imkansızı istemekle doğru orantılı bir durumdur. örneğin, aşık olunan kişi evli birisi olabilir bazen. bazense başka birisine aşık birisi. işte bu anda her şey kör bir bıçağa dönüşür. hiçbir şeyi kesmez! ne hayat ile olan bağları. ne de ümitleri.
hatta, en trajikomiği kişi, aşık olduğu kişiye, o'na olan aşkını söylemek isterken aşık olunan kişi de başka birisine aşık ise, ve sizden hızlı davranıp da bu aşkını itiraf etmeye başlıyorsa zamanlama hatasından ibaret bir kaderdir sizinkisi.
sadece dinlersiniz. aşık olduğunuz kişinin çektiği aşk acısı sizin ruhunuzu incitir. canınızı yakar. ilk defa, yetersiz olduğunuzu kabul edersiniz. bu esnada, evrendeki en zor şey ile karşı karşıyasınızdır. bir kişinin kalbinde başka birisi varken o kalbe girmeye çalışmak!
kesinlikle başarısızlıkla sonuçlanacak bir eylemdir sizinkisi. evet. eylemdir bu. illegaldirdir hem de. yasal değildir. eylem olduğu için, illegal olduğu için de adı aşk'tır. adı tanrı'dır!
evren yaratıldığından beri varolandır. sonsuza kadar da varolacak olandır. tüm canlılar ölse bile hep olacak olandır. aslında, kalple alakası yoktur bu kavramın. bu duygunun. maddenin yasasında, tabiatın kanununda bu vardır: aşk!
onun içindir ki iki seven kavuşamadığında bu duyguya aşk demiştir üstad. imkansızı makuldur. ve, imkansızı daha kalıcı. acının bir estetiği var mıdır bilinmez ama, bu duygunun her hali başlı başına barok bir asalet kokar. ihtişamlıdır. gösterişli. göz boyamayla alakası yokturdur. varolandır. sadece görmek gerekir. bakma değil! görmek!
hissetmek! hiçbir zaman sizi terketmeyeceğine inanmak! amaç, sevilen kişinin mutluluğu ise eğer, o'nun mutlu olması için her şeyi yapabilmeyi göze almaktır. bazen, nedensizce çekip gitmektir o kişinin hayatından. o nedenini bilemeden!
bazense, gölge gibi o'nu izlemektir! saçının tek bir kılına zarar gelmesin diye! bir hayalet gibi o'nu izlemek! yürürken, kaldırımlardaki ayak izlerine başka insanların basmasını engellemek için ardı sıra yürümek!
bazen başkasını seven birini sevmektir. bazen seni istemediğini bildiğin birini sevmektir. bazen ise aşka senin kadar inanmadığını bildiğin bir insanla bile bile lades olmak uğruna mücadele vermektir. en acı vereni de 3. şıkta gizlidir. yanındadır, yanındaymış gibi yapar, seviyormuş gibi görünür, aynı şeyleri paylaşıyormuşcasına yaşar. -mış gibi yaşamaktır bu. öylesine, önemsizce, inanmadan... karşındakinin derine indiğini bile bile yüzeyde ikamet eden birini derinlere çekme isteği, imkansızla boğuşma ve belki de derinlerde yapayalnız boğulmadır.
onun için her önemsiz ayrıntıya hayatını adamaktır. her el tutuşunda onun buz gibi ellerine ateşten parmaklarınla karşılık vermektir. yüzünü her boynuna gömdüğünde yazdığın, yönettiğin ve oynadığın senaryoya dalmaktır. hem de gerçek hayattan alıntı olmayan bir filmde. sen şarkı sözlerindeki derin manalara dalarken onun melodi ile oyalandığınu bilirsin. sen onun için her nefesi içine çekerken onun yaşamak adına, ihtiyaç adına derin derin ciğerlerini doldurduğunu bilirsin.
herşeye anlam yüklersin karşındaki anlamsızlığa rağmen. mazoşist bünyenin karanlık gecelerine dalarsın. kaybolur, ölmeye yakınlaşırsın. ama asla çıkmak için elini uzatmazsın. nefes alamadığın her an, çıplak bedenin ve ruhunla soğuk, karanlık ve havasız odalarda kalacağını bile bile yüzünde göz yaşlarının ıslattığı dudaklarındaki gülümseme görülür. acı ile ama onunla olmanın verdiği hazzın oluşturduğu çarpık bir gülümseme. aynada gördüğün sen değilsindir artık. sadece onun peşindeki cansız gölge olmuşsundur. en büyük bağımlılardan da betersindir. çünkü her maddenin bir ikamesi varken o'nun yerini tutan hiçbir şey yoktur. bildiğin tek şey ruhun seni terk edene kadar da olmayacağıdır...
mutlu olmak için aşık olunmaz. mutluluk ümidiyle aşık olunur.
