kemal kılıçdaroğlu'nun pek bi havuzlu villasının dillerde dolandığı zamanlarda kantinde duyulan diyalogun içeriği.
şöyle ki:
sabahın kör vakti kantinde oturup arkadaş beklenmektedir. arkalardan iki kişinin muhabbeti duyulmakta:
-abi bu kemal kılıçdaroğlu'nu geçtim de,atatürk'ün mal varlığına ne demeli? ıdı vıdı (burada ilk entrydekilerden bir şeyler zırvalamakta)
+harbi yea. ölünce nolmuş ki o kadar şey?
-nolcak olum? çocuğuna bırakmıştır.
çocuğuna,türkiye'nin çocuklarına bıraktığı bir şey varsa o da türkiye cumhuriyetidir. bunlar gibilere de emanet edilmiş ve bu hale gelinmiştir,şaşılmamalıdır.
akp zihniyetine "abi kim çalmadı ki,bunlar çalıyorlar ama çalışıyorlar da.." şeklinde kılıf bulanların atatürk ün serveti,maaşı vs. hakkında bu kadar ileri gidebilmeleri,ancak yıllardır içlerinde tutup,kusacakları günü bekledikleri atatürk düşmanlığı ile, ya da atatürkün büyükninelerini kovalamasıyla açıklanabilir.
yaaa mal varlığını geçin o dönemdeki fakirlik fukaralık en üst seviyedeydi yokluk içinde yaşanan sarıkamış gerçekleri ortada... balolar paristen gelme en güzel kıyafetler içki masaları mezeler saraylar eeen lüks yatlar
halk vatanı için aç açıkta savaşsın bazıları keyfi alem sonra halk kahramanı olunsun yok oyle yaa haksızlık değil mi çanakkaledi sarıkamıştaki atalarımıza onlar olmasaydıı hiç birşey olamazdı!!!