mesele zaten mustafa kemal'i sevmek veya sevmemek meselesi değildir. dolayısıyla sevenler ve sevmeyenler ayrımı yapmak çok saçma, mantıksız.
nedeni basit gazi bana biat edin, beni sevin, kararlarımı sorgulamayın diyen biri değildi. o ve onun etrafındakiler fikri hür, vicdanı hür, bağımsızlık aşkıyla yanan insanlardı. bak arkadaş sene 1920-1930 arası bağımsızlık aşkıyla hareket ediyordu o insanlar o yıllarda. uçak fabrikası kurdular mesela. borçları erittiler sıfırladılar demedim bak. sana şans vermek adına. ata'yı suçlarsın dinsiz, imansız diye. elinde argüman yok. delil yok. kanıt yok. ben sana ata'nın meclis'i açılışını gör, oku derim okumazsın çünkü işine gelmez.
ama yok. sen nato mermer nato kafa.
gel gelelim 2014 yılına. ülkem. türbanlısıyla, çarşaflısıyla, etnik bölücüsüyle, hırsızıyla, yolsuzuyla, ahlaksızıyla ülkem. sevgili ülkem.
hırsız var. bölündün. sınırlar çizildi geçmiş olsun. yaşa şimdi ileri demokrasini.
kafasını nereye çevirse kemalist gören kişi hezeyanıdır. mhpliler sevmiyormuş nerdeyse zorlaya zorlaya chpliler de sevmiyor denilecekmiş (bkz: beyin ya beyin). vay ha. sevmeyen neden onun kurduğu ülkede yaşıyor biri bana bunu açıklasın. gurursuzluktan mı? yüzsüzlükten mi? onu bunu geçtim de boşuna kendinizi yırtmayın agalar bu ülkenin her yeri atatürk sevgisiyle dolu. azınlıktasınız bebeyim üzgünüm. bizler oldukça fazlayız. korkudan titrediğinizi duyar gibiyim.
mhpliler sevmiyor diyen ingiliz uşaklarını gözler önüne seren başlık. bu vatansızlar iyice gemi azıya aldılar. merak etmeyin orospu zozukları hepinizin son durağı malaya'dır.
haklılık payı var olan gerçek. hatırlıyorum da 90 ların sonu gibi ilah muamelesi yapılırdı reha muhtarın ali kırcanın programlarında vay be. ülke ne badireler atlattı. kızın biri atatürk'ü sevmiyorum sevmek zorunda mıyım demişti adını hatırlamıyorum kapalı bir bayandı yerden yere vuruldu neler dendi neler. seviyorsa şak şakcılık yapıp sevmiyorsa sövmek niye kemalist arkadaş.
mesele bana göre kimin kimi sevdiği sevmediği meselesi değil. fatih altaylının programında kızın biri çıkıp başıma bir şey gelmeyecekse diye bir ifade kullandı. bu ifade istisnasız tüm düşüncelerin ifade edilebilmesi önünde hiç bir engel olmamasını ortaya koyması bakımından bence çarpıcı bir kalıptı.
meseleye türkiye nasıl daha iyi bir yer olur diye bakmak gerekiyor. kimin ne dediği veya ne yaptığı değil sonuçlar önemli. hangi dönemde ne yapılmış ve ne kadara yapılmış bunu incelemek lazım. mesela altına endeksli paralar ile geçmişten günümüze ekonomiyi reel olarak izleyebiliriz ama bunu yapmak yerine yani 1800 lerde osmanlı lirası şu kadarken ingiliz lirası bu kadardı bugün de bu kadar demeden ekonomik yorum yapmak çok sağlıklı olmuyor.
asgari ücret şu kadardı bugünse bu kadar demenin bir anlamı yok zira o gün kaç ekmek alınıyordu bugün kaç ekmek alınıyor satın alma gücü paritesi önemli. halk olarak biz bunlarla ilgili değiliz aman canım deyip geçiyoruz.
mesele ideoloji meselesi değil mesele ekonomi meselesi. suriye savaşının bize maliyeti bugüne kadar ne oldu bundan sonra ne olacak bunu görebilmek lazım. ideolojileri değil ülkeye ekonomik sosyal siyasal kültürel.. maliyetlerini görebilmek lazım.
