- sen gittin mi?
+ ama ben daha gencim.
- allah'la sözleşme mi yaptın? ne zaman öleceğini nereden biliyorsun?
+ benim daha yapacak bir sürü işim var ama. okul, finaller sonra iş falan.
- adam ülke kurmuş ulan, senin kıçı kırık finallerinden daha mı kolay?
meşkul adamdıi vakit bulamadı.
kolay mı öyle sıfırdan ülke kurmak. facebookda tarla kurup domates yetişrmeye benzemiyor.
hem gider gitmez kime ne?
sen niye yaşıyosun diye sorn var mı sana?
Yeni Laik cumhuriyet, Mustafa Kemalin kişisel felsefesini yansıtıyordu. 1928'de yayınlanan bir kitabında, Grace Ellison, onun 1926-27 de kendisine söylediklerini aktarıyor:
Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir, adeta halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. isteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır..