dinci kesimin (dindar değil, dinci) belini iyice kırmamasıdır. laikliği bu ülkenin iliklerine kadar işleyememesidir. yüzyıllardır padişahlıkla yönetilmiş bir halk için bu şarttı çünkü.
bugün din istismarı yapanın peşinden koşup biat kültürünü yeniden benimsiyorlarsa bu politikanın başarısızlığındandır.
yeni cumhuriyetulusalcılık anlayışını yerleştirirken ve devleti Türk-Sünni kimliği üzerine bina ederken Aleviliği ve Alevileri hiç düşünmemişti. yıllarca süren alevilere yönelik baskılar, suikastler ve katliamlar toplumda derin yaralar açtı. ne hikmetse bugün aleviler chp'ye oy veriyor. Bilmiyorlar ki chp ve mhp'nin tsk'nın sağ ve sol kolu olduğunu.
sikimde bile değildir, çünkü bu hataların son kullanma tarihi geçmiştir . onun ülkeye hükmettiği bir dönemde yaşasaydım hatalarından dolayı ona saldırırdım, ama simdi baska yavşakların hatalarıyla karşı karşıyayız .
kemalist olmasamda ölmüş bir adamın arkasından konuşulmasını tasvip etmediğim durumdur.dönemin konjoktürel şartlarını hiçbirimiz bilmediğimizden ve günümüz dünyasının dengelerinin çok değişmesinden hataları tartışmamızın,yazmamızın pek bir anlam ifade etmeyeceğinin bilinmesidir.
Hiç bir insan kusursuz değildir, kusurunu söyleyende vatan haini değildir, kusurlarından biride islamiyetin kabülü türkiyeyi gerileyecegini söylemesi ve görüyoruz ki yanıldı hani nerde ileri görüşlülüğü?
kendisine her gün ''diktatör'' diye bok atanlra her gün sövmeye çalışanlara dert olan konudur efenim - kim ne derse desin kimse atatürk sevgimizi elimizden almaz - işte o şapka dediklerinizle atatürk'ü sevdik seviyoruz çatlasınız da çatlamsanız da atatür'ü seviyoruz ne yazarsanız yazın istediğiniz kadar '' diktatör'' yazın atatürk'ü seviyoruz işte o şapka dediklerinizle ve kemalist değerlerden atatürkçü değerlerden şapkadan falan vazgeçmiyoruz efneim!
elbette hiçbir insan kusursuz değildir. ancak bir hata, yanlış bütün doğruları, gerçekleri silerse asıl hatayı bok atanlar yapar. (bkz: sevr antlaşması kabul edilseydi türkiye nasıl olurdu)
bu ülkenin bu kadar fazla kanı bozuk yetiştirebileceğini tahmin edememiş olmasıdır.
adam fazla güvenmiş yani.
gerçi gençliğe hitabede görmüş, anlatmış bak böyle böyle olacak, akıllı olun o zaman diye. ama gel gör ki bazı prezervatifler dayanıksız oluyor. böyle sonuçlar doğabiliyor.
Kesin ve asla değişmeyecek yanlışı; harf inkılabı.
Bir millete dününü unutturmak, yarınını yok etmekten farksızdır.
Büyük bir komutandır. insanları vatanın bir tutulmasının gerektiğine inandırmış ve bu ruhu tekrar canlandırmıştır.
ancak dil değişimi ile bu ruhu canlandırdığı millete geçmişini unutturmuştur.
edit: safi küfür ederek cevap verdiğini zanneden mallar da kendilerini Atatürk'ün hitap ettiği o üstün gençlik sanıyor ya ben ona bitiyorum.
ulan önce bir ağzını topla. Peygamber haricinde her insanı eleştiririm. Ama bak "eleştiririm" diyorum. Hakaret etmem.
Sen eleştiriyi anlayamayacak kadar sığ bir "atatürkçüsün". Üstelik adam düşünün diye bu kadar yırtınmasına rağmen.
Geliyor mu "be hey dürzü"? en son ona bağlıyorsunuz çünkü sürekli.
peygamber dışında bir insana "insan üstü" nitelikler yükleyerek onu dokunulmaz kılamazsınız.
sonra kendi oluşturduğunuz insan üstüne koruma sağlayamazsınız.
o üstün insanlara da bir örnek;
ismet inönü tüm hatıratlarını osmanlıca ile yazardı. kendisine "paşam latin alfabesine geçişi yapanlar arasında olmanıza rağmen halen neden osmanlıca yazıyorsunuz?" diye sorulduğunda "yazımı latinceye göre çok daha kolay." cevabını vermiştir.