tek bi hatası vardı, eleştirilebilemez olduğunu ve şahsını eleştirenlerin yağlı kazığa oturtulması gerektiğini anayasaya ekletmemiş olması.
hmm.
düşündüm de şu da var;
zamanında bi falcıya gidip, ilerde kendini eleştirecek bu kaka gençliği taaa o zamandan babasının t.şş.klarındayken vurdurmalıydı.
ey pis-kaka-öe gençlik, sen kimsin lan atatürk'ünde hata yapmış olabileceğini düşünüyosun.. hatta utanmadan bide "o da insan" diyebiliyosun. pehhh. melek lan o!?
be hey dürzü,
hayvanoğlu hayvan ve eşekoğlu eşşek.
ayrıyeten dana.***
not: bak anlamaz artı verirsin falan, yukarda aşırı derece ironi var.
maksat kesinlikle atatürk'ü yerme falan değildir, ama her insan gibi, hatta kendinin de kabul ettiği gibi atatürk'de hatalar yapmıştır zamanında.
iyimser bir şekilde diyelim ki %90 doğru yaptıkları.
e geri kalan %10'u da biz düşünüp tartışsak, düzeltsek kötü mü olur evladım?
onun amacı da aslında bunu yapabilecek kapasitede bir gençlik yetiştirmek di.
şimdi ki üniversite öğrencilerinin, kendini putlaştıracağını bilse herhalde vazgeçerdi türkiye'yi kurtarmaktan.
şş. not kısmını yobaz dersin diye yazdım. deme lan.. üzülürüm. valla.
dayanamayan edit: eveeet. bende bu seovi nerelerde diyodum. gel mnagodum yamacıma gel.
not 2: anlamayacaksın ama, olm bende seviyorum atatürk'ü. senden çok minnet duyuyorum ona.
ama bak kafayı kiraya verip, atatürk lafı geçince "e ama" diyen her adama "be hey dürzü" demiyorum. netekim kendi de dememiş yiğenim.
başlık boyunca belli başlı 2-3 tip entry var. kimisi hala yoktur hatası uludur hede hödö diye saçmalarken kimisi vardır ama söylememek lazım, doğruları çok daha fazlaydı onları konuşalım kalıbında. niye çekiniyoruz? üzerinden nerdeyse bir asır geçmiş ve kendini fazlasıyla ispatlamış bir lider. tabiki yanlışları doğrularının yanında çok çok küçük. ama bunları konuşmamak, geçiştirmek vs. daha çok zarar verir. kendisi de düşünen, ileriyi görebilen, sürekli yenilenen ve sorgulayan türk gençliği istemiştir. her sorgulayanı akpli diye damgalayan hücre yoksunu kimselereyse hiç birşey demiyorum. evet açıklarını, yanlışlarını arayanlar, bunun kullanmak isteyenler var fakat sorgulamadan inanmak onların daha çok işine gelecektir. hele aslında gayet doğru olan bir çok şeyi yanlış görüyorlarken bunları sorgulamak, doğruluğunu kabul etmenin ve göstermenin en güzel yoludur..gerektiğinde de evet burda hatalıymış diye kabul etmek gerekir. insan lan o da. zeki ve önemli bir insan diye, bu ülkeyi kurtardı diye hata yapamaz mı? bu kadar doğrusunun yanında hataları niye konuşuyoruz demek nasıl bir yaklaşımdır öyle? doğrularını zaten konuşmuyor muyuz her fırsatta? biraz da yanlışlarını değinsek, mümkünse düzeltme yolunda kafa yorsak?..
gunun kosullarina bakildiginda hic bir hata yapmamis olup, ki bunu yillar sonra bir cok lider keske bizim ulkemizdede bir ataturk olsaydi lafiyla kanitlamistir, gunumuz kosullarinda incelendiginden genede hatasinin bulunmasinin zor oldugu bir liderdir. ataturk hata yapmamistir hata aranacaksa ataturkumuzun yaptiklarini kendi menfaatleri icin kullanmaya calisanlar veya ilkelerinin kendi cikarlarina uymayan insanlarin bu vatan hakkinda ileri geri konusmasindan dolayi olmustur. hatasi olsaydi times dergisinde 100 yilin insani olarak oylamaya sokulmazdi zaten. dunyanin kabul ettigi bir zattir kendisi.
cumhuriyet mitingcilerinin ''babalarımızın kim olduğunu bilmeyecek olmamamızı engellemesidir.'' olarak cevap verdiği hatalardır. soren kierkegaard da ironi yapıyor ama biraz farklı.
''be hey dürzü''yü okuduklarında gözleri dolanların ve de tuncay özkan'ı ulu önderlerinin varisi sananların ''bu ülkeyi kurtarmak'' olarak cevap verdiği hatalardır. voltaire de ironi yapıyor ama böyle değil.
olmayan şeylerdir. atatürk mükemmel bir insandır. yücedir, uludur. en büyük türk'tür. bizlere türkiye büyük millet meclisi gibi bir yadigar bırakmıştır.
hatasız insan olmayacağı gibi bir insanı sadece karalamak adına abuk sabuk şeyler üretip hatalıdır demek kadar putlaştırmaktır. hataları elbette olmuştur, ama vefat eden bir insanın ardından yaptığı hataları düzeltmemenin vebalide bu hataları tespit edenlerin boynundadır. olay ve çözüm ekseninde meseleleri ele alırken dönemin şartları ve ele alınışı açısından da incelemek gerekir.
