pazar eziklerinin a milli takımın başına geçmek istediği için kendi takımını sabote ettiği iddiasında bulunduğu teknik traktör. ulan, fatih terim'in istifa ettiği, yılmaz vural, bülent uygun, rıdvan dilmen gibi üstadların yeterli görülmediği milli takım antrenörlüğünü bu kamil mi idare edecek, gülerim ancak size.
teknik direktörlüğün, fm oynamaya, lig tv'de futbol yorumculuğu yapmaya benzemediğini her maç bize ispatlayan, büyük bir teknik direktör olmayan ve hiçbir zaman da olamayacak olan kişi.
kendisine akıl vermek istiyorum;
bobo sol açık oynamaz, nihat yağmurlu çamurlu sahada oynayamaz, serdar özkan beşiktaş'ın, büyük takımın topçusu değil, bursapor'la oynuyorsan, son 10 dakikaysa, 2-1 öndeysen ferrari çıkınca yerine yusuf girmez...
beşiktaş'ın kaybettiği her puandan sorumlu olan, tüm beşiktaş camiasına karşı sorumlu olan kişi. bu kadar puan kaybetmeye hakkı yok. ben de hakkımı helal etmiyorum.*
her şey dün akşam pes 2010'da inter'le şampiyonlar ligi maçları yaparken başladı. hayır içmedim, doğru dürüst görüyordum, yani kafam bir milyon değildi. peki ne oldu?
şampiyonlar liginde inter'i aldım ve b grubuna düştüm. rakipler sevilla, s.liege ve tahmin edin kim? beşiktaş! hasta bir beşiktaş'lı olarak sevindim, renk olur, eğlence olur deyü. hatta dedim son maç beşiktaş'la; üst turu garantilediysem 10 yemeyen namerttir.
neyse maçlar başladı, 2.rakip beşiktaş. ben eto'ların samuelle, diego'ların milito'yla,
sağdan maicon efendiyle saldırıyorum, lakin rakipte bir mallık var, neden acaba? ana bir baktım uğur inceman ilk onbirde. hassktir dedim, noluyor lan? biri canlı canlı rakibi kontrol mu ediyor ne? odada sağıma soluma baktım. tüm sezon beni fıtık eden denizli'nin aşkı inceman ilk onbirde. ulan burada da mı buldunuz lan beni?
komedi bununla da bitmiyor. eto ile allah ne verdiyse abanıyorum orta sahanın az önünden, rüştü yine sektiriyor, hooop milito plase. yapma rüştü, aman rüştü diyorum ilker tahsinvari şekilde. 5.şutum ve rüştü yine sektiriyor, ulan burada yapma ve bari, bir topu da tut. vay anasını sayın seyirciler.
neyse beşiktaş ender gelişen osasuna atakları tadında kaleme geliyor. o da ne? lan bobo nerde? vay anasını, ilk 11 çıkmamış adam. forvette nihat ve nobre oynuyor. allahım şaka mı bu? nobre vuruyor top tribünde, nihat'ın şutları direkt taca çıkyor. julio cesar ile piknik yapıyorum.
bu nasıl 11 lan? ekrem dağ ve uğur inceman'ın oyun kurduğu bir beşiktaş burada da mı buluyor beni?
maç 3-0 , lan diyorum bu şimdi kurtarıcı olarak kesin yusuf'u alır, demeye kalmadan yusuf giriyor oyuna.
