizyon Tarihi:07.03.2008
    konusu: van, Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan, 20 yaşında bir gençtir. Şivan'ın (luk piyes) dedesi Şaho, varlığını sürdürebilmek için hem devlet güçlerine hem de bölgede güçlü olan örgüte mesafeli duran Givdanlı aşiretinin ağasıdır. Şivan, sevdiği kız Berfin ile tarlada buluştuğu bir gün, tarlaya sabotaj düzenlenir ve köyün tüm harmanı yakılır. Olay üzerine başlayan polis sorgusu, olay anında tarlada olduğu kanıtlanan Şivan'ın hayatını geri dönülmez bir şekilde değiştirir. Sorguya alınan Şivan, hem polis ve örgütün arasında kalmıştır. Torununun hayatının tehlikede olduğunu düşünen dedesi Şaho, Şivan'ın yurtdışına çıkarılmasını sağlar. Bir şebeke aracılığıyla Almanya'ya kaçırılan Şivan, burada bir sığınmacılar kampına yerleştirilir. Ne var ki dilini bilmediği bu ülkede Şivan'ı Türkiye'de yaşadığı deneyime farklı boyutlar ekleyecek bir sınav beklemektedir.

    notlar: reis çelik "inat hikayeleri"nden 4 sene sonra 4. sinama filmiyle ekrana çıkıyor. uluslararası göç ve yabancılaşma sorunlarını işleyen gerçek olaydan alınmış filmdir.yurt dışında devlet ile terör örgütü arasında kalmış gencin hikayesidir. finlandiya kültür bakanlığı'nın davetlisi olarak 2000'de oulu kentinde tanıştığı türk göçmeni bir akıl hastasının hikayesini dinleyen çelik olayı almanya mülteci kampına taşımıştır. yönetmen kaçak girip ordaki yaşamı gözlemlemiştir bir kaç kez yakalanmıltır. nürnberg sindorfkampından izin almış fakat 6 yıl sonunda eyalet rahatsızlık duymuş ve çekimi yasaklamıştır bunun üzerine kırklareli kavaklı göçmen misafirhanesinde benzeri kurulmuş çekimlere orada devam edilmiştir.filmin başrolünde almanya mülteci kamplarında danışmanlık yapan luk piyes'de oynamaktadır.(almanya doğumlu ama gerçek adı haluk'tur)
    0 ...
  21. 9.
  22. 8.
  23. bir reis çelik filmi.
    yönetmeninin:
    "Günümüz dünyasının en büyük sorunlarından biri olan göç ve göçmenlik, insanlığın en büyük dram öykülerini içinde saklamaktadır. Bu filmin öyküsünü, istemediği halde göçmek durumunda bırakılan bir genç insanın gerçek dramından esinlenerek yazdım. Yaklaşık altı yıldır peşinden koştuğum bu öykü için ben de Almanya'daki mülteci kamplarına gizlice veya izinli olarak girişler yaptım. Bunu yapmamın nedeni hikâyeyi anlatırken gerçeklik duygusundan kopmamaktır. Bu öyküye sadece Almanya ve Türkiye'de geçen özel bir öykü olarak bakmadım. Anlattığım hikâye Amerika'dan Afrika'ya, Çin'den Afganistan'a, Irak'a kadar dünyanın her hangi bir noktasında geçebilir. insanlık bu dramı hep yaşadı, bundan sonra da artarak yaşamaya devam edecektir." diyerek anlattığı film.
    0 ...
  24. 7.
  25. bire bir anlamına bakılacak olunca sığınmacı, sığınan birey manasına gelen mülteci, günümüzde pasaport, vize, ayak bastı harcı gibi işlemlere parası yetmeyerek, ya da kendisini kabul etmeyen bir ülkeye gizlice girme çabasıdır, başka yolu yoktur girmek zorundadır, çünkü kendi yaşadığı yerde sosyo-ekonomik koşullar yüzünden barınamaz olmuştur, kaçıp gitmeyi kurtulmak sanmıştır, ancak kaçtığı savaştan daha büyük olan, kişisel savaşının içine düşebilecek olan insandır.
    2 ...
  26. 6.
  27. bir şubat erken sabahında, soğukta hani, kalktığı yatakta bıraktığı sıcaklığına sığındım genç bir kadının, o görmeden.. yüzyıl uyumayı istedim.. dönmese dedim.. hani..
    1 ...
  28. 5.
  29. şebnem ferah ın can kırıkları albümünden sözleri de muhteşem parçadır .içinde bir yerlerde mutlaka bulursunuz kendiniz.

    ben bir mülteciyim
    kendi yüreğimden başka
    sığınacak yerim yok yurdum yok

    ben bir mülteciyim
    yüreğime sığındım
    burda savaş çıksa bile ölen yok

    tüm hayallerin sonsuzluğa
    ve sona erebildiği yerdeyim
    tüm niyetlerin bedenleri varmışcasına
    görülebildiği bir yerdeyim

    ben bir mülteciyim
    yüreğimde yaşıyorum
    esir değil kul hiç değil
    kendimde yaşıyorum

    ben bir mülteciyim
    burda aslında sınır yok
    kazanmak kaybetmek yok
    bu güçten daha büyük güç yok

    artık eminim her şey içimde filizlenip
    istersem büyüyor bakmazsam çürüyor
    aşil topuğum aşktı,
    başka yüreklerde mutlu olmadım, yaşayamadım

    tüm kitapların arasında kurutulup saklanan
    anılarla dolu bir yerdeyim
    tüm sözcüklerin cümlelerden kurtulmuş gibi
    incitmeden özgür kalabildiği yerdeyim
    0 ...
  30. 4.
  31. uğultunun içinden aydınlık bakışlı, çocuksu gülüşlü parçalar göründü. önce ürktü; bütünün kolluk kuvvetleri avare bir parçayı hoş görmezlerdi. sonra içini bir ferahlık kapladı. sanki bütün tek bir parçaydı yine. her şey yerli yerindeydi yeniden. bütünün aydınlık parçaları onunla dayanışıyorlardı. çılgınca olmasa da hatırı sayılır bir kutlamaya giriştiler. gece ile gündüz, acıyla neşe birbirine karıştı."
    0 ...
  32. 3.
  33. aidiyet duygusundan mahrum olma halidir bir nevi... daha iç mevzulara girilirse şayet kendinden uzaklaşamama durumudur... ''mülteci kederim moduna kadar içselleşebilecek kaçış...
    0 ...
  34. 2.
  35. uluslararası anlaşmalardan dolayı, çok iyi davranılması gereken zümre. iltica hakkı verilmesse eski vatanlarına şutlanırlar.
    0 ...
  36. 1.
  37. uğradığı baskılar yüzünden isteği dışında ülkesinden ayrılmak zorunda kalan ve yurttaşı olduğu devletin korumasını yitiren yurtsuz göçmen.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük