zamanında koyu galatasaraylıdır, aslan yüreklidir, canını dişine takar dediğim futbolcu. kendisini sırf bu özelliğinden dolayı benim gibi birçok galatasaraylı da çok seviyor. ama malesef 25 şubat 2010 galatasaray atletico madrid maçında daha önce kendisi hakkında düşündüğüm her şeyin yanlış olduğunu gösterdi. mücadeleden kaçtı, oyun içerisinde saklandı, koşmadı, pres yapmadı, pas yapmadı, risk almadı. ve malesef son zamanlarda bunu hep yapıyor. keşke kendisine seslenebilme imkanım olsa da, içimden geçenleri söyleyebilsem. mustafa sarp'ın önünde iki seçenek var. ya bülent korkmaz olacak ya bülent akın olacak. ya bülent korkmaz'ın yaptığı gibi takımı için sonuna kadar savaşacak, mücadele edecek, her topa koşacak ve galatasaray'dan ayrıldıktan sonra taraftarlarca saygı duyulan bir isim olacak ya da tıpkı bugün yaptığı gibi bülent akın'a benzeyerek yolu galatasaray'dan geçmiş sıradan bir futbolcu olarak kalacak. seçim kendisinin.
futbol zekasından yoksun oyuncu. bildiğin kazmatör. yürekli, canla başla çalışıyor ama futbol zekası yok işte. hele galatasaray-antalyaspor türkiye kupası maçında necati ateş'e yaptığı kademe önce küfrettirmiştir, sonra güldürmüştür. arkadaş kalede kaleci yok, sen kaleyi savunmak yerine neden necati'nin arkasına geçip kaleyi boşaltıyorsun?
sezon sonu bileti kesilmeli. top kullanma yok, kademe anlayışı yok, pozisyon bilgisi zayıf. orta sahadan ileriye sürpriz çıkışları var ama bulduğunu değerlendiremiyor. uzun şut yok. organizasyon yok. yok oğlu yok. bir tek yürekle olsaydı...
bir de o formayı şortunun içine koyması yok mu lan mustafa bişey demiyorum lan gene de.
trabzon maçının son dakikasına önünde zıplayan topa doğru koşarken topun istem dışı kafasına çarpması sonucu beni paralel dünyaya iten futbolcudur. o görüntüden sonra neler oldu, neler bitti, eve nasıl geldim hatırlamıyorum.
neden galatasaray'da oynuyor sorusunun cevabını bu evrende de bulamazsam vazgeçerim artık heralde.
bundan sadece bir kaç ay önce sözlükte bir takım kişiler tarafından fabian ernst'le karşılaştırılmış hatta ondan daha iyi olduğu iddia edilmiş futbolcu.
(bkz: peki)
fabian ernst'le kıyaslanacak kadar futbolcu mudur sorusunu herkeslere sormak istediğim futbolcu. ısrarla m.sarp diyorlar ise kendilerini vicdanlarıyla başbaşa bırakıyorum.
galatasaray'dan defolup itmesi hem galatasaray'ın hem de türk futbolunun hayrına olacak kişi. galatasaray formasıyla maçlara çıkıyor ama futbolcu değil.
ceza sahasında ayağına gelen topu kaval kemiğine çarptırıp kaybetmesini mi, havadan gelen ve ayağını uzatmasa önüne düşecek topa ayağını uzatıp gol pozisyonunu engellemesini mi yoksa ceza sahasına hem de arka direğe bakıp topu ceza sahasına kadar bile atamamasını mı yazayım bilemedim.
kötü futbolcudur bildiğin. onla çarpsanız mehmet topal'ın sağ bacağı etmez.
maçları en iyi yerden izleyen galatasaraylı.
hiçbir şey yapmıyor gerçekten, sadece izliyor.
he bu arada, şut çektiği için mehmet güven'e tepki gösteren galatasaray tribünlerine selam olsun. futbolcuyu ıslıkladıkça, ona tepki gösterdikçe böyle korkak futbolculara mahkumsunuz. galatasaraylıyım.
Hiç maçını izlemeyen birinin, sadece bugünkü galatasaray-manisaspor maçında 74. dakikada mongolca attığı ara pasını görüp, siktiri basabileceği bir futbolcudur. Ben kahroldum izlerken, utandım galtasaray' ı tuttuğumdan...
Utanç editi : bi ne ya ? bir olarak düzeltildi sözük.
galiba şanssız insanlardan biri. geldiği takım şampiyon oldu. galatasaray'a geldi işleri daha berbat hale getirdi. hem kendisine bir katkısı olmadı hem geldiği takıma katkısı olmadı. bursa'da yedek kalıp şampiyonluk duygusunu yaşasaydı daha iyiydi.
büyük ihtimalle gelecek seneye galatasaray'ın ancak yedeği olacak bir sonra ki sene de bank asya ligine yolu düşecektir.
Sezonun bitimi ile birlikte takımdan gönderilecekler listesine konulması gereken düz oyuncu. Galatasaray forması giyebilecek kadar ne yeteneği, ne azmi vardır. Maksimum anadolu takımlarıdır işte.
istanbul'a şampiyonluk için bursa'dan geldi.bursa şampiyon oldu.istanbul'a geldiğiyle kaldı.bu gidişle galatasaray'da önümüzdeki 5 sezonda kupa görmesi zor.
hemen satış listesine konulmaması gereken futbolcudur. futbol takımları yedekleri ile birlikte takımdır. kendisi türkiye standartlarında iyi bir yedektir. klubede oturmayı sorun etmez, idmanda çalışır, sırası gelir görev verilirse sahada elinden geleni yapmaya çalışır. yetenekli değildir ama yap denileni yapar. geçen sezonun ilk 12 haftasında yararlı oynamıştır. ekstra goller atar, formsuzken hata da yapar ama hemen bileti kesilsin demek haksızlık olur. tüm takımı süper yetenekli yıldız oyunculardan kurarsan da sonu dünya kupasındaki arjantin gibi olabilir.
olumlu yönde en ufak kendine has bir özelliği bulunmayan , bugünlere kadar nasıl geldiğini , kimlerin kendisini profesyonel yaptığını , hadi profesyonel oldu diyelim , kimlerin galatasaray'a transfer etmek istediğini ve bunu gerçekleştirdiğini merak ettiğim , bazı futbol cahillerince adam mücadele ediyo ama abi şeklinde savunulan yetenek fakiri futbolcu?
barış özbek ile birlikte daha hâlâ galatasaray takımında nasıl forma bulduklarına anlam veremediğim futbolcu bozmasından sadece biri. aklım fikrim almıyor. aldığı hiçbir topta hücum düşünmeyen, orta sahada boş boş koşan birisi, dediğim gibi hâlâ nasıl yahu?
galatsaray ruhu yok! galatasaray mentalitesi yok! galatasaray faydasına olacak bi olumlu hareketi de yok!* bu böyle devam ederse takımın bu sezon maçlarını izlemememe sebep olacaklar. olacağı o!
pas ya da şut atarken vücudunun aldığı enteresan şekilden dolayı miyop bir insan bile kendisini sahada anında ayırabilir. öyle mühim bir teknik kapasitesi vardır.
