müziğin insan ruhuna en yakınlaştığı anda ciddi anlamda mesajlar verip bize ortak olması anı. insandan çıkan bir sesler ordusu insana öyle güzel hücum eder ki 12den vurur. Çünkü özellikle sözsüz müzik, en tarafsız ve sınırsız dışavurumdur.
müziğin evrensel bir dile sahip olduğunun en kesin kanıtıdır.
vivaldi' nin mevsimler'i buna en güzel örnektir. ne eserden, ne de neyi anlattığından haberi olmayan bir insan bile, kendisini vererek dinlediğinde;
sonbaharı, dökülen kızıl kahverengi yaprakları hisseder, sonbaharın o hüzünlü havasına kaptırır kendini.. sokakta yürürken ayaklarının altında uçuşan yaprakları ve çıplar ağaçları görür gibi olur.
ilk baharın mırıltılı coşkusunu hisseder sonra, kuş cıvıltılarını tabiatın uyanışını teninde hisseder yüreği coşku dolar. sonra yazın sıcaklığı ve koşma isteği..
kişiden kişiye değişse de hissedilenin tanımı, dinleyen herkes mevsimleri ve mevsim geçişlerini hisseder.
müziğin söze ihtiyacı yoktur..müzik zaten namelerle konuşur... hem de çok sesli olarak.
-müzisyenseniz eğer-
sizin için birçok kişinin algılamasından farklıdır müziğin konuşması. farklı şeyler duyup farklı yorumlar çıkarırsınız. eğer farklılıkları düzgün şekilde insanlara gösterebilirseniz o zaman insanlar farklı dillerde algılayabilirler müziğin konuşmasını. çünkü farklılık müziği şık ve leziz gösterir.