kendisine göre atatürk öle böle işte fena sayılmaz demeye çalışan mehtap tv aydını..yazdıklarına konuştuklarına bakınca(zaman kaybı tamamen)atatürkü geçin abdülhamide bakın demeye getiriyor lafı.bahsettiği abdülhamidin varisi olarakta fethullah güleni işaret etmektedir.eskiden sesi biraz daha alçaktı şimdi hezeyanlarını daha gür sesle ifade ediyor.tarihi yavuz bahadıroğlu vehbi vakkasoğlu dursun gürlekle beraber katl edenlerden.
zaman gazetesi tarihçisi. sistemin bir parçası. şu sıralar türkiye' nin geçmişini değiştirmekle uğraşıyor. şeyh said'i haklı, atatürk'ü basit bir insanmış gibi göstermeye çalışmakla meşgul. atatürk devrimlerini artık çaktırmadan değil açık bir şekilde eleştiriyor.
çağdaş tarih yazarlarının en bilgini ve tarafsızı. onu sevmeyenlerin derdi onun tarihimizin cumhüriyetçiler tarafından söylenenlerin aksine muhteşem olduğunu belirtmesidir.
farklı bir ses, farklı bir hazinedir. araştırmaları pek kayda değerdir. örneğin 19 mayıs ve 23 nisan kutlamalarının orijinal halini fevkalede anlatmıştır. küller altında yakın tarih kitap serisi bilinmeyen mühim meselelere ışık tutar.
(bkz: bir o vardır ondan içeri; "zaman-mehtap" gölgeleyemez alimi)
hocaefendisinin yayın organlarından mehtap tv'de hasan tahsin'i "savaş suçlusu" ilan edebilmiş kişimsi.
hasan tahsin ilk kurşunu atarak yunan askerlerinin büyük bir öfkeyle türk kadınlarına tecavüz ettiğini, türk evlerini yakıp yıktığını, hasan tahsin'in bunlara sebep olduğunu iddia edebilmiş ve bu sebeple kendisini savaş suçlusu ilan etmiş zat-ı organizma.
cia'in kucağında oturan hocan ne menem bir şey musti?
kendime edit. mal herif tarihçi olmadığını her fırsatta söylediğin adama şimdi niye tarihçi diyorsun. tarihçi olmayan tarih araştırmacısı yazardır desene.
marjinal tarih yazaridir. urfalidir ve suriye den gelme bir soyagacina sahiptir. samimi bir insandir, bildigini tepkiye yol acacak olmasindan dolayı soylememezlik, yazmamazlik etmez. muhafazakardır. (bkz: eniste)
hiç şüphem yok, türkiye'de de bir resmi tarih ve dayatması var. ancak dayatılan bu resmi tarih'e karşı söylemi/belgesi/fikri olanlar bir nevi kendi resmi tarihlerini sunuyorlar. yani resmi tarih'in karşısında objektif olmaktan ziyade bir anti-resmi tarih var. o anti-resmi tarih objektiflikten uzak bir kere. alttan alta "cumhuriyet ve kadroları kötü bakın ondan öncesi pür-i pak, sütten çıkmış ak kaşık" diyor. böyle olmaz, olmamalı.
tabii ki, II. abdülhamid han ve osmanlı övgüye değerlerdi*, tersini söylemek ve düşünmek akıl karı değil. ancak bu abdülhamid'in ve her alanda osmanlı yapılanmasının kötü ve eleştirilecek yanları olmadığı anlamına gelmiyor. bir de cumhuriyeti ve kadrolarını kötülemek acelesine düşülüyor aynı süreçte. işte mustafa armağan'ın yaptığı bu.
onun tarihçiliği özel ve tartışmalı konularda yazmaktan, geçmişi övüp bugüne çağırmaktan ve ergenekoncularla abdülaziz muhaliflerini bir kefeye koymak yoluna giden sağlıksız bir karşılaştırmalı bir tarih yazıcılığıdan ibaret. burası yiğidi öldürdüğüm yer.
ve fakat, dil bilgisi dikkate değerdir ve edebiyat mezunudur. tarihçi(?) olduğu kadar da edebiyatçıdır. dipnot ve belge sevdalısıdır, helal olsundur. ayrıca öyle ya da böyle tarih dışı pek çok konuda da yazın birikimi vardır. burası da sanırım yiğidin hakkını verdiğim yer oluyor.
ama gel gör ki, tarihçilik, osmanlı'yı övmekle/eleştirmekle olmaz. bu olsa olsa hobicilik olur, ucuzculuk olur, kolaycılık olur. ki bunu murat bardakçı da fazlasıyla yapıyor.
küçük bir örnekle bitireyim, yazının sanayi devrimi yalanı adlı 6. ksımının 4. paragrafına bakın. ben ömrümü, dahası gecenin bi' vakti ellerimi/zihnimi james watt'ı savunmaya, adamadım. ancak tarihsel bir kişiliğe böyle mi yaklaşılır, böyle mi eleştirilir? yapma be mustafa abi? allahın aşkına.
bu perşembe yani ayın 22sinde yıldız teknik üniversitesi beşiktaş kampüsü oditoryumuna misafir olacak yazar. saat 11.00 de.
