bugün

genetik değişim.
Hastalık sebebiyle vaka sayısı artışı devam etse de hala sağlıkçı olup atanamayanlarında artmasıdır nasıl oluyorda sağlığa ihtiyaç bu denli açık olsa da atamalar yapılmadan iknci derece tıp altı mezun sağlıkçılar hala hastanede değilde kpss taban puanı düşer mi derdindedir gerçekleri birazda denge balans medeniyet ve dahi hatta dolar bazının artışında dahi göremiyoruz 1000kişi atanıp 88.1de kalan taban puan neydi ben hala anlayabilmiş değilim neyse içimi döktüm bilmiyorum artık.
(bkz: weberfoucault) evrimci değilsin dostum ben sahte bilimcilerle tartışmam, basit bir politikacısın sadece, ben herşeyi anlarım o kadar. bilim sahtelik kaldırmaz. evrim=bilimdir bunu bile idrak edememişsin. sorun mutasyon değil bildiğin mutasyondur ;)
Evrim incelemelerinde fosillerden daha önemli olmasa da daha etkin konumda bulunan fenomenlerden.
Evrim mutasyon demektir, bence yanlış bir söylem. ikincisi evrimde yaratılış gibi antropomorfik bir tezdir. Her ne kadar insambiçimliğe karşı ortaya atılmış olsa da. Bir materyalist evrenin ve canlılığın kökeni gibi saçma idealist tezlerle uğraşmamalıdır.
canlılardaki çeşitlenmeyi sağlayan bir etkendir. temeldir değildir ayrı tartışmadır ama evrim zaten mutasyon demektir.
kısaca genetik değişim olarak bilinmektedir dna'daki genlerin değişmesidir canlıların genetiğindeki bir parçanın veya birden fazla parçanın değişimidir. özellikle virüslerde mutasyon çokça görülür bir virüs yılda binlerce kez mutasyona uğrayabilir.
Kimyasal değişim.
genetik dizilimde çeşitli sebeplerden dolayı meydana gelen kalıtsal değişimlerdir. hepsi faydalı ya da zararlıdır diyemeyiz. vezir de edebilir rezil de.

en tipik olanı nokta mutasyonudur. şöyle bahsetmem gerekirse; dna bildiğimiz gibi nükleotidlerden oluşuyor. her üç nükleotid bir gen'i simgeliyor. gen'in diğer bir ismi de kod. kodların rna karşılıklarına kodon deniyor. her kodonun da bir aminoasit karşılığı var. yani genetik bilgilerimiz fenotipimize bu aminoasitlerin oluşturduğu protein ifadesi olarak yansıyor.
mesela bizzat ben laboratuvarda üzerinde çalıştığım ire1 proteinindeki 888. aminoasiti değiştirmek istiyorum. bunun için bu aminoasitin kodunu buluyorum. hangi nükleotidi neyle değiştireceğimi buluyorum. buna uygun reverse ve forward primerleri tasarlıyorum.
edindiğim primerleri önce uygun plasmid etrafında sararak çoğaltıyorum ki bu işleme pcr deniyor. sonrasında bakteriye transformasyonunu yapıyorum ki o benim yerime çoğaltsın, sonra da bakteriden izole ettiğim plazmitin sekanslamasını yaptırarak kontrol ediyorum. eğer başarılıysa in vitro çalıştığım hücreye transfeksiyon yöntemiyle aktarıyorum. mutant bir hücre grubuna sahip olmuş oluyorum.

şöyle bir düşündüm de bütün bunlardan bahsetmeme hiç gerek yokmuş. okuyan arkadaşlar, beyninize sağlık.
ilk canlinin varolusu ve tek hucrelilerin cok hucrelilere donusum surecinde aciklama olarak basvurulandir.
Genlerde ortaya çıkan anormalliklerdir. Vücut hücrelerinde olan diğrr döllere aktarılmaz ama üreme hücrelerinde olan diğer dölleri aktarılır.
diyarbakır'da bulunan çekirgelerin 30cm boyunda olmalarının sebebidir. sıcak yerlerde börtü böcek büyür mutasyonla.
evrimdir.
"mutasyon zararlı bir şeydir." ibaresi kesinlikle yanlıştır. mutasyon genetik dizilimdeki rastgele bozulma olayıdır. bu sizi bir üç kafalı, 8 parmaklı, 10 kollu yapabilir. ama bu bozulma olur da başka bir yere isabet ederse siz artık bir einstein'sınız. ya da suyun altında dakikalarca kalabilecek şekilde de bir mutant olabilirdiniz. ya da kalın deriniz sayesinde kutuplarda bile çıplak dolaşabilirdiniz.
dna molekülündeki genleri oluşturan nükleotitlerin yapısında ya da diziliminde meydana gelen değişiklikler ile kromozomların sayısında veya yapısında meydana gelen değişiklerdir.

