mustafa kemal atatürk

entry14466 galeri3135 ses1
    151.
  1. Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım'dır. Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIV-XV. yüzyıllarda Konya ve Aydın'dan Makedonya'ya yerleştirilmiş Kocacık Yörüklerindendir. Annesi Zübeyde Hanım ise Selânik yakınlarındaki Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır. Milis subaylığı, evkaf katipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım'la evlendi. Atatürk'ün beş kardeşinden dördü küçük yaşlarda öldü, sadece Makbule (Atadan) 1956 yılına değin yaşadı.

    Küçük Mustafa öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde öğrenime başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi'ne geçti. Bu sırada babasını kaybetti (1888). Bir süre Rapla Çiftliği'nde dayısının yanında kaldıktan sonra Selânik'e dönüp okulunu bitirdi. Selânik Mülkiye Rüştiyesi'ne kaydoldu. Kısa bir süre sonra 1893 yılında Askeri Rüştiye'ye girdi. Bu okulda Matematik öğretmeni Mustafa Bey adına "Kemal" i ilave etti. 1896-1899 yıllarında Manastır Askeri idâdi'sini bitirip, istanbul'da Harp Okulunda öğrenime başladı. 1902 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu., Harp Akademisi'ne devam etti. 11 Ocak 1905'te yüzbaşı rütbesiyle Akademi'yi tamamladı. 1905-1907 yılları arasında Şam'da 5. Ordu emrinde görev yaptı. 1907'de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu. Manastır'a III. Ordu'ya atandı.

    19 Nisan 1909'da istanbul'a giren Hareket Ordusu'nda Kurmaybaşkanı olarak görev aldı. 1910 yılında Fransa'ya gönderildi. Picardie Manevraları'na katıldı. 1911 yılında istanbul'da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı. 1911 yılında italyanların Trablusgarp'a hücumu ile başlayan savaşta, Mustafa Kemal bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde görev aldı. 22 Aralık 1911'de italyanlara karşı Tobruk Savaşını kazandı. 6 Mart 1912'de Derne Komutanlığına getirildi. Ekim 1912'de Balkan Savaşı başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır'daki birliklerle savaşa katıldı. Dimetoka ve Edirne'nin geri alınışında büyük hizmetleri görüldü. 1913 yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı.

    Bu görevde iken 1914 yılında yarbaylığa yükseldi. Ateşemiliterlik görevi Ocak 1915'te sona erdi. Bu sırada I. Dünya Savaşı başlamış, Osmanlı imparatorluğu savaşa girmek zorunda kalmıştı. Mustafa Kemal 19. Tümeni kurmak üzere Tekirdağ'da görevlendirildi. 1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı'nda,Mustafa Kemal Çanakkale'de bir kahramanlık destanı yazıp itilaf Devletlerine "Çanakkale geçilmez! " dedirtti. 18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazını geçmeye kalkan ingiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarmaya karar verdiler. 25 Nisan 1915'te Arıburnu'na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19. Tümen Conkbayırı'nda durdurdu.

    Mustafa Kemal, bu başarı üzerine albaylığa yükseldi. ingilizler 6-7 Ağustos 1915'te Arıburnu'nda tekrar taarruza geçti. Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal 9-10 Ağustos'ta Anafartalar Zaferini kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kireçtepe, 21 Ağustos'ta II. Anafartalar zaferleri takip etti. Çanakkale Savaşlarında yaklaşık 253.000 şehit veren Türk ulusu onurunu itilaf Devletlerine karşı korumasını bilmiştir. Mustafa Kemal'in askerlerine "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!" emri cephenin kaderini değiştirmiştir. Mustafa Kemal Çanakkale Savaşları'dan sonra 1916'da Edirne ve Diyarbakır'da görev aldı.

    1 Nisan 1916'da tümgeneralliğe yükseldi. Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis'in geri alınmasını sağladı. Şam ve Halep'teki kısa süreli görevlerinden sonra 1917'de istanbul'a geldi. Velihat Vahidettin Efendi'yle Almanya'ya giderek cephede incelemelerde bulundu. Bu seyehatten sonra hastalandı. Viyana ve Karisbad'a giderek tedavi oldu. 15 Ağustos 1918'de Halep'e 7. Ordu Komutanı olarak döndü. Bu cephede ingiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunma savaşları yaptı. Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918'de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi. Bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918'de istanbul'a gelip Harbiye Nezâreti'nde (Bakanlığında) göreve başladı.

    Mondros Mütarekesi'nden sonra itilaf Devletleri'nin Osmanlı ordularını işgale başlamaları üzerine; Mustafa Kemal 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. 22 Haziran 1919'da Amasya'da yayımladığı genelgeyle "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını " ilan edip Sivas Kongresi'ni toplantıya çağırdı. 23 Temmuz - 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum, 4 - 11 Eylül 1919 tarihleri arasında da Sivas Kongresi'ni toplayarak vatanın kurtuluşu için izlenecek yolun belirlenmesini sağladı. 27 Aralık 1919'da Ankara'da heyecanla karşılandı. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda önemli bir adım atılmış oldu.

    ....
    15 ...
  2. 152.
  3. ......

    Meclis ve Hükümet Başkanlığına Mustafa Kemal seçildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuçlanması için gerekli yasaları kabul edip uygulamaya başladı. Türk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919'da Yunanlıların izmir'I işgali sırasında düşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı. 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Antlaşması'nı imzalayarak aralarında Osmanlı imparatorluğu'nu paylaşan I. Dünya Savaşı'nın galip devletlerine karşı önce Kuvâ-yi Milliye adı verilen milis kuvvetleriyle savaşıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi düzenli orduyu kurdu, Kuvâ-yi Milliye - ordu bütünleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuçlandırdı.

    Mustafa Kemal yönetimindeki Türk Kurtuluş Savaşının önemli aşamaları şunlardır: Sarıkamış (20 Eylül 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve Gümrü'nün (7 Kasım 1920) kurtarılışı. Çukurova, Gazi Antep, Kahraman Maraş Şanlı Urfa savunmaları (1919- 1921) I. inönü Zaferi (6 -10 Ocak 1921) II. inönü Zaferi (23 Mart-1 Nisan 1921) Sakarya Zaferi (23 Ağustos-13 Eylül 1921) Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Zafer (26 Ağustos 9 Eylül 1922) Sakarya Zaferinden sonra 19 Eylül 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemal'e Mareşal rütbesi ve Gazi unvanını verdi. Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla sonuçlandı. Böylece Sevr Antlaşması'yla paramparça edilen, Türklere 5-6 il büyüklüğünde vatan bırakılan Türkiye toprakları üzerinde ulusal birliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması için hiçbir engel kalmadı.

    23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu müjdelenmiştir. Meclisin Türk Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla yönetmesi, yeni Türk devletinin kuruluşunu hızlandırdı. 1 Kasım 1922'de hilâfet ve saltanat birbirinden ayrıldı, saltanat kaldırıldı. Böylece Osmanlı imparatorluğu'yla yönetim bağları koparıldı. 13 Ekim 1923'te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Atatürk oybirliğiyle ilk cumhurbaşkanı seçildi. 30 Ekim 1923 günü ismet inönü tarafından Cumhuriyet'in ilk hükümeti kuruldu.