Yıldız Teknik Üniversitesi Tarih ve Medeniyet Kulübü sağolsun.
yazının tamamını da ekleyeyim :
"Yıldız Teknik Üniversitesi Tarih ve Medeniyet Kulübü , Tarihçi Yazar Mustafa Armağan'ın katılımıyla 22 Mayıs Perşembe günü saat 11:00 da Beşiktaş Kampüsü Oditoryum'da ;FETiHTEN KURTULUŞA başlığı altında 19 Mayıs gençlik bayramı ve 29 Mayıs istanbul'un Fethi ile ilgili bir konferans düzenleyecektir. Hepinizi konferansa bekliyoruz. "
hizmet ettiği düşüncenin* kendilerine tarihin içinden daha önce tarihin farkına varamadığı bir idol çıkarma çabalarının ön-ayakçısı, tarihçi, yazar. zaman'da yazıyor.
uzun saçları ve üzerinden baktığı gözlükleriyle tam bir tarihçi.
tarihin yasaklı sınırlarını aşarak bir nevi elini taşın altına koyup cesurca yazan ve tam da bu yüzden kimselere yaranamayan biri maalesef.
esasen edebiyatçı olması nedeniyle kitaplarındaki üslubu güzeldir fakat bu üslubu neden konuşmasına yansıtamaz da 1 saatlik semineri boyunca sıkıntıdan karna kramplar girmesine, bitse de gitseklere neden olur hiç bilemem.
tarihi çarpıtarak anlatan yazar, burada kendisini bu kadar öven kişileri görünce bir an yazmasammı dedim fakat gerçekleri bilmeyenlere dayanamadım, bu yazar kişisi bugünkü yazısında osmanlı padişahlarının neden hacca gitmedikleri konusuna değinmiş ve kendi düşüncesi olarakta, padişahlar kendilerini hacca layık görmüyordu demiş, işin ilginç yanı osmanlı padişahlarının dinine bağlı olduğunu bize belgeleyen birşey yoktur, bu abimizde yine osmanlıyı korumuş, son kitabının ismi herşeyi anlatmakta zaten. (bkz: geri gel ey osmanlı)
tarih bilgisi çok geniş ve bu bilgi sayesinde bu ülkede tarih konusunda yetkin sayılabilecek bir insandır.fakat nokta atışı kitapları,cesur makaleleri bir o kadar cesur söylemleri ve üstüne üstlük din düşünceleri sebebiyle ülkedeki tarih otoriteleri arasında pek adı anılmak istenmez.
ayrıca taraflı bir tarihçi olduğuda söylenir hep bu şahıs eleştirileceği zaman.insanların yüzleşmeleri gereken bazı gerçeklere parmak basıp yüzleşemeyenleri ürküttüğü için de böyle bir ithama maruz kalır.şahsi görüşüm olarak eğer ki bu insanı taraflı bir tarihçi oalrak niteleyeceksek doğru tarafı tutmanın tarihçilğine pek halel getirmeyeceğini düşündüğüm insan.
alternatif tarih tezleriyle gündemde olan çeşitli dergilerde yazıları cıkan yazar.en son vahdettin sevr'i imzalamadı diye bir yazısı cıkmıstı.resmi tarih tezlerini çürütecek gibi!!!
(bkz: kemalistleri rahatsız edecek tarihçi)
mostar dergisi yazarlarındandır. mostar dergisi aralık sayısındaki müstağrip-müsteşrik ilişkili yazısı hakikaten takdire şayandır.bizce kendsinin en nitelikli ürünlerinden biridir.*
bir bursa aşığıdır.gençligini bursa da geçirip,ilk ve orta öğrenimini burada tamamlamıştır.kendi anlatımıyla bu şehrin değerini istanbul a üniversite okumak için geldiğinde anlayıp,bursa ya büyük bir özlem duymaya başlamış ve bu özlemini 1998 de bursa şehrengizi, 2004 de osmanlı yı kuran şehir eserleriyle yazıya dökmüştür. her bursalı nın okuması gereken yazarlar listesinin 1 numarasını ahmet hamdi tanpınar ile paylaşır.