1. kalbinizi nefretten arındırın. - affedin.
2. düşüncelerinizi endişelerinizden arındırın. - çoğu zaten hiç gerçekleşmez.
3. basit yaşayın ve elinizdekilerin kıymetini bilin.
4. daha çok verin.
5. daha az bekleyin.
kahramanımız banyo yapıyor , baya baya soğuk su geliyor musluktan ama az sonra sıcak su geleceğini bildiği için soğuk suyun vücudumda oluşturduğu etkiye hiç aldırış etmiyor. çünkü az sonra biraz sonra oraya kaynar derecesinde su döküp,üşüme etkisini tamamen yok edebileceğini biliyor.
hayatta aynen buna benzer bir kişi lokantada yemek yerken cebinde hiç parası yoksa endişelenir,ama bu kişi aslında parası olan fakat o an için yanında parası olmayan biriyse yaşadığı bu duruma gülebilir bile ! ilginç değil mi?
yaşanan durumlar birbirinden farklı değilken bünyelerdeki reaksiyonun bu kadar farklı olması. islam dininin de bize sunduğu genel perspektif bilindiği üzere bundan farklı değildir. cennet beklentisi ve bunun için katlanılanlar şeklinde özetleyebiliriz.
din içerisinde daha sosyolojik merkezli bir söz ararsak ''dünyada mutlu olmak için dünyayı küçümseyin'' şeklinde bir sözü buraya taşıyabiliriz. (bkz: cüneyd-i bağdadi) konuyla yakınlık taşıyan bilimsel kuramlara bir gözatmak gerekirse;
___________________ . ___________________
_________________ . ___ . ________________
yukarıda verilen iç nokta size bir üçgeni çağrıştırdı değil mi? evet bu konuyla ilgili olarak yıllar önce fazla fazla çalışma yapılmış aslında bu yukarıda verdiğim örnek sadece bir kuralı ve bu konu genel olarak gestalt psikolojisi şeklinde adlandırılmış , tam anlamı bu olmayabilir fakat özetle nesneler ve olaylar bizim algıladığımız şekilde zihnimize yerleşir.
dolasıyla burdan da soğuk suya az sonra gelecek sıcak suyun habercisi şeklinde bakarsanız üşümezsiniz,dayanırsınız ! çektiğiniz sıkıntıları ,cennet ile düşlersiniz çok ta koymaz sanırım !
diyeceksiniz ki e dostum sen bize polyannacılık oyna diyorsun, bir kolumuz kopunca - ee diğer kolunuz hala duruyor sevinmelisiniz diyorsun bende diyorum ki valla onu ben demiyorum sonuçta ben ortaya koydum , he ayrıca baştaki bilimsel dil sonlara doğru kahve müdavimi ağzına dönüştü farkettim,abi ne yapayım kas kas nereye kadar yani ,sizde idare edin o kadar emek var sonuçta !
görmezden gelmektir bazen her şey gözlerinin önündeyken. bazen anı yaşamak, bazen geleceğe bakabilmektir mutluluk. bazen elindekilerin değerini bilebilmek, bazen de sahip olmak istediklerinin hayalidir.
bilirkişilere göre her durumda pozitif olabilmek ve gülümsemek imiş. ben yaptım olmadı orası ayrı. mutluluk içindedir, sebeplerin yoksa mutlu olmak için mutluluk çemberi daralır, olumsuzluk çukuruna düşersin. en nihayeti somurtkan bir yüz.
mutlu olmak için insanın giderilmesi gereken ihtiyacının kalmamış olması gerektiğini düşünmekteyim. mutsuz olduğumda, canım sıkkın olduğunda sims'teki needs bar'ı getiririm gözümün önüne. mutlaka birisi eksiktir ki mutsuzumdur. mutlu olmak o kadar basit çünkü bence.
insanın hayatının çoğu zamanında yakaladığı ama bir türlü farkedemediği formüldür. bazen keşke "a kare+b kare=c kare" desek ve hopp! mutluluk ayağımıza kadar gelse diyoruz ama bu mutluluk. ne hipotenüs formülüyle bulunuyor ne de kimya denklemleri, redoks tepkimeleriyle. sadece karşına çıkmasını beklemek zorundasın.
şimdiii kocaman bir kazan alıyoruz. içini say suyla % 75 ini kaplayacak şekilde dolduruyoruz.
-içine anne sevgisinden bir tutam,
-yağmur kokusundan bir avuç
-var olmasını istediğimiz en büyük hayallerimizin hepsini,
-en sevdiğimz müziklerden bir karışım,
-bir kaç gül yaprağı
-biraz dürüstlük, şevkat, sevgi, isteğe bağlı olarak istenilen miktarda aşk, biraz çömerlik koyup karıştırıyoruz.