    Türkiye Cumhuriyeti, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ve "Yurtta barış cihanda barış" temelleri üzerinde yükselmeye başladı. Atatürk Türkiye'yi "Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak" amacıyla bir dizi devrim yaptı. Bu devrimleri beş başlık altında toplayabiliriz: 1. Siyasal Devrimler: Saltanatın Kaldırılması (1Kasım 1922) Cumhuriyetin ilanı (29 Ekim 1923) Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924) 2. Toplumsal Devrimler: Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi (1926-1934) Şapka ve kıyafet devrimi (25 Kasım 1925) Tekke zâviye ve türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925) Soyadı kanunu ( 21 Haziran 1934) Lâkap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934) Uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerin kabulü(1925-1931)

    3. Hukuk Devrimi : Mecellenin kaldırılması (1924-1937) Türk Medeni Kanunu ve diğer kanunların çıkarılarak laik hukuk düzenine geçilmesi (1924-1937) 4. Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler: Öğretimin birleştirilmesi (3 Mart 1924) Yeni Türk harflerinin kabulü (1 Kasım 1928) Türk Dil ve Tarih Kurumlarının kurulması (1931-1932) Üniversite öğreniminin düzenlenmesi (31 Mayıs 1933) Güzel sanatlarda yenilikler 5. Ekonomi Alanında Devrimler: Aşârın kaldırılması Çiftçinin özendirilmesi Örnek çiftliklerin kurulması Sanayiyi Teşvik Kanunu'nun çıkarılarak sanayi kuruluşlarının kurulması I. ve II. Kalkınma Planları'nın (1933-1937) uygulamaya konulması, yurdun yeni yollarla donatılması Soyadı Kanunu gereğince, 24 Kasım 1934'de TBMM'nce Mustafa Kemal'e "Atatürk" soyadı verildi.

    Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, Devlet-Hükümet Başkanlığı düzeyindeydi. 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi ve Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. 1927,1931, 1935 yıllarında TBMM Atatürk'ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti. Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. ilgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verdi. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye'yi ziyaret eden yabancı ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ağırladı.

    15-20 Ekim 1927 tarihinde Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim 1933 tarihinde de 10. Yıl Nutku'nu okudu. Atatürk özel yaşamında sadelik içinde yaşadı. 29 Ocak 1923'de Latife Hanımla evlendi. Birçok yurt gezisine birlikte çıktılar. Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek sürdü. Çocukları çok seven Atatürk Afet (inan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Mustafa adlı çobanı manevi evlat edindi. Abdurrahim ve ihsan adlı çocukları himayesine aldı.

    Yaşayanlarına iyi bir gelecek hazırladı. 1937 yılında çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı. Mirasından kızkardeşine, manevi evlatlarına, Türk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine aşırı ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı. Sakarya adlı atıyla, köpeği Fox'a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu.

    Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı. Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Doğayı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği'ne gider, çalışmalara bizzat katılırdı. Fransızca ve Almanca biliyordu. 10 Kasım 1938 saat 9.05'te yakalandığı siroz hastalığından kurtulamayarak istanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumdu. Cenazesi 21 Kasım 1938 günü törenle geçici istirahatgâhı olan Ankara Etnografya Müzesi'nde toprağa verildi. Anıtkabir yapıldıktan sonra nâşı görkemli bir törenle 10 Kasım 1953 günü ebedi istirahatgâhına gömüldü.

    *
    15 ...
  4. 153.
  5. sevdiği şarkılar şöyledir.

    sırasıyla (şarkı-makam-form-besteci-güfteci)

    Alişimin Kaşları Kare
    Uşşak
    Türkü
    (Anonim Beste)
    (Anonim Güfte)

    Bâde-i Vuslat içilsin
    Şedaraban
    Şarkı
    Faize Ergin
    ?

    Ben Havada Uçar idim
    Eviç-Hûzî
    Türkü
    (Anonim Beste)
    (Anonim Güfte)

    Cânâ Rakîbi Handân Edersin
    Uşşak
    Şarkı
    Giriftzen Asım Bey
    ?

    Çanakkale içinde
    Neva
    Türkü
    (Anonim Beste)
    ?

