mustafa kemal atatürk

entry14446 galeri3135 ses1
    451.
  1. 452.
  2. şimdi dönüp geriye baktığımda, anladım ki yarını bana bugünden yaşatan insan...

    adı bugün vardı yarın da olacaktır.

    adı bu milletin en mukaddes duygularına mazhar olmuştur.

    bu yüzden;

    mustafa kemal atatürk türk milletinin en müstesna duygusu olarak daima yaşanacaktır.

    Ç.Ü
    6 ...
  3. 453.
  4. ceviz kabuğu'nda zehirlenerek öldürüldü iddası ortaya atılan, (bkz: gelmiş geçmiş en baba türk)
    6 ...
  5. 454.
  6. insanların anlayamadığı akıl küpü.
    6 ...
  7. 455.
  8. Görülüp görülebilecek, yaşanılabilecek en zor zamanda, kendisini ülkesine adayan, sabırla, iradeyle çalışmayı kendisine görev edinen, özgürlük kavramının, demokrasinin, cumhuriyetin bu ülke için ne denli gerekli olduğunu kavrayıp kavratan, yüce insan...

    Halkın hiç bir umudunun kalmadığı zamanlar... ülkenin kötü gidişatından zararlı çıkabileceklerini düşünerek düşmana sığınanların bulunduğu zamanlar! çözümün sömürge devlet olmaktan geçtiğini düşünenlerin zamanı... cehalet içerisinde olan bir halk ve onları yönetmeye çalışırken yönetilme arzusuyla dolup taşanlar... ne olup bittiğini bilmeyenler dahi varken, ülkenin bu durumunun nereye varacağı belli değilken askerlik görevinde yükselen bir Türk vardı. özgürlüğümüzü borçlu olacağımız bir Türk, Atatürk.

    Böyle bir zamanda, tam zamanında çıkmıştı ortaya O. Herkesten üstün zekası, etrafınca da farkedilebiliyor ve bu zekasını nasıl kullanacağını da biliyor, kendisini geliştirmek için çaba harcıyordu. Eline geçen her kitabı okudu. En doğru bilgiyi kendi aklıyla harmanlayarak ortaya çıkarabileceğini biliyordu çünkü! Hazır bilgiye, hazır ideolojiye ayak uydurmak istemiyordu çünkü! Zaman, ülke için hiç olumlu ilerlemiyordu. Bu güç durum, çoğunluğa göre içinden çıkılamaz bir hal almaktaydı. Sömürge devleti olmayı çıkış yolu sayanlar için bu hiç geçerli değildi tabii... Onlar için plan hazırdı ve aksi düşünülemezdi. Topraklar parsel parsel ayrılacak, ticaretin merkezi olabilecek noktada bulunan ülke, sofradakilere tabaklarda sunulacaktı... Ne kadar acınası halde olduğumuzu gören ender insanlardan birisi de yine O'ydu... Atatürk'e göre bir ülkenin boyunduruğu altına girmektense vatanın her noktası için kanımızın son damlasına kadar savaşmak en doğrusuydu. Millet ancak özgürlükle gerçekten millet niteliği kazanabilirdi.

    Mustafa Kemal halen gerilemekte olan devletin bir askeriydi. kendisine, padişah tarafından ayaklanmayı bastırması için görev verildi ve Samsun'a çıktı. Ama O'nun kafasında çok farkllı ve parlak fikirler yatmaktaydı. Bir Kurtuluş mücadelesi gerekiyordu! Halkın içinde var olan o potansiyel güç dışarı çıkarılmalıydı! Bunu kendisine ilke edinmişti Atatürk... Kongreler düzenledi, halkı örgütlemek amacıyla her bölgede insanlarla konuştu, onları bu özgürlük savaşı için ikna etti. Aklında kurduğu sistemin çarklarının ilk dişleri dönmeye başlamıştı işte! Devrim sisteminin!