Haklısınız aslında. O kadar savaşlar kazan, kazalardan belalardan dön, aç kal susuz kal, askerlerin yokluk görsün, ölüm tehlikesi atlat defalarca, yokluk çek, ülken seni hain ilan etsin, yalnız kal, anlaşılma ve hepsini geçtim sıfırdan bir ülke kur, orada bi devrim yarat, baştan başlasın her şey be sen oranın mimarı ol, değerleri koru, bi anlam ifade etsin, insanlara haklar tanı, değerler yarat.
Sonrada ülkenin yarısı Mustafa Kemal i sevmiyor de. iyilik yapan sevilmiyor ki be kardeşim! Sende haklısın.
sevmez tabi keşke öle bir imkan olsaydı da, mustafa kemal bıraksaydı sevmeyenlerin anasını bi sikselerdi, o zaman severlerdi kesin. atalar boşuna dememiş (bkz: siken sevilir) diye.
Türk insanına insanca yaşamayı öğretmek istediği için sevilmemektedir.
Bizim halk değer ve gelenek adı altında tembelliği, tabi olmayı, uyuşukluğu, yan gelip yatmayı, pisliği, doğru dürüst kendine bakmamayı, götü başı salmayı, okumamayı, yani medeni bir insanı insan yapan her türlü değeri halının altına süpürmeyi sever. Anadolu çomarına zor gelir traş olup insana benzemek; ille ayı gibi her tarafından kıl fışkıracaktır. Anadolu kadınına zor gelir, şöyle gelincik gibi süzülmek; ille ayran yayığı gibi göt yapıp atlara yemek konulan yem torbaları gibi memesi olacaktır.
Okumak hak getirir bizim halka; hele düşünmek, başlı başına bir zahmettir. Kafalarında koca kayalar yuvarlanıyormuş gibi gelir. Gelecek kuşaklara daha iyi bir dünya bırakmak değildir amaç; otuzundan kırkından sonra üretmeyen, malak gibi yayılıp geviş getirerek saat geçirmek, bu arada pıtır pıtır fırlattıkları çocuklarına kendilerini baktırmaktır amaç. Dedikodudur, onun bunun arkasından gıybettir sevdikleri; günah deyip namaz kılıp kul hakkına girmektir zevk aldıkları. insanların özel hayatlarına burun sokmak, onların sırlarını öğrenmektir bilgiden eğitimden anladıkları.
Bu halkı adam etmeye kalkarsan karşılığı da bu oluyor işte. Beğenmediğiniz Kürtler, Persler bile bizden kat be kat ileri modern zamanlara uyum konusunda. Belki Afganlarla, Pakolarla aynı seviyede kabul edilsek daha iyi olur.
mustafa kemal bunu neden yapmıştır diye bakarsak halk belki kendi değer yargılarının yeniden düzenlenmesi olarak görmektedir ve bunda haklıdır. bu nedenle de değişimi getiren kimselerin sevilmemesi nedeniyle mk'yı sevmez ama sorulması gereken soru bence şu olmalıdır. osmanlı devleti birinci dünya savaşında diğer imparatorlukların uğradığı akibete uğrayarak ulus devletlere bölünseydi ve sembolik bir yönetim altında dar bir coğrafi bölgeye sıkıştırılıp bugünki görece islam toplumları gibi yaşasaydı bu durum bu topraklarda yaşayan insanlar için daha iyi mi olacaktı daha mı kötü olacaktı.
bugün iran ırak suriye yemen ürdün... bu coğrafyalar ekonomik sosyal siyasal .. olarak hangi durumdadır türkiyenin durumu ile kıyaslayarak değerlendirmek gerekiyor. evet mustafa kemal batılı anlamda liberal bir demokrasiye geçmek istemiş kişi egemenliğinden çok partili halk iradesine dayanan siyasal bir sistemi getirmek istemiştir. bunu yapmak içinde dinin siyasal alandan arındırılmasını gerekli görmüştür. buna tepki veren insanlar mustafa kemali ve getirmek istediği anlayışı sevmeyebilir ama önemli olan kimin kimi sevdiği midir yoksa sorun sistem konusu mudur bunu tartışmak gerekiyor zira biz bugün hala benzer konuları konuşuyoruz.
Celal Şengör: Bana seçimlerden önce ne sonuç
bekliyorsun diye sorduklarında AKP en az % 46 oy alacak dedim.
Gazeteci: Size bir yerlerden kamuoyu araştırması
mı geldi?
Celal Şengör: Kamuoyu araştırması yapılalı 90
sene oldu. Sakarya Meydan Muharebesinde
cepheden kaçanların yüzdesi % 46'dır !
