evli çiftlerin birbirlerine açık alan bırakmaları en önemli husustur.
kişi eşinin üstüne çok düşmemeli, ufacık şeyleri sorun etmemeli.
kafanıza takılan bir durum olduğunda ise bunu onunla paylaşmadan önce, sonrasını düşünerek hareket ediniz.
ayrıca eşinizin sevdiği, zevk aldığı şeylerden haz almasanız bile onunla birlikte onun sevdiği şeyleri yapmaya kendinizi zorlamalısınız.
ön yargılı olmayıp, saygıyı ve sevgiyi eksik etmemelisiniz.
seks hayatı önemlidir fakat bunu renklendiriniz. standart rutin sevişmeyiniz. kendinize bakınız. nasıl olsa evlendik diye kendinizi salmayınız. en önemlisi hemen çocuk yapmayınız, az evliliğin tadını çıkartınız.
eşimle ayrılma konularını konuştuğumuz dönemlerde psikolojik destek amaçlı bir danışmana gitmiştik bir kaç seans.
kadın bizi dinledi dinledi dinledi. kendimizi bir süre sonra ispiyoncu muzur bir boka yaramayan tipler gibi hissediyorduk. danışmanın seks hayatınız da sıkıntı var mı sorusuna utana sıkıla hayır yanıtı verdik doğruluktan kaçmayıp kendimiz kandırmamak adına.( bunları da buraya utana sıkıla yazıyorum ama evlenmeyi düşünen bir kaç arkadaşımı da aydınlatma yönlendirme adına birisi bunu yapmalı.)
tüm kavgalar atlatılır. sen alttan alırsın, bir çiçek alırsın, yalamalık yaparsın şirinlikler falan. tüm kavgalar atlatılır. bedenler birbirine uzaklaştığın da o evlilik artık sonuna gelmiştir.
saygıdır, sevgidir. bütün yükleri ortaklaşa paylaşmaktır. cinselliktir, hayattan keyif almaktır. arada farklı birşeyler yapmaktır. özgürlük alanı yaratabilmektir. kendine vakit ayırabilmektir.
günümüz şartlarında bu imkansızdır gönül isterki hergün yapalım ama belli bir yaştan sonra ne bünye nede hayat buna izin vermiyor. yeni evliler için sorun yok zaten! yazdıklarım 2 ve üzeri çocuğu olanlar için geçerli.
mutlu bir evlilik için 2 önemli aktivite vardır. 1. si ve en önemlisi cinsellik. erkek eşini cinsel anlamda en geç 2-3 güne bir doyuma ulaştıracak. evlilik danışmanları, psikologlar vs vs. bunlar hep hikaye. kadının erkeğine her yerde iyi davranması için erkeğin tek yapması gereken 2 güne bir kadınını yatakta tam anlamda doyurması.
2. si ise alışveriş. kadın mutfaga, eve, kendisine hatta eşine bir şeyler almayı sever. bu kadını çok mutlu eder. bırakın kadın alışverişini doya doya yapsın. kadın zaten nerede duracağını bilir.
erkek için mutluluk mu? mutlu olan bir kadın evirir çevirir erkeğini mutlu eder zaten.
unutmayın baylar, 1. si cinsellik, 2. si alışveriş..
Saygı oldugu sürece hersey yolunda gider. Saygıyı da saglayabilmek icin yapman gereken seyler var. Hiçbir zaman karşındaki kisiye kendinden fazla değer vermeyeceksin. Herkez haddini bilecek ezmeyeceksin, ezdirmeyeceksin.
bence sırrı yok, uyumu iyi idrak etmek lazım, iyi veya kötü olanı değil uygun olanı bulmak lazım. zeka önde olsun en azından aptallar gibi yük olmaz. yeterli bu kadar düşünüyorum.
saygıdan geçiyor. karşındakini saydigin zaman her anlamda sevginin kapısı aralaniyor. kadın cilveli erkek cilveyi seven olmalı. para sıkıntısı olmamali.ve sevmeyi sevilmeyi sevmek çok önemli.
ps: kendi evliligimden biliyorum.
Çocuk dedesine sormuş.. Dede, nenem ile kaç yıldır evlisiniz ? - 40 yıldır evlat demiş dede. - Peki ama dede, ben sizi hiç kavga ederken görmedim bunun sırrı nedir? - Otur evlat anlatayım. Evlat biz ninen ile evlendiğimizde elde avuçta bir şey yok,kimsemde yoktu. Ben neneni bizden oldukça uzaktaki köyden aldım,nikahımız kıyıldı, benim at arabasına nenenin üç beş eşyasını attık ve bizim köyün yolunu tuttuk. Yolda benim atın ayağı sürçtü ve tökezledi. -Ben "bu bir" dedim. Devam ederken bir daha tökezledi, -Ben yine "bu iki" dedim. köye de daha epey yolumuz vardı, bizim atın ayağı bir daha tökezleyince "bu üç" dedim ve çektim belimden silahı, atı orada vurdum. Ben atı vurunca nenen başladı bana söylenmeye. "Biz şimdi nasıl gidiceğiz, niye durup dururken atı vurdun. Sen de hiç akıl yok mu? Bu eşyaları nasıl götüreceğiz? " - Ben de döndüm nenene ; "Bu bir" dedim. O gün bugündür, gül gibi geçinip gidiyoruz