- ismet inönü'ye gösterdiği tahammül ve tölerans
- milli eğitim şurasında tevhidi tedrisat kanunu için koyduğu tavır. gerçi bu hatasını düzeltme yoluna gitmiştir ama düzeltmek için ömrü vefa etmemiştir.
- istiklal mahkemelerinde yargılama sürecinde ortaya çıkan hatalar.
- çok partili hayata geçişte kendisine muhalefet edenlere gösterdiği tahamülsüzlük.
ama en önemlisi;
- lozan barış antlaşmasına ismet inönüyü göndermiş olması.
ileriyi gören birisi olarak, kendisini putlaştıran ve hala izinde olup ne zaman çalışmaya başlayacakları belli olmayan güruha kendisini yeterince iyi anlatamamış yada engel olamamıştır.
100 kişinin katıldığı 100 soruluk bir sınavın ortalama puanı 60 olsun. siz de o sınavda 10 soruyu yanlış yapıp 90 puan alın ve birinci olun. farzedin ki öğretmenleriniz sizi yaptığınız 10 yanlıştan dolayı sorguladılar, ne hissederdiniz??
elbette ki Atatürk'ün de yanlış kararları olmuştur. hatta, politikada doğru ve yanlışın
o anda değil, en az 50 yıl sonra ortaya çıktığını düşünürsek, Atatürk bize o zamanın şartlarında doğru gelen fakat bugün itibariyle "keşke olmasaymış" diyebileceğimiz karar ve davranışlarının olduğunu bile ortaya koyabiliriz. ama bir insan 100 üzerinden 90'lık bir yaşam sürmüşse, hepsinden ötesi bizlere böyle bir ülke armağan etmişse, gerisini kurcalamak laf-ı güzaftır diye düşünüyorum.
değişik kesimlere göre değişen hatalardır. bunlardan birkaçı;
dinci geçinenlere göre en büyük hatası "laiklik" kavramını dile getirmesi ve uygulamasıdır. medeni kanun getirecek, şeriat düzenini kaldıracaktır. en basit tanımı ile devleti herkese eşit uzaklığa çekecek böylece devlet ve din işlerini birbirinden ayıracak, hukuk düzenini sağlayacaktır. hem herkesin din'i kendine değil midir? daha sonra eğitime, öğretime el atmasıdır. neden? çünkü halk okumayı öğrenecek, furkan'ı ulemaya danışmasına gerek kalmayacaktır. kendisi okuyacak, kendisi yorumlayacaktır. allah'a daha yakın olacaktır kul. bu işe gelmemektedir elbet.
mandacı kesimine karşı da yaptığı büyük hatalar olmuştur. mesela istiklal istemiş, bu uğurda canlar yitirilmiş onun yüzünden ama o, türk milletine manda olmayı zul kabul etmiştir. bu büyük bir hatadır oysa ki. ne güzel ingiliz yada amerikan mandası olmak varken değil mi?
demokrasi getirmiştir. ismet paşa bile tek partili düzende ısrar ederken, o siyasi yelpazenin genişlemesinden yana tavır koymuştur. ne büyük hatadır. ne kadar aydınlanma ve cumhuriyet karşıtı şahıs varsa karşı partide bir araya gelmiş, hemen çatlak ve karanlık seslerini birleştirmişlerdir.
türk gençliğine kendinden fazla güvenmiştir. bugün o türk gençliğinin tek bildiği "hayatta babana bile güvenmeyeceksin" kalıbıdır.
yahu çok hatalıdır bu adam aslında. yerden göğe kadar da haksızdır. herkes istediği gibi yorumlar onu. kimse saygı göstermez, kimi putlaştırdınız der, kimi başka birşey.
haa birde şu var, neymiş sigara içermiş, içki içermiş bilmem ne.. keşke içmeseymiş, ama bugün hangimiz içmiyoruz ki?
en büyük hatası bir türk olarak doğmuştur yani. o'da yaratanın takdiri efendi kardeşler, hata değil..
en büyük hatası haketmeyen biz türk gençliğine bu kadar özgürlük bırakabilmesi, hatta belkide en büyük hatası şu an bizim bu sözlükte bulunmamızı sağlayıp küstahca onu eleştirebilme özgürlüğünü kendimizde görme hakkını bize vermesidir. evet, haketmediğimiz halde biz türk gençliğini bukadar şımartmasıdır en büyük hatası.
son duruma bakıldığında açıkça ve net olan iki adet hatası vardır;
- halifeliği isteyenlerin hepsini, tarikat başlarını, yeterince aydın olmayan, ya da aydın olmamakta direnen din bilginlerinin hepsini idam etmemiş olması;
- din ve devlet işleri başkanlığını din hurafelerini engelleme sistemi üzerine kurmamış olması..
şu hale baktıkça yaptığı tek hata budur.
ne musul, kerkük hattını almamak ne de çok partili dönem sancılarını bu kadar uzun tutması hata değildir.
önderliğinde, milletinin desteğiyle ama yalnız bir adam olarak kurduğu cumhuriyetini bu soysuzların bu hale getireceğini bilseydi birini bile yaşatmazdı.