    Dağlar Dağlar Viran Dağlar
    Hicaz
    Türkü
    (Anonim Beste)
    (Anonim Güfte)

    Estergon Kal'ası
    Hicaz
    Şarkı
    (Anonim Beste)
    (Anonim Güfte)

    Gelmiş Değil Böyle Peri
    Sabâ
    Tavşanca
    Şakir Ağa
    Nûri

    Gemi Kalkar Suları Akar
    Hicaz
    Türkü
    (Anonim Beste)
    (Anonim Güfte)

    Hâb-gâh-ı Yâre Girdim
    Rast
    Şarkı
    Giriftzen Asım Bey
    Mustafa Reşit Bey

    Havada Bulut Yok
    Hüseynî
    Türkü
    (Anonim Beste)
    (Anonim Güfte)

    Kimseye Etmem Şikâyet
    Nihavent
    Şarkı
    Kemânî Sarkis Efendi
    ?

    Kirpiğine Sürme Çek
    Zâvil
    Zeybek
    Refik Fersan
    Faruk Nafiz Çamlıbel

    Köşküm Var Deryaya Karşı
    Hüseynî
    Türkü
    (Anonim Beste)
    (Anonim Güfte)

    Manî Oluyor Halimi Takrîre Hicabım
    Hicazkâr
    Şarkı
    Tatyos Efendi
    Nigâr Osman Hanım

    Mayadağ´dan Kalkan Kazlar
    Hicaz
    Türkü
    (Anonim Beste)
    (Anonim Güfte)

    Mendilimin Yeşili
    Sabâ
    Türkü
    (Anonim Beste)
    (Anonim Güfte)

    Nigâh-ı Mestine
    Sabâ
    Şarkı
    Hacı Ârif Bey
    Recâizade Mahmut Ekrem

    Nikrîz Sazsemâîsi
    Nikrîz
    Sazsemâîsi
    Refik Fersan
    -

    Öyle Bir Âfet-i Yektâ-yı Emelsin
    Sabâ
    Şarkı
    Aleko Bacanos


    Pencere Açıldı Bilal Oğlan
    Hicaz
    Türkü
    (Anonim Beste)
    (Anonim Güfte)

    Sarı Zeybek
    Hüseynî
    Zeybek
    (Anonim Beste)
    -

    Sevda Yaratan Gözlerini
    Segâh
    Şarkı
    Yesârî Âsım Arsoy
    Yesârî Âsım Arsoy

    Şâhâne Gözler Şahane
    Eviç
    Rumelitürküsü
    (Anonim Beste)
    (Anonim Güfte)

    Yanık Ömer
    Hüseynî
    Türkü
    Sadettin Kaynak
    Sadettin Kaynak

    kaynak:

    http://www.musiki.org/ataturk.htm
    15 ...
  6. 154.
  7. bugün bu topraklarda kilise çanları yerine cami sesi duyuluyorsa da bugün kiliseler yakılmayıp hristiyanların ibadeti serbest kaldıysa da bu yüce adam sayesindedir. dünyada yaptıklarını takdir etmeyen insan olmayan ender kişilerdendir. takdir etmemekte ısrar edenler de zaten insan değildir.
    15 ...
  8. 155.
  9. selanikte ki dogdugu evi suan türk konsoloslugunun yanında aynı sınırlar içerisinde olup müze haline getirilmiştir...içeride atatürkün eşyaları,kıyafetleri,okul hayatında aldıgı karnelerin kopyası gibi esyalar sergilenmektedir.ayrıca atatürkün giyim tarzına erişmiş bir türkiye cumhuriyeti lideri bulunmamaktır.
    16 ...
  10. 156.
  11. imzasını gökyüzündeki yıldızlardan daha parlak atmış olan,her çocuğun gözündeki parıltı,her gencin yüzündeki ışık.
    16 ...
  12. 157.
  13. ölümünden 68 yıl sonra bile bu kadar karalanmaya çalışıldığına göre gerçekten çok ama çok büyük işler başarmış lider.