    Kafalarda milliyetçilik duyguları beliriyordu teker teker... Halk bağımsızlığa ulaşmanın zorluğunu biliyor ancak buna yetecek gücü de kendisinde buluyordu! Ülke böyle büyük bir sefalet içerisindeyken hemde!.. Bağımsızlık savaşımıydı bu! Ama elde silah, cephane, yiyecek, giyecek yok denecek kadar azdı. Bu engelin nasıl aşılacağına da yine halkla beraber Atatürk karar verdi ve uygulamaya geçirdi. Tüm millet birleşerek orduya, savaş için her türlü yardımda bulunacaktı. Bu düşünce, bu eylem dahi insanın gözlerini doldurmaya yetecek bir eylemdir... El ele vermiş bir halk, bağımsızlık için örgütlenmiş bir toplum vardı artık! Kuruşlar, bilezikler, her türlü malzeme vatan için bağışlandı. Bilinçli halk harekete geçmişti bile ve bu durum sofradaki kurtları telaşa, endişeye sürüklüyordu yavaş yavaş, sessiz sessiz..!

    Mücadele başladı işte! Yıllarca kölelikle, zulümle ezilmiş halk bağımsızlığını ilan etmek için cephedeydi Mustafa Kemal'in sayesinde! Hem de kadınlı erkekli! Kimisi cephede düşmana karşı gerek silahıyla, süngüsüyle, gerekse yumruğuyla mücadele veriyor, kimisi cephane taşıyordu silahlara toplara... Atatürk baş koyduğu yolda adım adım hedefe yaklaşıyordu... ileri görüşlülüğü kendisine ve ülkesine büyük yararlar sağlıyordu...

    Ve bilgisi, zekası! Hepsi birer bütün oluşturuyordu O'nda! Kendisini her konuda eğitmek istemiş ve eğitmişti de... Ülke bu büyük mücadelenin içerisindeyken Atatürk'ün yönetimiyle mükemmel bir yükseliş içerisinde savaşına devam ediyordu! Vatanın her metrekaresinde!

    gittikçe yaklaşıyordu özgürlük! zorlukların ardındaki bağımsızlık kapısından içeriye süzülmek üzereydik! Hiç bir düşmana karşı yenik düşmedik! Vatana zarar vermek isteyen hiç bir insanla ovada siyaset yapmak istemedik! Dağlarda, kendimiz için, Türk ulusu için kan döktük...

    Büyük zafer Türk milletinin ve Atatürkündü! Düşman bitap ve şaşkın durumdaydı... Ama gerçek birebir ortadaydı! Mustafa Kemal ve ordusu onları bozguna uğratmıştı! Şimdi geriye kalan, devlet yapısı ve yönetimiydi. O halkı için bütün ideolojilerden, akımlardan, yönetim biçimlerinden en doğrusunu seçmek için yine aklına bilgisine ve etrafındaki insanlara danıştı. Ortaya Cumhuriyet rejimi ve demokrasi çıkmıştı. Bu görüşlerini yine halkıyla paylaştı, onlara ne denli doğru bir seçim olacağını anlattı... Özgürlük mücadelesinden yeni çıkmış bir devleti yeniden yapılandırmak, dünyaya kazandırmak hiç de kolay bir iş değildi. Lakin ulu önden bu işle de başa çıkmayı bildi... Her alanda devrimler yapıldı. Halk her konuda bilinçlenmeliydi ve her alanda ileri devletlerin önüne geçilmeliydi. istiklal savaşında olduğu gibi bu dönemde de halk birbirine kenetlenerek gerek ekonomik, siyasi ve sosyal, gerekse kültür ve sanat alanlarında ilerlemeyi bildi.

    Tarih, 23 Nisan 1920, Türkiye Büyük Millet Meclisi kuruldu ve tarih, 29 Ekim 1923, Cumhuriyet ilan edildi. Yükseliş bu iki büyük gelişmeyle büyük çapta ortadaydı...

    Atatürk ilkeleri adıyla bildiğimiz ilkeler ortaya çıkmaktadır. Bunlar, Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Laiklik, Devletçilik ve Devrimcilik'di.

    Atatürk siyasi alanda ülkesini ilerletmesinin yanı sıra, bilim ve sanata da çok önem vermekteydi. Bizzat, matemati terimlerini çevirmiş, geometri kitabı yazmıştır ve bu kitap okullarda okutulmaya başlanmıştır.