şimdi gelip burda ümit, umut, mutluluk ilişkisi üzerine konuşacak değilim. fakat ümit, mutlu olmayı istemektir. bir insan bir şeyi ne zaman ister? o'na sahip olmadığında.
yani mutsuzsanız ümid edersiniz; mutlu olmayı.
zaten aşk bu kısa sayı doğrusu parçacığı üzerindeki anlardan meydana gelir. yani mutsuzsunuzdur, mutlu olmak istersiniz --aşık olursunuz-- mutlu olduğunuzda ya da uğraşmaktan sıkıldığınızda da vaz geçersiniz.
yaşayamadığım bir şeysin sen, elinden tutup sokağa çıkamadığım
kış günü bir avuç kar süremediğim yüzüne
otlar ve çiy damlalarıyla sevişemediğim
kımıldatmayan bir bakış, bir söz
tam söylenecekken açıp kapıyı
karanlık ağzımı ışıklandıran, yakan fotografları
gümüş laledan masamda birden leylak...
dirhemleyen sevincimi ışıktan tartacında
can alıp veren, su verip gönül yağmalayan
kurnaz bakkal, hırkama göz diken
yaşayamadığım bir şeysin sen, kokular dağıtıp
kendine yeni adlar yakıştıran
beynimde civa damlacığı, şehvetin sinir telleriyle
dokuyan kazaklarımı göz çukurlarımı aşkın
tılsımlı gövdesiyle ovan
yastıkta bir yumak saç
boynu kıvrılıp ölmüş güvercin, dokunamadığım
şeylersin sen, bitiremediğim...
*---mutsuz---*---mutsuzluktan sıkılıyor ve bu yüzden mutlu olmayı ümid etmeye başlıyor---*---karşısına kendisini mutlu edebileceğine inandığı biri çıkıyor---*---aşık oluyor---*---mutluluğa ulaşıyor ya da çabalamaktan sıkılıyor---*---ayrılıyor---*---mutsuz---*---mutsuzluktan sıkılıyor ve bu yüzden mutlu olmayı ümid etmeye başlıyor---*---karşısına kendisini mutlu edebileceğine inandığı biri çıkıyor---*---aşık oluyor---*---mutluluğa ulaşıyor ya da çabalamaktan sıkılıyor---*---ayrılıyor---*---mutsuz---*---mutsuzluktan sıkılıyor ve bu yüzden mutlu olmayı ümid etmeye başlıyor---*---karşısına kendisini mutlu edebileceğine inandığı biri çıkıyor---*---aşık oluyor---*---mutluluğa ulaşıyor ya da çabalamaktan sıkılıyor---*---ayrılıyor---*---mutsuz---*---mutsuzluktan sıkılıyor ve bu yüzden mutlu olmayı ümid etmeye başlıyor---*---karşısına kendisini mutlu edebileceğine inandığı biri çıkıyor---*---aşık oluyor---*---mutluluğa ulaşıyor ya da çabalamaktan sıkılıyor---*---ayrılıyor---*---mutsuz---*---mutsuzluktan sıkılıyor ve bu yüzden mutlu olmayı ümid etmeye başlıyor---*---karşısına kendisini mutlu edebileceğine inandığı biri çıkıyor---*---aşık oluyor---*---mutluluğa ulaşıyor ya da çabalamaktan sıkılıyor---*---ayrılıyor---...
(rev 1.1)
aşık olmanın kuralıdır dedik, aha işte çizelgesi. yerse.
bile bile aşık olunmaz, aniden oluverirsin. aşk tamamen bilinçsizliktir, bilinç kaybıdır. sonunu düşünmezsin. biteceğini aklına getirmezsin. o duygularla yaşarsın.