hiçbir haltı kafayı takmamak. sonra her şeyin bokunu çıkarıp ne yaptım diyebilirsiniz, okul uzatabilirsiniz, bankalar ve borçlular peşinizde olabilir asıl önemli olan orası zaten eğer o kısımları da takmıyorsanız tamamdır arkadaş siz çok yaşarsınız mutlu, mutlu.
yetinmektir. doğamız gereği her zaman daha iyisini ya da daha güzelini hayal eder, elimizdekiyle yetinmeyiz. hep "daha çok" olmak zorundaymış gibi. tabi ki amaçsız, hedefsiz yaşanmaz ama her zaman daha iyisi, daha güzeli, dahası dahası diyerek elimizdeki ya da yanıbaşımızdaki güzellikleri kaçırırız. o yüzden önce yetinmek gerekiyor. tabi ki yetmek de.
kendin gibi oldugunda mutlu olucagını sanan kendini gerçekleştirilmemiş insanlara söylüyorum bunu . yok kardeşim öyle özgürsün mutlusun olmuyo .birinin emri altında yaşa inan daha mutlu olursun .
seni mutsuz edebilecek her şeyi elimine etmek en güzel yoludur.
mesela bir kişiden hoşlanıyorsun fakat o seni sevmiyor. onunla konuşmaya çalışacaksın fakat seni dikkate almayacak, isteksiz cevaplar verecek. senin de buna fena halde moralin bozulacak. ne yapmamız gerekiyor? bu durumu elimine etmek. o zaman bu şahısla konuşmaya çalışmayacaksın. facebook'ta gördüğünde yazmaya çalışmayacaksın. cevap gelmeyeceğini biliyorsan mesaj atmayacaksın. belki çok mutlu olmazsın ama en azından bu seni mutsuzluktan kurtarır.
öncelikle birinin seni mutlu edeceğini düşünme.! kendi kendine de mutlu olabilirsin.
-unutma herkes seni bıraksa bile, seni bırakmayan bir allah ın varlığını hatırla.
-biz düşünebilen, akıllı varlıklarız. bu dünyaya neden geldiğimizi düşün.
-daha sonra allah ın bize verdiği nimetleri düşün. aldığın nefesten, yediklerine, içtiklerine kadar.
-daha sonra şükretmen gerektiğinin farkına var. kendin için ve bütün islam alemi için dua et. niyazda bulun.
-daha sonra alnını secdeye koy. hiç kaldırma. bu dünyanın yalan, öbür dünyanın gerçek ve sonsuz bir dünya olduğunu hatırla.
-daha sonra kendi işlediğin kusurları allah a itiraf et. allah zaten her şeyin farkındadır her şeyi biliyordur. fakat sen yine de işlediğin günahları söyle( bu olay tıpkı şöyledir: örneğin küçük bir çocuk, bir yaramazlık yapıp, babasına itiraf etmesi gibidir. örneğin bir bardak kırdı. ve önce bunu babasına söylemedi, bana kızar düşüncesiyle. fakat babası çocuğun bardağı kırdığının farkına vardı ve çocuğu yanına çağırdı. ve bir suç işlediğini bunu söylemesini istedi. eğer çocuk pişman olduğunu görünüşüyle belirtirse, sözleriyle anlatırsa, babası da ona ceza vermekten kaçınır. hatta onu yanına alır öper vs.)
-daha sonra bu hareketle vicdanın rahatlasın ve bu konu allah ile senin aranda sır olarak kalsın.
işte şimdi mutlusundur. hem bedenin mutludur hem de ruhun, vicdanın...
her ne kadar buraya yazsakta, hiç bir zaman* uygulayamadığımız metodlardır.
çok fazla birşey yazmaya gerek yok aslında. kısaca geniş, rahat olacaksın. hiçbirşeyi kafaya takmayacaksın. ufak şeyleri kafanda büyütmeyeceksin. eğer bunları yapmazsak sonumuz hayra alamet değildir.* çoğu ölümcül hastalıklar sinir ve stres ile başlıyor.
ulan şu kısacık hayatta neden kendimizi üzelim. çoğu zaman kendimizi üzmek için yer arıyoruz.
kısaca bunları buraya yazdık güzel güzel ama uygulamada sorun yaşıyoruz.* inşallah uygularız bunları ve mutlu oluruz. kim bilir!
öncelikle birinin seni mutlu edeceğini düşünme.! kendi kendine de mutlu olabilirsin.
-unutma herkes seni bıraksa bile, seni bırakmayan bir allah ın varlığını hatırla.
-biz düşünebilen, akıllı varlıklarız. bu dünyaya neden geldiğimizi düşün.
-daha sonra allah ın bize verdiği nimetleri düşün. aldığın nefesten, yediklerine, içtiklerine kadar.
-daha sonra şükretmen gerektiğinin farkına var. kendin için ve bütün islam alemi için dua et. niyazda bulun.
-daha sonra alnını secdeye koy. hiç kaldırma. bu dünyanın yalan, öbür dünyanın gerçek ve sonsuz bir dünya olduğunu hatırla.
-daha sonra kendi işlediğin kusurları allah a itiraf et. allah zaten her şeyin farkındadır her şeyi biliyordur. fakat sen yine de işlediğin günahları söyle( bu olay tıpkı şöyledir: örneğin küçük bir çocuk, bir yaramazlık yapıp, babasına itiraf etmesi gibidir. örneğin bir bardak kırdı. ve önce bunu babasına söylemedi, bana kızar düşüncesiyle. fakat babası çocuğun bardağı kırdığının farkına vardı ve çocuğu yanına çağırdı. ve bir suç işlediğini bunu söylemesini istedi. eğer çocuk pişman olduğunu görünüşüyle belirtirse, sözleriyle anlatırsa, babası da ona ceza vermekten kaçınır. hatta onu yanına alır öper vs.)
-daha sonra bu hareketle vicdanın rahatlasın ve bu konu allah ile senin aranda sır olarak kalsın.
işte şimdi mutlusundur. hem bedenin mutludur hem de ruhun, vicdanın...