gecenin dördünde, evinde aşık olduğun insanla beraber sigara içmek için pencerenin önüne gittiğinde dışarıdaki buz gibi havayı sizden uzak tutan buharlaşmış camları görüp gülümsemek ve camda parmak izlerinizi bırakmak.
yağmurun altında futbol oynarken bardaktan boşanırcasına yağan rahmete inat hayvan gibi terlemektir. kemik sesleri kulakları tahriş ederken testesteronun damarlardan yayılışını vucudun her zerresinde hissetmektir. tabi ki sonra da maçı kazanmak ve maçtan sonra soyunma odasında 2 tane hatunla deliler gibi sevişmektir.
44. altın portakal film festivalinde 5 dalda ödüle sahip olmuştur. özgü namal en iyi kadın oyuncu, murat han en iyi erkek oyuncu ve zülfü livaneli en iyi film müziği dalındaki ödüllere sahip olmuşlardır.
Yanlizca insanlara mahsus bir olgudur. rahatlik ile karistirilmamasi gerekir. soyle ki yaris atlari da yem, ahir, bakim mukemmeligi bakimindan rahat ve refah icinde bir hayat surerler. fakat yaris atlari mutludur diyebilirmiyiz ? tabii ki de hayir. cunku mutluluk maddi degil manevi hazlarla duyulan bir haldir.
içte bir yerlerde hissedilen, kanatsız uçabilme duygusunu beraberinde getiren, sırıtma olarak dış dünyaya yansıyan, tanımı zamana göre değişebilir olan kavramdır.
öyle ki bu bazen aşık olmaktır, bazen beklenen sıcak bir gülümsemedir, bazen sadece güneşli bir gündür, bazen aniden başlayan yağmurdur, bazen geri gelen elektriktir, bazen çikolatalı bir dilim pastadır, bazen öpücüktür, bazen anne kucağıdır, bazen çok istenilen bir şeyi almaya gittiğinde onun indirime girmiş olduğunu görmektir, bazen telefona gelen bir mesajdır... bla bla bla
mutluyum mutlusun mutlu mutluyuz mutlusunuz mutlular *
kesinlikle bir obje veya bir olgu ile elde edilemeyecek şey. tanımını yapmak bile gereksizdir. tanrıya inanmak gibidir. onu hissedersiniz ama göremezsiniz.