    Bu topraklardaki yaşamımızı işte bu halka ve Atatürk'e borçluyuz. Bu vatanın toprakları hiç kolay kazanılmadı. Gazilerin ve şehitlerin kanlarıyla boyandı... Şehit analarına hiç bir zaman askerliğin anlamının yan gelip yatmak olmadığı anlatılmaya çalışılmadı...

    Şimdi siz düşünün! Bize bırakılmış bu topraklarda rahatça yaşarken, madalyonun diğer yüzünde gelişen olaylara bu denli kayıtsız mı kalmalıyız?! Artık uyanmak gerekmiyor mu tatlı uykudan? Açın gözlerinizi ve bakın etrafınıza... Siz uykudayken kimler kimlere küfretmiş, kimler düzeni alt üst etmek istemiş, ve kimler sizi bu tatlı uykuya sürüklemiş?..
    Kim bilir kimler...

    Ama sen bu olanlara rağmen rahat uyu Ata'm! Senin düşüncelerini benimseyen, yolunda olan insanlar bu ülkede varoldukça, hiçbir şey kolay kabullenilmeyecek..!
    9 ...
  9. 456.
  10. gazi mustafa kemal atatürk. senin arkandan siyaset yapmayı, insanlara çamur atmayı, halkın milli iradesiyle çelişmeyi adet edinen rozet atatürkçülere rağmen senin bilginden feyz almaya devam edeceğiz.
    türkiye türk' tür türk kalacak.
    6 ...
  11. 457.
  12. sevgili atatürk

    sana akıl verecek değilim ama içinden sana neler neler söyleyip de, dışından maça zoruyla seviyor gibi gözükenler çıkıyor.

    bu tip riyakar insanımsılara senin gibi bizler de itibar etmiyoruz ve etmeyeceğiz. bundan emin olabilirsin.
    5 ...
  13. 458.
  14. her üç ismini de fazlasıyla hak eden büyük lider.
    6 ...
  15. 459.
  16. Her geçen gün bir mucize ile dünyamıza geri dönmesini dilediğim ulu önder.Her geçen saatdeğeri daha çok anlaşılan atamız.Rahat uyuyormudur bilmiyorum ama her türk gencinin Tarkandan ondan bundan daha önce idol edinmesi gereken mucize insan.izindeyiz tabiki.
    6 ...
  17. 460.
  18. 'keske olmeseydin' duygularını uyandıran lider. sirf bu insan icin turkiye gen, klonlama vs. calismalarina dalmali, super guc olma yoluna girmelidir.
    8 ...
  19. 461.
  20. "Hiçbir medeni devlet yoktur ki ordu ve donanmasından önce iktisadiyatını düşünmüş olmasın"