    (bkz: güneş balçıkla sıvanmaz)
    15 ...
  14. 158.
  15. boyle bir lider icin ne soylesem az ne yazsam bos olur...bir gun toparliycam kafami ve ona layik olmasa da bir iki guzel soz yazmak isterim elbette.
    16 ...
  16. 159.
  17. o'nu anlamak yetmez, o'nu özümsemek gerekir, o'nun yapmaya çalıştıklarını, asıl istediklerini çözebilmek gerekir, işte o zaman gercekten bir seyler değişmeye başlar işte o zaman bir seyler yerli yerine oturur ve "muasır medeniyetler" seviyesine ulaşılır
    14 ...
  18. 160.
  19. devrim'in hakkında baya bir bilgiye ya da arama motoruna sahip olduğunu düşündüğüm ulu önder.
    12 ...
  20. 161.
  21. doğumgününün kutlanıp putlaştırılmamasını istediği için doğum tarihine 19 mayıs 1881 yazdırabilecek kadar mütevazı,yedi yıldızlı otellerde değil savaş meydanlarında ülkeyi yönetmiş gerçek idol.
    15 ...
  22. 162.
  23. yarım kalan hayallerin ülkesi osmanlı'dan hayallerde bile kurulamayacak ütopik ve eşsiz bir ülke kuran insan.
    14 ...
  24. 163.
  25. bir eşi benzeri daha geleceğine inanmadığım ve örnek aldığım tek insan büyük önderimiz Atatürk..
    17 ...
  26. 164.
  27. üstünde külleri tüten bir imparatorluktan yepyeni bir ülke doğurmuş ulu önder...

    edit : bu entry'yi kötülemiş canlı , soysuz bir köpektir...
    18 ...
  28. 165.
  29. bize verdiği ülkünün yanına bile yaklaşamadığımız sırf bunun için bile gözümüze uyku girmemesi gerekirken en azından 30 ağustos sabahı bayraklarımızı balkonlara asarak ve yürüyerek kol kola o'nun gavurdan kurtardığı sokaklarda saygı göstermemiz gereken insan.
    12 ...
  30. 166.
  31. yazdığı bir şiir:

    BiR ASKERiN MEZARINA
    Şurada, kabrin üzerinde konulmuş bir,
    Beyaz taş var, onun altında bayraklar
    Temevvüç ederken, kelleler uçuşurken...
    Celâdeti tâbân olurken aldığı cerîhai mevt
    ile bu âlemi hîçîye vedâ etmiş bir
    Asker yatıyor...
    Onun hâbı istirahate çekildiği şu
    Makberin üzerine rüfekası eşki teessür döktüler.
    Kadınlar dümü rizi mâtem oldular. ihtiyarlar
    Nâle eylediler, çocuklar ağladılar.
    Şu söğüt ağacının nim setreylediği senin
    Mezarın üzerine bir zırh başlık ile kılıç hak,
    Olunmuştur. işte orası o kahramanı muhteremin
    Câyi istirahatidir. Ne mutlu ki, hâki pâye vatan
    Ona nâilini intizar olmuş!...
    14 ...
  32. 167.
  33. yazdığı bir şiir

    BEŞiKE HÂDiSESi iÇiN
    Çıkıyor gönüllere istimdadı
    Sâmiamda vatanın feryâdı
    Çıkıyor gönüllere istimdadı
    Yaralı bir ananın evlâdı
    Etmesin mi anaya imdadı?

    Rumeli can veriyor yok mu ilaç.
    Edelim sıhhatini istimzaç;
    Etmeyelim kimseyi izaç?

    Zırhlılar her yeri tehidt ediyor,
    Makedonya bunu tes'it ediyor.
    inkırazı bize teyit ediyor.

    Yemenin purişi malumu cihan
    Ne için eyledi millet isyân?
    Zulme ister mi bu yoldan burhan
    Turuşkalar bile aldı meydan

    Hani kânun-u adaâlet nerede?
    Mülk-ü millette himâye saadet nerede?
    Haricen mülk-ü himaye nerede?
    Bizde evvelki şecaat nerede?