-güneş ışığında 15 dk ka beklettikten sonra üzerine bir çorba kaşığı toprak atıyoruz.
çünkü toprak çömerttir, birleştiricidir, taşıyıcıdır.
-en son serin bahar rüzgarı eşliğinde servise hazır hale getiriyoruz.
sonra hergün yatmadan önce aç karna bir su bardağı içiyoruz karışımdan. işte mutluluğun formülü budur.
Buddha aydınlanmaya ulaştıktan sonraki ilk vaazında "dört yüce gerçek" ten bahsetmiştir.
ilk gerçek acının hayatın ve varoluşun bir parçası olması,
ikinci gerçek acıların kaynağının arzu ve istekler olması,
Üçüncü gerçek istek ve arzular bırakılırsa acıların sona erdirilebileceği,
Dördüncü gerçek ise acıların sona erdirilmesinin 8 yolunu anlatır.
Doğru kavrama,doğru düşünce,doğru söz,doğru eylem,namuslu kazanç,doğru çaba,uyanıklık ve doğru konsantrasyon mutlu olmanın 8 yolu olarak gösterilmiştir.
Manevi arınma, düşünme yoluyla doğruya ulaşma,ahlaki davranmaya vurgu yapan buddha tabiki bize ters düşmekte aşk,para,kariyer üçgeninde sıkışıp kalmaktayız.
çünkü ; mutlu olmayı istemeden mutlu olamaz kimse, herkes mutsuzluktan şikayet ederken, mutluluğu hep ikinci plana atar aslında mutluluk inandığın anda seninle olur. istersen kalır, istemezsen gider.( Kimi bunye acı sever çünkü acı güçlendirir)
kimine göre uzun ömür, kimilerine göre sevgilinin kollarında mavi gökyüzünü seyretmektir mutluluk.
kişiden kişiye değişse de tanımı, sonunda mutluluktur adı.
formül herkese göre değişir o yüzden binbir çeşit formülü vardır...
aklını kullan
iyice tanımadan hiçbir insana bağlanma.
bitmemiş ilişkilerin üzerine ilişki kurma, acı çeken sen olursun.
iyice soruşturup diğer insanların da haklı olabileceğini düsün.
seni takmayanı sen hiç takma, konuşmayanla asla konusma.
güvenmediğin biriyle asla flört etme.
yalanını yakaladığın kişinin düzelebileceğini düşünme.
insanlara doğru değer ver, hak etmeyenleri sil.
asla dönüp de arkana bakma.
sır tutmasını bil.
dostlarının sevgilinden daha önemli olduğunu unutma. onları asla sevgilin için satma.
hakettiğin sevgiyi alamadın mı? kendini üzme, sorun sen değilsin.
kimsenin lafıyla dolduruşa gelme, ama aklının bir köşesinde de tut.
kafanda bitirdikten sonra iki çift tatlı söz, iki damla gözyaşı için asla yumuşama.
seni sevenlerle kullananları iyi ayırt et.
seni dinleyip anlamaya niyeti olmayanlarla tartışma.
emrivaki oluşturulan dostlukları kabul etme.
eğer verdiğin sır o kişide kalmıyorsa ikinci bir sır şansı verme.
dostun olacak insanları bazı kriterlere göre belirle.
kendini öven insanlardan kaç.
karşındakinin doğruyu söylediğini varsayma.
kendine saygını yitirmene neden olacak hiçbir şey yapma. *
kişiye göre kriterleri değişebilen, genel bir sahası olmayan, zamanlara yayılmayan, genel olarak anlık tadların farkında olmakla mümkün olan duygu halidir..
nüansların farkına varabilmek, şikayetçi karaktere sahip olmamak, gerçek olan tek ilah a kul olup diğer esaretlerinden kurtulmakla gerçek mutluluğa ulaşmak mümkündür...
sokrat; kendini tanı. .
kendi içinde yolculuk yap. günlük tut. kalbin, gönlün, vicdanın ne diyor? neyi öne çıkartıyor? dünya ya bilinçli bakmanın yolu başta bu iç yolculuktan geçiyor.
mevlâna; ya olduğun gibi görün ya da göründügün gibi ol..
dürüst ol, adil ol, hakça düşün. içinden gelen sesin öne çıkardığı değerleri koru. hayatta birşeyleri korumak için ayakta kalmazsan her şey seni düşürür.
albert einstein; dünya'yı hayal gücü döndürür..
yaptığımız her şey hayal kurarak başlar. hayat -herkes için- hayalleri gerçekleştirmek ve yapabileceğinin en iyisi, olabileceğinin en güzeli peşinde gitmektir. bobby kennedy nin sözü gibi: diğerleri dünyaya bakıyor ve "neden" diye soruyor. ben bambaşka bir dünya düşünüyor ve "neden olmasın" diye soruyorum.