birdenbire beş adım sağında onu gördü.
paşalar onun arkasındaydılar.
o, saati sordu.
paşalar : «üç,» dediler.
sarışın bir kurda benziyordu.
ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
yürüdü uçurumun başına kadar,
eğildi, durdu.
bıraksalar
ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
kocatepe'den afyon ovası'na atlayacaktı
babası öldü.
yetim büyüdü.
üvey evlat oldu.
tutuklandı.
hapse atıldı.
sürüldü.
işsiz kaldı.
(şöyle yazıyordu o sıkıntılı günlerde kaleme aldığı günlüne:
harcamalarım fazla değil zira gelirim hep az.
hastalandı...
böbreklerinden.
vuruldu...
göğsünden
mesleğinden atıldı.
idama çarptırıldı.
kardeşleri öldü.
çocuğu olmadı.
boşandı.
karaciğer'i iflas etti.
(bkz: yılmaz özdil)
şimdiye kadar okuduğum en öz ve gerçek mustafa kemal biyografisiydi.
bize tükenmiş bir ulustan, ayağa kalkmış bir vatanı emanet eden yüce öndere, kendi içimizden bu kadar saldırı gelmesi bizlerin sadece kuru kalabalık olduğumuzu ama asla bir millet olamadığımızı gösterir. evet bir ingiliz vekil ortaya çıkıp atatürk'ün fotograflarını indirin diyebilir ama buna sadece susan, cevap bile vermeyen bir hükümetin atatürk sevgisi ne kadar inandırıcı olabilir. unutulmamalıdır ki avrupalı için atatürkçülük kendi emellerini ülkemiz üzerinde gerçekleştirmelerinin en önemli engeli olarak görülmektedir.
Türklerin putlaştırmak yerine; Atatürk'ün hayatına bakarak devlet nasıl yönetilirmiş, laik nasıl olunurmuş, yenilik nasıl yapılırmış sorularına cevap bulması gereken ulu zattır. *
Belki de kendisine herkesin söylemek istediği bir şeyler varıdr. Benim de var.
Türkiye Cumhuriyeti'nin genç vatandaşları olarak ülkemizin en değerli mirası olan Cumhuriyete,Laikliğe ve tüm Atatürk devrimlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Ülkenin şeyhler şıhlar ve benzerleri tarafından sarıldığı, çocukların başlarına ideolojik bez parçaları sarılan satılmış bir Türkiye'yi kabullenmiyoruz. Demokrasiye inanıyoruz; ancak temsili demokrasi sisteminde 11 milyon oyla 70 milyon'u yöneten satılmış ve arap tayfası Amerikan mandası iktidarlara inanmıyoruz. Biz Atatürk Gençliği'yiz. Devrime ve cumhuriyetin bölünmezliğine Türk olmanın onurlu bir şey olduğuna inanıyoruz. Bu siteye giren herkesten de bu günlerde aynı hassasiyeti bekliyoruz. Meydanlara dolup taşan bizim heyecanımız kurtuluş savaşını kazananların, ezilmiş uluslara örnek olan adamın ülkesinin heyecanıdır. Bizim heyecanımız Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının heyecanıdır, milli görüşlü yeşil bayrak aşıklarının düşmanı olmaya devam edeceğiz. Kırmızı,beyaz bayrağın altında yaşayan herkesin eşitliği ve kardeşliği adına, ilke ve devrimleri ezdirmemek adına burda yaşamaya devam edeceğiz. Bu ülkeyi çocuklarımızın büyüyebileceği bir ülke haline getireceğiz ve bunu kol kola verip yapacağız. Bizi bölmeye çalışanlara inat bu ülkenin çimentosunun sevgi olduğunu, hoşgörü olduğunu göstereceğiz. Ermeni,Kürt demeden sevmeyi çocuklarımıza öğreteceğiz ve Türk'e ve barışa yakışır yaşayacağız. Atatürkçü bir genç olarak bunları yazmaya gerek duymak ne acı.
vatanı dış güçlerden kurtararak dunyadakı ıstıklal savaşlarına örnek olup çağ atlatan ancak bir tek türk milletine çağ atlatamayan karızmatık kişilik...
eşsiz lider, benzersiz bir deha. örnek düşünce ve ilkeleriyle türk gençliğine rehber olan ulu önder. onun düşüncelerini incelemek ve benimsemek, türkiye cumhuriyeti'ni ilelebet yaşatacak bir birey olmanın özünde yatmaktadır.
hakkkında, "asker dışında herşey ve bir de askerdi" benzetmesi gayet uygun düşecek, araştıran vatanı ve milleti için çağın gerisinde kalmadan elindeki imkanlar dahilinde hep iyiyi arayan, gelecek nesillere hep bunu öğütleyen yüce insan, ulu önder.
Bir iktisatçı değildir kendisi ama "izmir iktisat kongresi"'ni toplamış, dünyanın ilk karma ekonomisini (Planlı kalkınma)Türkiyede uygulamıştır.
Edebiyatçı yada tarihçi de değildir kendisi ama "10. yıl nutkunu" , "gençliğe hitabeyi" kaleme almıştır.
Hariciyeci ya da diplomat da değildir ama Lozanda Hatay'ın alınmasını sevk etmiştir.
Medyum da değildir ama II.dünya savaşının çıkacağını önceden bilmiş "Sadabad paktı"nı oluşturmuştur.
insan hakları savunucusu da değildir, hatta faşisttir çoğuna göre, ama 1933 yılında Nazi almanya'sından kaçan Yahudileri ve bilim adamlarını Türkiye'ye davet ederek hayatlarını kurtarmıştır. O insanlar iStanbul Üniversitesinin kurulmasına öncülük etmiştir.
Çiftçi midir ? Öğretmen midir ? Sanatçı mıdır ? ve daha nicesi...
Atatürk'ü anlamak için yememiz gereken ekmeklere dünyadaki fırınlar yetişmez. Öyle bir insadır.
ahirette bana 'size 0 km ülke verdim ne yaptınız bunla' sorusunu sormasından korktuğum, (çünkü verebileceğimiz bir cevap yoktur) yaptığı şeyleri aynı hızla yıktığımız, özgürce aldığımız her nefeste hakkı olan tartışmasız dünyanın en büyük lideri.
naaşı ne düdüğü çalan ne de ışıkları yanan, adeta yas içindeki kara bir trenle dolmabahçe sarayı'ndan etnografya müzesi'ne götürülürken, demiryoluna yakın olan köylerdeki vatandaşların ellerine gaz lambalarını alarak demiryolu çevresine dizilip demiryolunu aydınlatmak suretiyle uğurladıkları tek liderdir. kilometrelerce uzunlukta bi uğurlamayı hak edebilecek tek liderdir.
gençliğe hitabe'sinden de anlaşılabileceği gibi, ta o zamandan iktidar sahipleri ile ilgili haklı yorumlarda bulunmuştur. o kadar da ileri görüşlüdür.*