(bkz: down sendromu)
canlının verdiği değişim tepkisi. ayrıca bir ütopyamda kullanmıştım.
Canlı organizma bnyesinde vukuu bulan, biyolojik yada kimyasal değişim yada etkileşim.
nükleer patlamalar sonucu oluşan radyoaktif dalgalardan etkilenen insanların üreme yapması sonucu bebekte oluşan zihin veya beden bozukluğudur. (bkz: hiroshima)
adnan polat'ın gün be gün geçirdiği şey.
x ışınları yardımıyla oluşur. sürekli değişim.
dna kopyalayan hücresel makine, zaman zaman hata yapar. bu hatalar, gen dizilişini değiştirir. buna, mutasyon denir. mutasyonun bir çok çeşidi vardır. nokta mutasyonu, genetik kodun, bir “harfinin” bir başkasıyla değiştiği bir mutasyon çeşididir. bir gendeki dna uzunlukları da, silinebilir ya da sıkıştırılabilir; bunlar da mutasyondur. son olarak, genler ya da gen parçaları tersyüz olabilir ya da çiftlenebilir. tipik mutasyon oranı, her bir neslin, temel dna çifti başına 10 ve 10 mutasyon arasındadır.

çoğu mutasyonun, uygunluğa nazaran, nötr olduğu düşünülmektedir (kimura nötrü s’nin seçici katsayı, ne’nin de etkin popülasyon boyutunu temsil ettiği, şu şekilde tanımlar; |s| < 1/2ne). eukaryotların çok az bir kısmının genomunda, kodlama bölümleri bulunur. ve, gen yönetiminde ya da diğer hücresel fonksiyonlarda, kodlanmayan dna bulunmasına rağmen, muhtemel olarak, çoğu temel değişimlerin uygunlukla bağlantılı bir sonucu yoktur.

herhangi bir fenotipik etkisi olan her mutasyon, tehlikelidir. amino asit yer değiştirmeleriyle sonuçlanan her mutasyon, bir proteinin şeklini değiştirebilir ki bu da, onun fonksiyonunu değiştirebilir ya da fonksiyonu ortadan kaldırabilir. bu, biyokimyasal yollarda yetersizliklere ya da gelişim sürecinde aksaklıklara neden olabilir. organizmalar, çoğu rastgele değişimlerden herhangi bir uygunluk yararı görmeyecek kadar yeterli bir bütünlük içersindedir. mutasyonların çok az bir yüzdesi yarar sağlar. nötr, zararlı ve yararlı olan mutasyonların birbirine oranı bilinmemekle birlikte oranların, çevreye ve ilgili locusa ait detaylara göre değişiklik göstermesi muhtemeldir.

mutasyon yeni aleller yaratır. her bir yeni alel gen havuzuna, diğer pek çok alel arasında, tek başına bir kopya olarak girer. pek çoğu gen havuzunda kaybolur, bunları taşıyan organizma üremede başarısız olur ya da ürer ama bu alelleri devam ettirmez. bir mutantın kaderi, ortaya çıktığı genetik altyapıyla aynıdır. yeni bir alel, öncelikle, genetik altyapısındaki diğer loci ile ve hatta diğer kromozomlardaki loci ile bağlantılı olacaktır. eğer alelin popülasyondaki yoğunluğu artarsa önce bu locustaki diğer alellerle çift oluşturacaktır, yeni alel daha sonra, bu locusa heterojen olan bireylerce taşınacaktır. ortalama yoğunluğa ulaşıncaya kadar kendisiyle eşlenme ihtimali düşüktür. eğer alel çekinikse, bir homozigot oluşturuluncaya kadar herhangi bir bireyde etkisini görmek mümkün olmayacaktır. alelin nihai kaderi, onun nötr, zararlı ya da yararlı olmasına bağlıdır.

nötr aleller: çoğu nötr alel ortaya çıktıktan kısa bir süre sonra kaybolur. bir nötr alelin kaybolmasına kadar olan ortalama süre (nesillerde), n’in etkin popülasyon boyutunu (bir sonraki neslin gen havuzuna katkıda bulunan bireylerin sayısı) ve n’in toplam popülasyon boyutunu gösterdiği, 2(ne/n) ln(2n)’dir. alellerin, sadece ufak bir yüzdesi sabittir (yerleşiktir).sabitlik, bir alelin bir yoğunlukta ya da bir yoğunluğa doğru artma sürecidir. nötr bir alelin, bir popülasyonda sabit olma ihtimali, yoğunluğuyla eş değerdir. diploid (çift – iki katlı) bir popülasyonda, yeni bir mutant için bu yoğunluk 1/2n’dir.

