gökten düşen üç elmadan birini kafaya isabet etme durumudur. hangi masaldan düştüğüne göre değişen karakter mutluluklarına sahip olunabilir. kurbağa prens olunur, rapunzel olunur, külkedisi olunur ...
göreceli bir kavramdır.
yaşarken farkına varmaz zorda olduğunuz zaman daha bi sıkı kazınır hafızaya. Hoyrat davranılır mutluluk konusunda. Hep daha fazlasını daha iyisini ister insan. Şu an çok mutluyum lafını pek duyamayız ama eskiler hatırlanır ne güzeldi, ne mutluyduk...moralim bozuldu...
hiç bir zaman tam olarak elde edilemeyen, asla da tam olarak sahip olunamayacak duygu, zira bir yönden mutlu olunurken mutlaka baska bir taraftan bir şeyler bok olmaktadır
Küçük şeylerin değerini anlamak ama büyük şeylerin ne kadar çok istendiğini unutmamak.
Sevmek,sevilmek.Hayata pembe gözlüklerle veya at gözlükleriyle değil objektif bir gözlükle bakmak buna bakarken de umudu yitirmemek hep başarılı olmaya inanmak=Mutluluk.
en fazla birkaç hafta süren sonrasında ise yerini süresiz bir hüzüne bırakan his..mutlu iseniz bilirsiniz ki,mutsuzluk çok yakındadır.sanki kötü bir oyun gibi aldığınız mutluluktan daha fazlası, mutsuzluk olarak geri döner size
surekli pesinden kostugumuz ama hicbir zaman yakalamayı başaramadığımız duygu
resminin bile cizilemedigi bir sey, hangi tasin altinda, hangi kosede bilinmez ..
bazen yenilen güzel bir yemegin üstüne yakılan sigaradır,bazende özlenen bir sevgiliye doyasıya sarılmak,bazende uzaktaki dostun telefonudur o...her sekilde cıkabilir karsımıza bazen bir cocuk bazen bir eş,bazen bir aile...önemli olan onun sekli değil onun nasıl yakaladıgımızdır onu görebildigimiz yerde yasayabilmemizdir.sıcak bir agustos gecesi yatagınızdan kalkıp kanasıya içtiginiz bir bardak sudur bazen mutluluk bazende yarin gözündeki bir sevdalı bakıs...o her yerdedir her sekildedir,önemli olan beklemek değil görebilmektir...
zülfü livanelinin okunası kitabıdır.Doğu ile batı arasındaki farkları ortaya çıkaran ve insanların her gördükleri hayat tarzlarından hemen etkilendiklerini bize anlatmaya çalışan bir kitap.