komutanlığına söz yok. hakikaten dört dörtlük komutanmış. fakat devlet yöneticisi olarak aynı şeyleri söyleyemiycem. çünkü ATATÜRKÜN KENDiNE ÖZGÜN BiR iCRAATi YOK. AVRUPADAKi YENiLiKLERiN AYNISIN HALK TABiRi iLE COPY PASTE YAPIP ALMIŞ. EE NE OLDU BiZiM MiLLi VE DiNi DEĞERLERiMiZE ?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk binlerce yıllık Türk tarihinin birikiminin bir kişi üzerinde toplanmış halidir.
Bu yüzden de tarihin en büyük insanıdır.
Bilinen en eski Türk yazıtları olan Göktürk Kitabelerinde Bilge Kaan'ın, Tonyukuk'un yazdıkları sanki Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kaleminden çıkmış gibidir.
Timur'un, Cengiz Kaan'ın, Subutay'ın, Attila'nın, Kılıç Arslan'ın, Yavuz Sultan Selim'in generalliği sanki tamamen onda toplanmıştır. Savaş meydanında yaptıkları ve yapabilecekleri ancak ve ancak tarihin en büyük bu askerleriyle aynı gelenekten gelmekle olur.
ilteriş gibi Türk Milletini, Çelebi Mehmet gibi Türk devletini yokoluştan kurtarandır.
Kaşgarlı Mahmuttur, Karamanoğlu Mehmettir Yusuf Has Hacibdir. Türkçe ve Türk siyaseti halk içindir, halkın mutluluğu içindir. Hiçbir dilin boyunduruğu kabul edilemez.
Hoca Ahmet Yesevidir. Din Türkçe ise Türk Milleti Türk gibi müslüman olur.
Kür Şaddır. Tarihin En büyük Kahramanı Kür Şad.
Bir Fuzuli olamasa da Fuzulinin değerini en iyi bilendir.
Ve Fatih Sultan Mehmettir. entelektüel, bilgili, dünyaya hakim, sanat seven.
Türk Liderdir. Türk soyudur, Tanrıkuttur, Mustafadır, Kemaldir.
not: ama yine de Fuzuli değildir. Sanatçı olmak onun gözünde bambaşkadır.
lider sıfatının en çok yakıştığı kişi. bu kalp attığı sürece unutmayacağım. unutulmadı, unutulmayacak! Türklüğümüzle övünmemiz için yegane sebep. selam olsun atatürkçü fikirlere!
attila ilhan'in bir siiri. daha unlu olmadan once yazmistir:
dağ başını efkâr almış
gümüş dere durmaz ağlar
gözyaşından kana kesmiş gözlerim
ben ağlarım çayır ağlar çimen ağlar
ağlar ağlar cihan ağlar
mızıkalar iniler ırlam ırlam dövülür
altmış üç ilimiz altmış üç yetim
yıllar gelir geçer kuşlar gelir geçer
her geçen seni bizden parça parça götürür
mustafa'm mustafa kemal'im
diz dövdüm
gözlerim şavkı aktı sakarya'nın suyuna
sakarya'nın suları nâmın söyleşir
hemşehrim sakarya öksüz sakarya
ankara'dan uçan kuşlar
kemal'im der günler günü çağrışır
kahrolur bulutlara karışır
gök bulut yaşmak bulut
uca dağlar dev boyunlu morca dağlar
divan durmuş bekleşir
mustafa'm mustafa kemal'im
nasıl böyle varıp geldin hoşgeldin
çıngı kaymış yalazlanmış gözlerin
şol yüzünde güneş südü sıcaklık
ellerinden öperim mustafa kemal
senin dalın yaprağın biz senin fidanların
biz bunları yapmadık
sen elbette bilirsin bilirsin mustafa kemal
elsiz ayaksız bir yeşil yılan
yaptıklarını yıkıyorlar mustafa kemal
hani bir vakitler kubilay'ı kestiler
çün buyurdun kesenleri astılar
sen uyudun asılanlar dirildi
mustafa'm mustafa kemal'im
karalar kuşanmış karadeniz akmam diyor
dokunmayın ağlamaktan bıkmam diyor
bu gece kıyamet gecesi bu vapur bandırma vapuru
yattığı yer nur olsun mustafa kemal
ben ölümden korkmam diyor
korkmam diyen dilleri toz oldu toprak oldu
değirmen döndü dolandı yıllar oldu
bir kusur işledik bağışlar mı kimbilir
o bize öğretmedi kazan kaldırmasını
günahı vebali öğretenin boynuna
erdirip oldurana ana avrat sövmesini
yüreğim kırıldı kanım kurudu
var git karadeniz var git başımdan
mızıka çalındı düğün mü sandın
bir yol koyup gideni gelir mi sandın
mustafa'm mustafa kemal'im
ankara'nın taşına bak
tut ki baktım uzar gider efkârım
çayır ağlar çimen ağlar ben ağlarım
gözlerimin yaşına bak
ankara kalesi'nde rasattepe'de
bir akça şahan gezer dolanır
yaşın yaşın mezarını aranır
şu dünyanın işine bak
mustafa'm mustafa kemal'im