Mutluluk yoktur. Varsa da mutlak degildir. O yuzden mutlu olacam diye geri donusu olmayan kararlar almamak gerekir. Yaşayin geçin. takilmayin mutluluğa falan. Yoksa gerzekçe şerefsizce bir hayat yaşarsınız.
Edit. Ayrica formatin amina koydunuz. Bu baslia entry girdigim icin utaniyorum.
uzak diyarlarda değildir. başka ülkelere gitmek, orda yaşamak ile alakalı değildir.
zengin olmak, fakir olmakla alakalı değildir.
işyerinizdeki yüksek ünvanınızda saklı değildir, oturduğunuz lüks semtte de saklı değildir.
altınızdaki son model spor araba ile de ulaşamazsınız mutluluğa.
varsa vardır, yoksa yoktur. mutluluk her daim içinizdedir. birşeylere sahip olmakla hiç alakalı değildir. birşeylere sahip olamamakla da alakalı değildir. o içinizdedir.
Şu an dibine kadar yaşadığım duygudur.
insan mutluluktan ağlarmış. Bu yaşımda bunu da öğrenmiş oldum.
Hayatım aydınlandı.
Evet çok güzel günler yaşıyacağım diyordum. Bu ilk habercisi oldu.
Yiğenim oluyor!!!
Heyecandan,mutluluktan içim içime sığmıyor şu an. Daha şimdiden böyleyse bir de ufaklığı sağlıkla kucağımıza alınca nasıl bir mutluluk yaşayacağız tahmin bile edemiyorum.
Yeni can...
Yeni umutlar...
Yeni mutluluklar...
Ufaklık, varlığının haberi şimdiye kadar yaşadığım en güzel mutluluk oldu.
Seni heyecanla bekliyorum.
--spoiler--
“Psikologlar buna ‘hedonik adaptasyon’ diyor. Aslında ‘hedonik çark’ diyenler de var. Çarkta dönen hamster gibi arıyoruz mutluluğu. Müthiş çaba harcıyoruz, mutluluk getireceğini sandığımız şeyler için ama hep aynı yerdeyiz. Hiçbir yere varmıyoruz.
iki psikoloji uzmanı Philip Brickman ve Donald Campbell, insanın yanlış yollardaki bu nafile mutluluk arayışını şu şekilde özetliyor: Dış dünyada mutluluk ve haz arayışına çıktığımız her zaman aslında hamster çarkına girmiş oluyoruz. Sahip olduğumuz birşeyin, örneğin para ya da makam, daha fazlasını elde ettiğimiz zaman, önce kendimizi mutlu hissediyoruz. Ancak çok kısa süre sonra, elde ettiğimize alışmaya başlıyoruz.
Önceden ‘talih’ olarak gördüğümüz şimdiki seviyemiz yeniden ‘yetersiz’ gelmeye başlıyor. Ve, tattığımız mutluluk hissini sürdürebilmek veya yeniden kazanabilmek için yeniden bu kez daha fazlasının peşine düşüyoruz. Alıştığımız için, artık mutluluk için çok daha fazla şeye ihtiyaç duyar hale geliyoruz.”
--spoiler--