yardım faaliyetlerinde en önde olan adamlardan biridir. bu adamın ne olduğu, nasıl bir karakteri olduğu beni ilgilendirmez. beni ilgilendiren bir şey var, o da; her yardım kampanyasının içinde olması. dün akşam van için çok kısa sürede müthiş bir organizasyon yapmıştır. çevresindeki insanları yardım konusunda çok iyi yönlendirmiştir. oyuncuları, sanatçıları vs... sosyal medya üzerinden halka çağrılarda bulunmuştur, helal olsun.
çok ufak ihtimal olmakla birlikte, rte nin iktidarını koalisyon ortaklığına dönüştürmesi olası belediye başkanı. yada şöyle diyeyim chp nin tarihi boyunca en fazla oy alacağı dönem olur.
türk siyasetinin uzun zamandır beklediği isim. chp nin başına kılıçtaroğlu ve baykal dan daha çok yakışan, olasi bir chp başkanlığı neticesinde en azından akp-chp koalisyon hükümetini sağlayabilecek belki de tek isimdir.
düzgün insan. mecidiyeköy şişli sine yaptıkları ile helal olsun denilendir. lakin yıllardır anlamlandıramadığım bir sıkıntı var. arkadaş şişli de akşamları her dükkanın önü çöp dağı. bir tane çöp kovası yok. hakkını yemeyelim, hergece sektirmeden çöp arabası ilçenin çöplerini topluyor. lakin mecidiyeköyden taksim e yürümeyi adet edinen ben, sigaramın izmaritini atmak için, tekel büfelerin algida çöp kutularının yerlerini ezberler oldum. bulunduğumuz sokakta belki 3 apartmanda 40 hane yaşıyor. 1 tane çöp konteynırı yok. çöpler evlerin önünde. he her sabah orası tertemiz oluyor ama değeri var mı?
tdh partisini kurduğunda ciddi ciddi oy vermeyi düşündüğüm insan.
bir konuşmasında elinin sarılı olduğunu gördüm ve öğrendiğimde tenis oynarken incittiğini duydum. lan dedim tenis burjuva oyunu değil mi? hani sosyal demokrattık biz, işin şaka tarafı tabi.
keşke biraz cesur olsaydı ve kemal kılıçdaroğlu chp'nin başına geçince o rüzgar onu da çarpmasaydı. yeni bir parti kursa dahi, sevdiğim fakat sırf bu hatasından dolayı tercih etmeyeceğim siyaset adamı.
sabah namazları için otobüs kaldıran, 621 yıllık ermeni klisesini restore edip hizmete açan lider. bir müslüman olarak çoğulculuğa, tüm renklerin kendisini ifade olanağına ve devletin halkına hizmetçilik yapmasına yarayan her uygulama takdire şayandır. takdir edilesidir.
muhalefet lideri olmak için ankara'da bir gün bile oturmam, ben sadece başbakan olurum iktidar olurum diyen şişli belediye başkanı.
tamam kardeş hırslı olmanı anlarız eyvallah da nasıl başbakan olacaksın onu da bizimle bir paylaşsan? herkesi kucaklamakla olsaydı bu iş nuri alço, coşkun, şahin k falan bakandı şimdi be abim.
biraz projelerinden bahsetsen. sadece cenaze namazlarına ve açılışlara katılıp fönlü saçlarla dolaşana iktidarı vermez bu halk.
şurası bariz ki aktif siyasette önemli bir mevki peşinde. arkasında destekçi kadrosu var ancaktürkiye değişim hareketi yüzünden önemli bölümünü kaybetmiştir.
baykal'ın fişinin çekilmesiyle başlayan gelişmeler, tam bu siralar g.tekin ile devam ediyor ve sarıgül'ün parti başkanlığıyla muradına erecek gibi gözüküyor. işte o zmn rte cumhurbaşkanı seçilecek, arınç başbakanlık için sarıgül ile kapışacak ve yerini a.gül'e bırakacak. basılan düğme de amaç güçlü bir muhalefet kurma çabaları. ama nafile. gün aşırı istinye park masa'da oturan sarıgül, çalışkanlıkta mahsun kirmizgül'ün saksısına gübre olamaz. ama k.k den karizmatik, kabadayı ve akıllı.
cenaze, düğün, bayram, eylem vs. her türlü etkinlikte görülebilen siyasetçi. ayrıca hala var mı bilmiyorum ama şişli evlendirme dairesinde evlenen çiftlere ev hediyesi göndermek gibi bir uygulaması vardı birkaç yıl önce.
Mustafa Sarıgül'ü değil de şu havaların bir oradan bir buradan savurduğu herhangi bir rüzgargülünü takip ediyor olsam bu kadar dönmezdi başım!
Hatırlatalım...
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül önce bütün ilçeyi 19 Mayıs için Türk bayraklarıyla süsledi. Sonra, Taraf bu süslemeden dolayı kendisini "diktatör "e benzetince 19 Mayıs'ın kutlamamasından taraf olan propaganda bültenine 19 Mayıs ilanı verdi. Biz Yeniçağ'da bu garabet durumu eleştirince Şişli Belediyesi Basın Danışmanı Aziz Özhan arayıp, " Siz haklısınız, yazdıklarınızı dikkate alacağız " dedi. Özhan'ın bu açıklamasından bir gün sonra, dalga geçer gibi aynı ilan, Taraf'ta bu kez renkli 3. sayfada; daha da gösterişli bir yerdeydi! Üstelik bonusuyla birlikte verildi. Mustafa Sarıgül, Taraf'a verdiği röportajda, " Siz haklısınız, bayrak asma kararı aceleye geldi, seneye böyle bir şey olmayacak " dedi! Bir gün daha geçti, Sarıgül bu kez Tarafçıların karşısında sahip çıkamadığı bayrak elinde " seçmenleri " nin arasına girdi. 19 Mayıs'ın en çok alkışlanan kutlama adresi Şişli olunca, Sarıgül bu kez de Taraf'a söylediklerini bir kenara itti ve Akşam'a dedi ki: " 9 ay boyunca binlerce gönüllüyle çalıştık ... Bayrakları yaptırmak 4 ay sürdü ... Tüm dünyaya, Atatürk ilkeleri ve Cumhuriyetimize sonuna kadar sahip çıkacağımızı gösterdik ... "
Dedim ya rüzgargülü olsa bu kadar başım dönmezdi ...
Ee hani " bayrak asma kararı çok aceleye gelmişti ", hani " Atatürk, Cumhuriyet tehlike değildi, dolayısıyla bu unsurları öne çıkarmaya gerek yoktu, Tarafçılar haklıydı " ...
Ne bu; nabza göre şerbet siyaseti mi yoksa Taraf'da Sarıgül'ün ağzından yazılanlar gerçek değil miydi! Ama gerçek olmasa " tekzip " edilirdi değil mi!
Biz hangi Sarıgül'e inanalım şimdi!
Nerden bilelim kaç gün, kaç saat, kaç dakika sürecek ağzından çıkanların aksi Taraf'a yönelmesi!
Veya kaç Sarıgül var Sarıgül'den içeri!
