ihtiyaç duyan kimselere yardım etmektir. başkasına faydası olmayan başarı veya zenginlik mutluluk getirmez. bir çocuğa yardım etmek mesela ona bir ayakkabı almak, kıyafet almak, onu kıyafeti ve ayakkabısı olanlarla eşitlemek ve onun gözlerindeki ışıltılı mutluluğu görmek. bundan daha büyük bir mutluluğu (kendi adıma) düşünemiyorum.
kimseden bi b*k beklememek. beklentiler her zaman mutsuz ediyor insanı. çünkü dünya sizin etrafınızda dönmüyor, çünkü herkesin kendine ait bi hayatı var, çünkü kimse 24 saat sizin etrafınızda pervane olmak zorunda değil, çünkü kendinize en büyük iyiliği yine kendiniz yapabilirsiniz ancak. dolayısıyla az beklenti eşittir çok mutluluk.
Suyla şekeri ateşe kovun, bir taşım kaynatın. Şerbet hafifçe koyulaşana kadar, yaklaşık 10 dakika kısık ateşte kaynatın. Üzerine limon suyunu sıkıp 1-2 dakika sonra ateşten alın. Soğumaya bırakın. 2 su bardağı unu yoğurma kabına eleyin. Üstüne pudra şekeri, karbonat, yumurta, tereyağı ve irmik ilave ederek ele yapışmayan bir hamur yoğurun. Gerekirse azar azar un katabilirsiniz. Fırını 170 (turbo 150) derecede ısıtın. Geniş bir fırın tepsisini yağlayın. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp elinizde yuvarlayın. Ortasına birer tane Antep fıstığı veya badem batarın. Sıcak fırında üstü pembeleşip gevrekleşene kadar, 40-50 dakika pişirin. Şekerpare fırından çıkar çıkmaz soğumuş olan şerbeti üzerine gezdirin. afiyet olsun.