4-0 oluyor, rüştü ofsayt gerekçesiyle yan hakeme bakıyor. lan bir kere de bakma, rüştü allahını peygamberini seversen bakma bir kere.
maç 4-0 bitiyor, allahım diyorum hemen kaydedip kapatmalıyım şu cihazı, yoksa her an m.denizli çıkıp " inter ile olan puan farkı bizi korkutmuyor" diye bir açıklama yapabilir. pes'te böyle bir şey yok ama olabilir.
sene sonunda şampiyon olunsa bile yolların ayrılması gereken beşiktaş teknik direktörü. fantezi kadrolarla, uğur inceman'la, yusuf şimşek'le, rüştü* ile nereye kadar. günü kurtaralım derken gelecek gidiyor.
beşiktaş altyapısının selameti için def olup gitmesi gereken adam.
a2 kalecisi umut kaya için 25.000 lira ödenemiyor ve profesyonel lisans çıkarılamıyor mustafa denizli'nin bundan haberi var mı? yok! çünkü altyapıyla ilgilendiği yok. hakan sakatlanınca şartlar gereği korcan çelikay kulübeye geçiyor o da 1ü5 maçta şansını eliyle taca atıyor.
bu herif demeç veriyor; "korcan'ı harcatmayacağım" diğer yandan da "2. yarıda gençlere şans vereceğim" diyor fakat, türkiye kupası maçında tabata oynuyor!
devam ediyoruz, 2 tane altyapıda kaleci varken 3-4 maç oynayacak diye almanya'nın vasat bir takımının 3. kalecisini 300.000 lira ödeyerek "6 aylık" kiralanmasına eyvallah diyor.
peki umut ve korcan hangi şevkle bundan sonra oynayacaklar, bu durum diğer altyapı oyuncularının dikkatinden kaçacak mı? böyle bir durumda bile altyapıya güvenilmezken bu çocuklar neyin iyi niyetini gösterecekler?
umut kaya, ali kuçik, necip uysal, batuhan karadeniz gibi adamlar rijkaard'ın elinde olsaydı, bu çocuklar en az 2'şer maç sonradan da olsa oyuna girerlerdi!
ey mustafa denizli, 8 milyon euro verilen adamın oynadığı dakika kadar necip uysal oynayamaz mıydı? iddia ediyorum bu yetenekle o çocuk daha fazlasını bile oynardı! senin has evladın uğur inceman'ın oynadığı dakika kadar oynayamaz mıydı? hani şu ernst-fink-uğur ile kurguladığın orta sahanın oynadığı maçlarda?
sen altyapıyı harcamak konusunda uzmansın denizli ve lütfen bu takım şampiyon bile olsa def ol git!
vitesse ile şu dakikalarda oynanan hazırlık karşılaşmasında her 2 kaleciye de şans verebilecek kadar kendi çapında şov yapan buna mukabil, tabata denen 8 milyon euro'luk kazığın yerine necip uysal'ı oynatacak yüreği olmayan teknik direktör.
necip çıkıp çatır çatır oynarsa başkancığının hataları daha net ortaya çıkar diye mi korkuyorsun hoca?
Başarılı olması çekilemeyen insan.Farklı şeyler yapma çabası anlaşılmaya çalışılmayan insan.
Ayrıca tahminlerinin tutmasını hazmedemeyen kesime"onlar bu tahminleri evde karısını çocuğuna yapar,sonra tutarsa da ben size demedim mi? diye övünürler ama bunu evde yaparlar,ben bunu korkmadan herkesin önünde yapıyorum ve çoğu zaman da yanılmıyorum"demiş ve kalbimi bir kez daha kazanmış insandır.
yıllar önce galatasaray ile neuchatel xamax'a karşı yaşadığı zaferi işaret edip de 'büyük teknik adam' diyenleri bu akşam ters köşe yatırıp üzerine çay içmiştir, kahretmiştir. belki de, 2000 yılında şuanda yönetir gibi gözüktüğü takıma karşı aynı anda 6 yabancı oynatıp hayatının hatasını yapmasının acısını çıkarıyordur.
yaşadığım 2 kupanın sevincini kendisine iade ediyorum. o varken sevinmek istemiyorum bir daha.
grupta oynadığımız takımların 2 si küme düşmeme mücadelesi veriyor, hatırlatayım. lazım olur belki.
yarın sabah istifasını sunup, o çok sevdiği çeşme'sinde ömrünün geri kalanını geçirmelidir.
