sözlük dünyasında 1000 ve 1000'in katları entryler manasız bir öneme sahip. kimisi kendi nick altına yazıyor bunu, kimisi aşık olduğu bir yazarın altına, kimisi farkında bile olmadan fenerbahçe galatasaray derbisini altına 1000 inci entrysini giriveriyor. **
madem böyle bir sürüklenme var, ben sana doğru sürükleniyorum.
özlüyoruz seni. ilkelerin hala en büyük düsturumuz. kendini bilmez yobazların eline bırakmayacağız bu memleketi. huzur içinde yatasın.
tanımı cümlelerle anlatılması imkansız olan büyük önder. o degil de, yaptıklarıyla zaten kendini tanımlamıs olan üstün zeka.
söyleyecek söz bırakmıs mı, ey damarlarında asil kan dolasan genclik?
yaptığı o kadar güzel şeyden sonra kendine sadece ''beni hatırlayınız'' ı layık görebilicek kadar mütevazı bir kişilik.
avrupa'da okullarda atatürkün kişiliği ve bu gibi şeylerde işlenir.
dağlarda tek
tek
ateşler yanıyordu.
ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,
birdenbire beş adım sağında onu gördü.
paşalar onun arkasındaydılar.
o, saatı sordu.
paşalar : «üç,» dediler.
sarışın bir kurda benziyordu.
ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
yürüdü uçurumun başına kadar,
eğildi, durdu.
bıraksalar
ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
kocatepe'den afyon ovası'na atlıyacaktı."
''Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir''.
iyi ki yasamayan adam. adinin recep tayyip erdogan ile ayni cumlede gectigine sahit olsa sanirim kendisi canina kiyardi.
tum hayati boyunca karsi ciktigi, savastigi zihniyetin lideriyle karsilastirilmasi o kadar trajikomik ki. bunu ayik bir halde yapabilenleri gercekten aklim almiyor. ya cok deger verdikleri liderleri rte'nin hedeflerinden haberleri yok, ya da ataturk'un yasadigi zaman diliminde neler yaptigindan, nelerle ugrastigindan.
recep tayyip erdoğan'la karşılaştıraln lider. oysaki recep tayyip erdoğan önce lider olmalı sonra Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ile karşılaştırılmalı.
kahbelerin, iki yüzlülerin vatan hayinlerinin önünde diz çökmemiş, bunları ve bunlar gibilerini ayrıca böyle düşünen ülkelere diz çöktürmüş tartışılmaz lider dir.
--spoiler--
1927, 1931, 1935 ve 1939 "seçimleri, tek adam tarafından belirlenmiş milletvekili listelerinin -eski Sovyet rejiminde olduğu gibi- halka "onaylatıldığı" birer siyasi gösteriden ibarettir. Mustafa Kemal Paşa iktidara seçimle gelmemiş, yaşamı boyunca gerçek ve serbest hiçbir seçime katılmamıştır. Kurduğu parti, cumhuriyet tarihinin ilk serbest seçimlerinde -1950'de- hezimete uğrayacak ve ondan sonrada girdiği her seçimden yenilgiyle çıkacaktır.
Bu anlamda 1923 tarihinin, Türkiye'nin demokratik evriminde ileriye doğru atılmış bir adım sayılamayacağı ortadadır.
--spoiler--
tek kelimeyle müthiş bir taktisyen, ideal ölçülerde vatansever, tam da bu zamanda başımızda olmasını kalpten dilediğim büyük adam. tek kabahati, ölümünden sonra ülkenin içine edileceğini bildiği halde, yerini alabilecek düzeyde birini bulamamak, ve düşüncelerine körü körüne bağlı bir kitle yerine, düşünebilen, aklını kullanabilen, ve atatürkçü düşünceyi bilimsel zeka ve sosyolojiyle harmanlayabilen bir gençlik bırakamamak olmuştur. yerine kim geçtiyse ülkeyi kademeli olarak batırmıştır çünkü, halen de batırmaktadır.
garbın afakını saran çelik zırhlı duvarı,milletini yanına alarak gözünü kırpmadan eriten güneştir o... o,dünyanın hiçbir komutanının cesaret edemediği şekilde savaş meydanında kahramanca dövüşen şanlı bir komutandır... o ki, savaş yıllarında, yanındaki arkadaşlarına "bu savaşımız bitince, izmir e ayak bastığımızda kordonda bir masa ve karşımda yunan başkomutanı olmak üzere güzel bir yemek yiyeceğim..." deyip, büyük taarruz sırasında yunan başkomutanı trikopis'i uşak'ta bir tavuk kümesinde yakalayarak ve izmir'de düşmanı denize akıttıktan sonra yukarıdaki tırnakların içinde geçen sözünü fiile dönüştürerek, bir ordunun ve bir devletin yanısıra tarihi de yönetebildiğini gösteren yüce liderdir... o bir ruhtur... şanlı türk milletinin vücut bulmuş halidir o...
not: mustafa kemal'imizi bu kadar basit anlattığım için herkesten ve ondan özür dilemek isterim... lakin onu anlatmaya çalışırken kelimeler kifayetsiz kalıyor.
--spoiler--
halife'ye dünyaya meydan okutmak ve onu bütün islam dünyasının işlerinde söz ve yetki sahibi kılmak düşüncesinde olanlar, bu görevi anadolu halkından değil, onun sekiz-on katı nüfusa sahip olan büyük müslüman kitlelerden beklemelidirler!
yeni türkiye'nin ve yeni türkiye halkının, artık kendi varlık ve mutluluğundan başka düşünecek bir şeyi yoktur!
--spoiler--