    Gelse Ertuğrul şöhret-i pervas
    Eder elbette tahayyür ibraz
    Vatanın feyzine kâdir olamaz
    Yeniden fethine verseydi cevâz...

    Yıldırım görse şu ahvâlimizi
    Ateş kahrı yakar hâlimizi,
    Af eder mi bizim efâlimizi,
    Mahveder cumle-i emsâlimizi,

    Ey büyük Fâtih'i istanbul'un...
    Bu revş olmadı mı makbulün
    Sây ile toplanılan mahsulün
    Berhava oldu fakat meçhulün...

    Yazık oldu Vatana âh yazık...
    Her ağızdan çıkıyor: Eyvâh yazık!..
    Acısın bizlere, âh yazık!

    MUSTAFA KEMAL
    · Sinop 25 Kânunu Evvel 321 (1905)
    13 ...
  34. 168.
  35. yazdığı bir şiir

    HAKiKAT NEREDE?
    Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
    Tuna ezelden Türk diyarıdır.
    Bilinen tarihler söylememiş bunu
    Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
    Dinleyin sesini doğan tarihin,
    Aydınlıkta karaltı, karatıda şafak
    Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.

    Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,
    Avrupa'nın Alplerinde Oğuz torunları
    Doğudan çıkan biz
    Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz
    Türk sadece bir milletin adı değil,
    Türk bütün adamların birliğidir.
    Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
    Ey yığın yığın insan gafletleri
    Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
    Hakikat nerede?

    MUSTAFA KEMAL
    14 ...
  36. 169.
  37. yazdığı bir şiir de şöyledir:

    KASiDEi iSTiBDAT YAHUT KIRMIZI iZLER
    Bir köhne kadit parçası, bir çehrei menhus,
    Zulmetler içinde mütereddit, mütelâşi,
    Daim mütefekkir görünen, kendine mahsus
    Efkârı sakimane ile âleme karşı
    Ateş saçarak etmede her gün bizi tehdit,
    Âmali harisanesini eyledi tezyit...
    Gördükçe bu mazlumlarını, sinesi mağrur,
    Tırnaklarını aileler kalbine saplar;
    Mağdurlarının her biri bir kûşede ağlar,
    Katlandı vatan görmeğe evlâdını makhur...
    Birçoklarımız mahpes-ü menfada süründük.
    Ey gazii mecruhu vega dideye döndük.
    Ey kanlı eliyle vatan âmaline hail,
    Ey enmilei sürbu cinayata delâil
    Teşkil eden ey köhne kadit, katili efkâr,
    Ey katili şübbanı vatan, katili ahrar,
    Ey varlığı bir millet için bâdii zillet.
    Ey çehresi ifrite veren dehşeti vahşet,
    Zindanları, menfaları, mahpesleri doldur,
    Ziniciri esaretle bütün hisleri dondur.
    Tesmimi nefes, nefyi ebet, sonra denizler..
    Her girdiğin evlerde durur kırmızı izler...
    Kâbusi hiyanetle vatan can çekişirken
    Âtimizi dendanı harisin kemirirken
    Bir gün Rumeli dağları envara boyandı;
    Hürriyetin enfası ile herkes uyandı.

    MUSTAFA KEMAL
    ŞANLI ORDU GAZETESi : 24 Kasım 1908
    13 ...
  38. 170.
  39. Sabahattin Kudret Aksal tarafından kendisine şu şiir yazılan büyük lider:

    BiR RESiMDE ATATÜRK

    izmir'e girişini Atatürk'ün
    Bir kahve duvarındaki resimde gördüm

    Bir ılık güz öğlesinde
    Şanlı haki urbası üstünde

    Koymuştu kılıcını içine kınının
    Yürüyordu arasında sevgili halkının

    Ayağında Anadolu'dan getirdiği toz
    Bir inanç gözlerinde tükenmez

    Alabildiğine insan kalabalığı ardı
    Bir aydınlık geleceğe bakıyordu

    Işıktı sevinçti türküydü
    Görseydiniz o resimde Atatürk'ü
    14 ...
  40. 171.
  41. her bahsedilişinde gözlerin dolmasına neden olan dahi türk..
    erken öldün atam..
    15 ...
  42. 172.
  43. Yusuf Ziya Ortaç kendisi için şu şiiri yazmıştır.