zararlı aleller: zararlı mutantlar, selected against’tir ama düşük yoğunlukta da olsa, gen havuzunda bulunurlar. diploidlerde, zararlı bir çekinik mutant, yığılma nedeniyle yoğunluk olarak artabilir. baskın bir alel tarafından gizlenmişse, seçilim, onu göremez. hastalığa sebebiyet veren bir çok alel, bu nedenle düşük yoğunlukta kalır. taşıyıcı insanlar, alelin negatif etkilerinden zarar görmezler. eğer ki bir başka taşıyıcıyla çiftleşmezlerse, alel de aktarılmaya devam edecektir. zararlı alerler ayrıca, yinelenen mutasyon ve seçilim arasındaki denge nedeniyle de popülasyonlar içinde düşük yoğunlukta kalırlar. buna mutasyon yüklemesi denir.

yararlı aleller: yeni mutantların çoğu, yararlı olanlar bile, kayıptır. wright, yararlı bir alelin sabitlik ihtimalini, 2s olarak hesaplamıştır (bu geniş bir popülasyon boyutu, ufak bir uygunluk yararı ve heterozigotların orta dereceli bir uygunlukta olduğunu varsayar. 2s’lik bir yarar, ortalama olarak şöyle bir evrim oranı sağlar: k=4nvs, v, mutasyonun yararlı alellere oranıdır). uygunlukta, sadece yüzde birlik bir artış gösteren bir alelin sabit olma şansı yüzde ikidir. yararlı mutantların sabitleşme ihtimali, yinelenen mutasyon tarafından arttırılır. yararlı mutant defalarca kaybolabilir ama nihayetinde tekrar ortaya çıkacak ve popülasyonda yerini alacaktır (hatırlarsanız zararlı mutantlar bile popülasyonlar içinde tekrar ortaya çıkıyorlardı).*
Özellikle grip virüsü geçirdiği olumlu mutasyonlar sayesinde insanoğlunun bağışıklık sistemiyle devamlı yarış içindedir. Aynı zamanda bulunan aşıları da 1 yıl içinde işe yaramaz hale getirmektedir bu mutasyonlar. Olumlu mutasyonun olmadığını ya da olasılığının çok düşük olduğunu söylemek zor, kuş gribi, domuz gribi uzaydan mı geliyor?
endosimbiyoz kuramı bir "gerçeklik" değildir. bir bakteri hücresinin bir başka bakteri hücresinin içine girerek orada mitokondri'yi oluşturduğu varsayımıdır. henüz böyle bir olay hiçbir deney ortamında meydana getirilemediği gibi çok büyük çıkmazları bulunmaktadır. hiçbir bakteri hücresinin bir başka bakteri hücresi içinde yaşamını sürdürememesi -yüksek oksijen varlığında dahi- ve yine ortama uyum sağlayıp mitokondri'ye dönüşmesi içinvde birbirinden bağımsız ve olumlu mutasyonlara ihtiyaç duyması bu varsayımın açmazıdır. bölümümdeki hocaların yarısı bu kurama inanmamaktadırlar ve görüş ayrılığındadırlar. zaten hiçbir hocanın da üzerinde çok durduğunu görmedim. hele bunu körü körüne savunan hoca malesef yok.
sanıldığının aksine günümüz evrim teorisinin temel direklerinden biri değil, temel direklerinden biri olan genetik sürüklenmede rol oynayan bir olgudur. yani, bir popülasyondaki birey sayısı arttıkça, belirli bir zamandaki etkinliği hemen hemen hiç kalmaz. buna karşılık popülasyonun içindeki bir birey gelecekteki başka bir potansiyel popülasyonu oluşturacak bir bireydir. burada "yararlı" veya "zararlı"(uygunluğu azaltma veya artırma bakımından) mutasyonlardan başka, genetik sürüklenme sırasında nesiller boyu biriken, tek kuşaklık enstantene etkileri gözlemlenemeyecek kadar ihmal edilebilir "nötral mutasyonlardan" bahsetmek daha doğrudur.
eşey hücrelerinde meydana gelenleri sonraki döllere de aktarılan fakat vücut hücrelerinde meydana gelenleri sonraki döllere aktarılmayan olaydır. bu olay proteinlerin ve kalıtsal materyalin değişmesine veya bozulmasına yol açar. günümüze kadar herhangi bir olumlu mutasyon'a rastlanmamakla birlikte, olumlu bir mutasyonun meydana gelmesi ihtimali de çok düşüktür. bazı kaynaklara göre bu ihtimal 1/10^70 dir. evrim'in dayanak noktasını oluşturan bu olay cansız materyallerin önce ardarda olumlu mutasyonlar geçirerek organik maddeyi daha sonra tekrar olumlu mutasyonlar geçirerek proteinleri daha sonra tekrar tekrar olumlu mutasyonlar geçirerek de ilk tek hücreli canlıların oluştuğu edilir. bu olumlu mutasyon zinciri bakteriden insana kadar uzanır. ihtimalin kaçta kaç olduğunu varın siz hesaplayın.

daha fazla bilgi için prof.dr. güler temizkan'ın "moleküler genetik 1" kitabını inceleyebilirsiniz.