    (bkz: orduya 100 tane f 35 alınması)
    7 ...
  21. 462.
  22. malesef şu anda mezarında rahat uyuyamayan *, dünyanın gelmiş geçmiş en zeki lideridir. ne mutlu ki bizim liderimiz olmuştur. gurur duyar, önünde saygıyla eğiliriz.
    9 ...
  23. 463.
  24. 464.
  25. 465.
  26. 466.
  27. efsane anafartalar kahramanı ulu önder gazi mareşal mustafa kemal atatürk; nesliller sonrasını görebilen, kimsenin umudu olmadığı anda inanıp başarabilen, bir toplumu gerçek anlamda küllerinden yeniden doğdurmuş yüce insandır.
    her sözü ayrı bir ders niteliği taşır. yalnızca bize değil, tüm dünyaya. zaten zamanının diğer devlet büyüklerinin de hayranlığını kazanmıştır. tıpkı şimdi diğer ülkelerin azıcık tarih bilen tüm vatandaşlarınınkini kazandığı gibi.
    yeni nesile ''cumhuriyeti biz kurduk, sizler yaşatacaksınız'' diyerek, güvenini dile getiren atamızdır. şimdilerdeki vurdumduymazlığı görünce kemiklerinin sızladığını düşündüğüm kişidir. vakt-i zamanında diğer devletlerin bir eli yağda bir eli balda liderleri gelip de vatanımızı küçümseyen ironili sözler söylediğinde, lafı gediğine oturtup üstüne söz söylenemeyecek duruma getiren kişidir. şimdi bizim bu durumda eli kolu bağlı, kasap önünde bekleyen kedi tavırlarımız, nasıl kemiklerini sızlatmaz. verdiğimiz en büyük tepkinin filmlerle olduğunu görünce bizi küçümseyen bir gülüş atması mümkün müdür?
    yetmiş milyondan bırakın bir atatürk'ü, ülkesine bağlı, milletini seven, kendi çıkarını ülke çıkarı üzerinde tutmayan bir zat-ı muhterem çıkaramadığımızı görünce ne düşünebilir ki!
    bu günden sonra tüm dünya'da atatürk gibi bir liderin var olması imkansızdır. atatürk, en büyük savaşlarda ordusunun başında bulunan bir komutandı çünkü. böyle bir durumu yaşayarak, herkesin neler çektiğini gerçekten bilerek cumhurbaşkanımız olmuştur. cumhurbaşkanı olduğunda birileri bir şeyler yapsın da, ben de buradan onaylayayım dememiştir. ilk olarak başbakan seçilen celal bayar yanına gelip de ''şimdi benim yapacağım görevler, yetkilerim nedir'' dediğinde * ''memurlara vs. karışma iç işlerini ben yaparım, orduya komutanlara karışma emniyetle orduyla ben ilgilenirim, elçi atamalarına vs. karışma dış işlerini ben yaparım, gerisini bildiğin gibi yap'' diyerek bunca badireyi atlatmasına rağmen bir kenara çekilip olan biteni izlemeyerek, bütün işlerin içerisinde olmuştur.
    birçok türkün, türk olmaktan gurur duyma sebebidir.
    10 ...
  28. 467.
  29. "Türk milleti birçok asırlar, bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kur'an'ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndü."

    (bkz: mustafa kemal atatürk)
    9 ...
  30. 468.
  31. anlamak için bir ömrün yetmeyeceği yüksek zeka ve ahlaki değerlere sahip, adı duyulduğunda insanın içini ürperten bir saygınlık uyandıran hasretle andığımız liderimiz.
    7 ...
  32. 469.
  33. 470.
  34. "Türk milletini Allah için, Peygamber için topraklarını, menfaatlerini, benliğini unutturacak, Allah'la mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular."

    (bkz: mustafa kemal atatürk)
    8 ...
  35. 471.
  36. OĞUZ OĞULLARI

    Gafil hangi üç asır, hangi on asır,
    Tuna ezelden Türk diyarıdır.
    Bilinen tarihler söylememiş bunu.
    Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
    Dinleyin sesini doğan tarihin.
    Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak,
    Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.
    Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,
    Avrupa'nın Alplerinde Oğuz torunları.
    Doğudan çıkan biz, Batıdan yine biz.
    Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz.
    Hep insanlar kendilerini bilseler,
    Bilinir o zaman ki hep biziz.
    Türk sadece bir ulusun adı değil,
    Türk, bütün adamların birliğidir.
    Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
    Ey yığın yığın insan gafletleri!
    Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde
    Dünya o zaman görecek hakikat nerde, hakikat nerde?

    M.Kemal Atatürk
    (Sadi Borak, Atatürk ve edebiyat 1972)

    http://www.ashua-turkuaz.com/lemurya/onemli.doc
    6 ...
  37. 472.
  38. değerini her geçen gün daha iyi anladığımız eşsiz insan.
    6 ...
  39. 473.
  40. 474.
  41. kusursuz, mükemmel, olağanüstü iyi, yüce insandır. peki eleştirilebilir mi? kesinlikle hayır, asla ve asla eleştirilemez. bu kadar yüce bir insanı eleştirmek benim gözümde hakaretten farksızdır da ondan. ayrıca eleştirilecek hiçbir yönü de yoktur. ne kadar övülse, yüceltilse azdır.
    7 ...
  42. 475.
  43. bizim göz bebeğimiz. dünyada hiç bir lider ona benzemez, benzeyemez.
    7 ...
© 2025 uludağ sözlük