    GAZi'YE TARiH

    Onu tarihe sorun, yoktur eminim bir eşi,
    O güneş yüzlü,güneş sözlü, güneşler güneşi!
    Sözü halkın dilidir, gözleri hakkın ateşi,
    O güneş yüzlü, güneş sözlü güneşler güneşi!

    Yurdu sarmıştı karanlık, onu yırtıp atan O.
    Soğuyan kanlara bir başka hareket katan O.
    Kararan gözleri bir lahzada aydınlatan O.
    O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi!

    inkılap ordusu nur ordusunun rehberidir,
    Milletin şehperidir, memleketin şehperidir,(1)
    Onu beklerdi vatan bunca zamandan beridir,
    O güneş yüzlü, güneş sözlü güneşler güneşi!

    Ayrılıp Çankaya'dan Hazret-i Gazi geliyor,
    Saçının haznesi zulmetleri ok ok deliyor,
    Şehre kalbindeki tarihi alıp yükseliyor:
    "Bu güneş yüzlü,güneş sözlü,güneşler güneşi!

    (1)Şehper :Kuş kanadının en uzun tüyü.

    Yusuf Ziya ORTAÇ
    12 ...
  44. 173.
  45. ATATÜRK'ÜN YAŞAMINDAKi KRONOLOJiK OLARAK OLAYLAR

    1881
    Mustafa'nın Selanik'te dünyaya gelmesi.

    1893
    Mustafa Selanik'teki Askeri Hazırlık Okuluna başlar ve burada öğretmeni
    tarafından kendisine ikinci ismi "Kemal" verilir.

    1895
    Mustafa Kemal Manastırdaki Askeri Liseye başlar.

    1899
    Mustafa Kemal istanbul'da Harbiye'nin hazırlık sınıfına başlar.

    1902
    Mustafa Kemal Harbiye'den mezun olur ve buradan sonra Harp Akademisine
    devam eder.

    11 Ocak 1905
    Mustafa Kemal Harp Akademisinden Kurmay Yüzbaşı olarak mezun
    olur ve Şam'da bulunan Beşinci Orduda görev almak üzere Şam'a gönderilir.

    Ekim 1906
    Mustafa Kemal ve arkadaşları Şam'da "Vatan ve Hürriyet" adıyla gizli bir
    dernek kurarlar.

    Eylül 1907
    Mustafa Kemal Üçüncü Orduya tayin edilir ve Selanik'e gönderilir.

    13 Eylül 1911
    Mustafa Kemal istanbul'daki Genel Kurmaya tayin edilir.

    9 Ocak 1912
    Mustafa Kemal Libya'daki Tobruk taarruzunu başarılı bir şekilde yönetir.

    25 Kasım 1912
    Mustafa Kemal Hareket Başkanı olarak Akdeniz Boğazları özel Kuvvetlerine
    atanır.

    27 Ekim 1913
    Mustafa Kemal Sofya'ya Askeri Ataşe olarak atanır.

    25 Nisan 1915
    ittifak Devletleri Arıburnuna çıkarma yaparlar ve Mustafa Kemal Tümeni
    ile ilerlemelerini durdurur.

    9 Ağustos 1915
    Mustafa Kemal Anafartalar Grup Kumandanlığına getirilir.

    1 Nisan 1916
    Mustafa Kemal Tuğgeneralliğe terfi eder.

    6-7 Ağustos 1916
    Mustafa Kemal Bitlis ve Muş'u düşmandan geri alır.