istikramış, falanmış, filanmış... şahsen istikrardan yanayım ancak, mustafa hoca ile değil! adam kendi içinde istikrarsız çünkü. bu sezon 17 lig maçı, 6 şampiyonlar ligi maçı ve 3 türkiye kupası maçı oynadı bu takım. 26 resmi maç! iki maç aynı 11'i göremezsiniz!
ertuğrul sağlam gitmeyi hak ettiyse, mustafa denizli 500 defa hak etmiştir.
her maç sonunda kameralara attığı şuh kahkahaları bakalım inönü'ye ilk çıktığında da atabilecek mi? "çok daha iyi olacğaız, kasım ayında herkes görecek gücümüzü" edebiyatları sökecek mi?
"2 kupanın sahibi biziz ve bu ünvanımızı koruyacağız" diyebilecek mi?
peki mustafa denizli'nin istifasını neden istemekteyim hacı abi?
bu takıma erhan güven diye bir adam alındı. karşılığında ne verildi? aydın karabulut ve bir miktar para. erhan güven nerede bugün? antalyaspor'da. aydın karabulut'un suçu neydi? bursaspor'a gitmeyi reddedip kulübün 1 milyon dolar ödemesine sebep olmak. tabi ya, koskoca yönetim ve teknik adam "git" derken sen nasıl gitmek istemezsin değil mi? ama iş mehmet topuz olayına gelince "futbolcu mal değildir" futbolcu mal değil de, kimlerin mal olduğu gayet açık.
ibrahim kaş geldi gereksizce ve bu adam sağ beke monte edilmeye çalışıldı. sağda oynadığı her maç hatalarıyla saç baş yoldurdu.
ekrem dağ denen bir adam var tek meziyeti "mücadele" adı altında debelenmek. bak hacı abi, bu adam geçtiğimiz sezonun şampiyon takımının sağ bekiydi. bak üstte yazdım ya toplamda 26 resmi maç yapılmış, son maça kadar bu adam kale ve sağ bek hariç her yerde oynadı. sol bekte de oynadı, sağ açıkta da, sol açıkta da ve hatta fink'in yerine 2 karşılaşmada ön libero olarak bile sürüldü! bu adam ibb maçından önceki 25 maçta bu sezon tek bir maçta bile sağ bek oynamadı! üstelik, rıdvan şimşek gibi de bir değer var elinde. sen 25 maç yapmadığını, 26. maçta yap ve bu adamı sağ beke koy! atamadığı paslara mı yanarsın, vuramadığı toplara mı, savunma yapamamasına mı yoksa mustafa denizli'nin bu adamın bokunda boncuk varmışcasına sahaya sürmesine mi? işin komik tarafı, ertuğrul varken takımın başında bu adam "ekrem beşiktaş'ın oyuncusu değil" yorumlarını yapıyordu. adamlık mıdır bunun adı sorarım?
uğur inceman denen bir adam var. bu adamda ne çeşit bir yetenek var, mustafa denizli hariç kimse göremiyor! kasımpaşa maçında taraftar istediği için necip yerine dahil oldu ve bu maçta necip yine bu herifin yerindeydi! demek ki, taraftar senden daha iyi biliyor mustafa denizli. hani, "onların göremediklerini görüyorum" diyordun ya? o sebepten diyorum.
a2 maçlarını izlemezsin, a2'deki çocuklar hakkında bilgi talep etmezsin, kim ne halde bilmezsin! umut kaya daha iyi ve hazırken yönetimden sorunu çözmesini talep etmek yerine hazır olmayan korcan'ı kadroya alırsın, korcan hatalı goller yer "korcan harcanmayacak" dedikten sonra almanya'nın 3. sınıf bir takımının 3. kalecisini alır gelirsin. ilahi adalet olsa gerek, o kaleci de kritik br maçta korcan'ın yaptığı hataların benzerlerini yapar ve hatalı goller yiyerek takımın mağlup olmasına neden olur. bir kaleciyi tek maçta harcamayı bir halt yemek zanneden sen, 2 tane paf takımı kalecisini kazanmak yerine almanya'nın 3. sınıf takımlarının birinin 3. kalecisini beşiktaş'ın 1 numarası yaparsan sen istifa etmelisin arkadaş! korcan'ı tek maçla harcayan sen, ramazan'a neden sesini çıkaramıyorsun? 6 aylığına 300.000 lira kira bedeli ödendiği için mi? korcan bedava olduğu için mi? umut için özalibeyköyspor'a 25.000 -yazıyla yirmi beş bin- lira verilmediği için lisans çıkarılamamasını seyretmenin daha zevkli olduğunu düşündüğün için mi?
serdar özkan bize defalarca saç baş yoldurmuştur ama bu adam en iyi oynadığı maçlarda neden ilk oyundan alınan adam oldu hacı bir cevap versene? maçın adamı olduğu maçlarda bu adam hep oyundan alındı ve bir sonraki maç oynatılmadı neden?
tabata nerede? erkan zengin nerede? erhan güven nerede? bozhöyükspor'dan gelen genç onur nerede? aydın karabulut disiplinsiz, batuhan disiplinsiz, onur disiplinsiz. hacı bu disiplinsizlik bir tek beşiktaş altyapısında mı var?
def ol git artık denizli! kendi içinde bile bir istikrarı olmayan bir adam istikrar getiremez! del bosque'nin gittiği bir yerde, rıza'nın gittiği bir yerde, ertuğrul'un gittiği bir yerde, aldığın sonuçlarla değil, anlayışınla gitmeyi 50 defa hak ettin!
giderken yanında nihat'ı, uğur'u, ekrem'i, ibrahim kaş'ı da yanında al götür bir zahmet!
ha unutmadan, o koca kafalı herifi de yanında götür!
futbolu ne kadar biliyor bilmiyor sabaha kadar tartışılır ama net ve kesin olan şey bu adamın beşiktaş ile geleceği parlak değil. elindeki kadro yapısı hiç mustafa denizliye uymuyor. bu kadroyu lucescu'ya ver çok başarılı olabilir ama denizli'nin kadrosu bu değil.
bu akşamki maçta spikerin ''mustafa denizli'nin parlak kariyeri'' diye baslayan bır cumle kurdugu teknık dırektor.yalnız hangı parlak karıyer acaba almanya ikinci liginde (bkz: alemannia aachen) dönemi mi? yoksa iran'da persepolis dönemi mi?
türk futbolunun son 20 senesini rezil ederken değil, günlerden bir gün ntv izlerken güntekin onay'ın sunuculuğunu yaptığı bir programda tanıdığım insandır. programın sonunda konuk kişisi rüya 11ini söylüyor ve güntekin tahtaya yazıyor; gerçekten son derece aptal bir 10 kişi saydıktan sonra son forvet oyuncusu olarak juan sebastian veron diyip şahsımı kilitlemiş, güntekin onay bile yazarken tereddüt etmişti. zira bu veron kariyeri boyunca forvet oynamamış olup, mustafa denizli bu icadı yaptığı ana kadar son 6 ya da 7 sendir ön libero pozisyonunda oynamıştı. işte mustafa denizli ve dünya futbolu, işte mustafa denizli ve bir futbolcu teoride bile nasıl bitirilir aksiyonu. başka da bir şey demem, kızının tatlılığına hürmeten.
1-2 ay önce 8 maç boyunca takımını seriye bağlayan, arka arkaya trabzon, fener ve manchester united'ı yenen ve çok kısa bir sürede aynı takımı ligde 5. sıraya gerileten ve manisa, kasımpaşa, konyaşeker ve belediye gibi takımların olduğu kupada sıfır çeken bir hale dönüştürebilen teknik direktör.
türk futbolunda başarılı teknik adam yok diyorlar.