    31 Ekim 1918
    Mustafa Kemal Yıldırım Orduları Grup Kumandanı olur.

    30 Nisan 1919
    Mustafa Kemal Erzurum'da bulunan Dokuzuncu Orduya geniş yetkilerle
    Müfettiş olarak atanır.

    16 Mayıs 1919
    Mustafa Kemal istanbul'u terkeder.

    19 Mayıs 1919
    Mustafa Kemal Samsun'a ayak basar.

    8 Temmuz 1919
    Mustafa Kemal gerek Üçüncü Ordu Müfettişliği görevinden gerekse
    ordudan istifa eder.

    23 Temmuz 1919
    Mustafa Kemal Erzurum Kongresi Başkanlığına getirilir.

    4 Eylül 1919
    Mustafa Kemal Sivas Kongresi Başkanlığına getirilir.

    27 Aralık 1919
    Mustafa Kemal icra Heyeti ile Ankara'ya gelir.

    23 Nisan 1920
    Mustafa Kemal Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisini açar.

    11 Mayıs 1920
    Mustafa Kemal istanbul hükümeti tarafından ölüme mahkum edilir.

    5 Ağustos 1921
    Mustafa Kemal Büyük Millet Meclisi tarafından Başkumandan olarak atanır.

    23 Ağustos 1921
    Türk birliklerinin Mustafa Kemal tarafından yönetildiği Sakarya savaşı başlar.

    19 Eylül 1921
    Büyük Millet Meclisi, Mustafa Kemal'e Mareşal rütbesi ile Gazi
    unvanını verir.

    26 Ağustos 1922
    Gazi Mustafa Kemal Büyük Taarruzu Kocatepe'den yönetmeye başlar.

    30 Ağustos 1922
    Gazi Mustafa Kemal Paşa Dumlupınar savaşını kazanır.

    10 Eylül 1922
    Gazi Mustafa Kemal izmir'e girer.

    1 Kasım 1922
    Büyük Millet Meclisi, Gazi Mustafa Kemal'in Hilafetin kaldırılması
    Yönündeki önerisini kabul eder.

    14 Ocak 1923
    Mustafa Kemal'in annesi Zübeyde Hanım izmir'de vefat eder.

    29 Ekim 1923
    Türkiye Cumhuriyetinin ilan edilmesi ve Gazi Mustafa Kemal'in
    ilk Cumhurbaşkanı seçilmesi.

    24 Ağustos 1924
    Gazi Mustafa Kemal istanbul Sarayburnu'nda ilk kez şapka giyer.

    9 Ağustos 1928
    Gazi Mustafa Kemal Sarayburnu'nda yeni Türk Alfabesi ile ilgili konuşma yapar.

    12 Nisan 1931
    Gazi Mustafa Kemal Türk Tarih Kurumunu kurar.

    12 Temmuz 1932
    Gazi Mustafa Kemal Türk Dil Kurumunu kurar.

    16 Haziran 1934
    Büyük Millet Meclisi bir yasa geçirerek Gazi Mustafa Kemal'e "Atatürk"
    soyadını verme kararı alır.

    10 Kasım 1938
    Atatürk vefat eder.
    13 ...
  46. 174.
  47. "Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz."

    "Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz."

    sözlerinin sahibi...
    14 ...
  48. 175.
  49. Arkadasında kendi kanından oğul , torun bırakmamış kendi yaptığı ugraştığı işleri arkasından kirletmesin diye bu fedakarlığı yapabilecek derecede idealist bir insan.. o bunu yaparken şu an ülkenin başında bulunan bakan oğlunu zengin ediyor hemde herkezin gözlerine soka soka sen ne ulu bir adammışsın ulu önder dünyanın en büyük sevgisi olan evlat sevgisini milletine degişmişsin sen ne kadar fedakar bir adammışsınki hayatını bir milletin kuruluşuna adamışsın sen adam gibi adammışsın ulu önder şu an karşımda dursan ellerine kapanıp ağlamak için ömrümü feda ederim sen herşeye değersin ulu önderim
    ATAM..
    11 ...
© 2025 uludağ sözlük