çok büyük tarihçi olmayan ve bunu da iddia etmeyen araştırmacı-yazar.
abdülhamit han a karşı özel bir ilgisi ve sevgisi vardır. çıkarımlarının niteliği incelemede sarf ettiği emeği gözler önüne serer. kitapları akıcıdır. tarihe ilgi duyan sade bir vatandaşın kolayca anlayabileceği ve sıkılmadan okuyabileceği tarzdadır.
tek eksiği anlatmadadır. keşke biraz daha iyi hatip olabilseydi.
bunun gibileri okuyanlar kristof kolomb'un amerikayı keşfetmek için padişahtan yardım istediğini bile iddia edebilirler. amerika'yı çinli bir müslüman keşfetmiş iddiasında da bulunabilirler. gerçekten çin ordusunda müslüman bir amiral olmuştur ve çin o dönemde denizlere hakim olma amacıyla dev gemileri dört bir yana göndermiştir. bu çin'in kaderini değiştirebilecekken sonra vazgeçilmiştir. ama amerika'nın keşfi iddiası için dayanılan deliller çok zayıftır.
bu kişi ise böyle şeyleri kabul görmüş bilimsel gerçeklikler olarak aktarmaktadır. tarihçilik ile uzaktan yakından ilgisi yoktu. kötüleyebildiğniiz kadar kötüleyin şakirtler asıl bu güneş balçıkla sıvanmaz.
ilber ortaylı, halil inalcık gibi isimler tarihçi olarak anılırken bu adama tarihçi demek ciddiyetsizliktir.
tarih bir hobi değil uzmanlık alanıdır. mustafa armağan ise sevr'in lozan'dan daha iyi maddeler içerdiğini iiddia edebilecek seviyede bir tarih uzmanıdır(!).
abdulhamit hayranı olmanın ve onu zorlama delillerle her konuda savunmanın ülkemizde tarihçi olarak anılmaya yeteceğinin ispatı. iki konferansına katılmış ve yazılarını, konuşmalarını denk geldikçe okuyan, izleyen birisi olarak ben, tarihçiliğin bu kadar basite indirgenebileceğini düşünmezdim. daha önce de söylendiği gibi tarih uzmanlık gerektiren bir alandır. ama siyasi düşünceniz, politik hassasiyetleriniz sebebiyle siz ne söylerseniz söyleyin arkanızda duracak bir güruh varsa o zaman durumunuz farklı oluyor ki şekil a da görüyoruz.
yakın tarihe dair önemli çalışmalara imza atan kişidir mustafa armağan. "kazım karabekirin gözüyle yakın tarihimiz" adlı şiddetle okunmasını tavsiye ettiğim kitabın yazarıdır.
(#11181510) daha önce yazdıklarımda bahsettiğim şeyler ile ilgili tek bir satır yazılmamış. bir de boş, yalan ve yanlış yazmıyormuş. iddialarından bahsettim işte siz de benim iddialarımı çürütün öyleyse.
halil inalcık için "ilber ortaylı'dan sonra" diye bir cümle kurabilenlerin tarihçi sandığı kişi.
dersim isyanıyla ilgili , trt nin görüşlerine başvurduğu kişi. bir de tarihçi mustafa armağan demiyorlar mı tanıtımda deli ediyorlar adamı . spikerin de sürkeli hocam hocam diye hitap etmesi de ayrı bir şenlikti benim için , ne zaman hoca oldu lan bu . baba parasıyla osmanlıca öğrenip , iki kitap da okuyarak hoca olunmuyor anasını satayım .
Bu adam kadar gerçeği saptıran bir tarih fikirçisi görmedim.Bir videosunda Osmanlı'da rasathanenin neden yıkıldığıyla ilgili bir okur sorusunu cevaplıyordu sanırsam.Bu soru kaç dakikada cevaplanır.Maksimum bir dakikada rasathane nerede, ne zaman kuruldu ,ne zaman yıkıldı, kim nasıl yıktırdı, neden yıktırdı bitti.Değil mi ama bu zat Osmanlı ilerici bir yapıyı yıktı dememek için yaklaşık bir 7-8dakika konuyu döndürdü dolaştırdı sonunda olayı rasathaneyi yıktılar ama rasathanede bilim yapılmıyorduya bağladı.Pes doğrusu!
sultan abdülhamid han hakkında verdiği eksik bilgilerle osmanlı'yı ve ümmetçiliği yücelterek, şakirtlere vahdeddin'i bir kahramanmış gibi göstermeye çalışan yanlı tarihçi.
ikinci abdülhamid'in türkçü ideolojiye sahip olduğu hususunda ise tek bir kelimesi, tek bir paragrafı yoktur.
neden yoktur?
Bu durum özellikle Atatürk düşmanı yobaz kesimi ve Türkiye düşmanı dış çevreleri rahatsız etmiştir. Bu nedenle olsa gerek son yıllarda yeni bir aktör ortaya çıkarılmıştır. işte o yeni aktör istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunu Mustafa Armağandır.
Mustafa Armağan Atatürk düşmanı dinci kesimin yeni aktörü olarak 1990larda sahne almıştır.(ya da aldırılmıştır.) (Armağının bu durumun farkında olup olmadığını bilmiyorum!)
Peki ama islamcı Timaş Yayınlarından yayınlanan kitapları büyük ilgiyle karşılanan, Nurcu Zaman Gazetesinde yazdığı tarihsel içerikli makaleler gündem oluşturan Mustafa Armağan kimdir?
Biraz araştırılınca Armağanın adeta yeni bir Kadir Mısırlıoğlu ya da Abdurrahman Dilipak olduğu kolayca anlaşılacaktır.
Armağanın çok satan kitaplarında ve gündem yaratan makalelerindeki temel görüş, Atatürkün sözüm ona eksikleri, yanlışları ve olumsuz özelikleridir. Mustafa Armağan, Atatürk ve cumhuriyet tarihini inceden inceye eleştirirken yine o eski dinci numarasına başvurarak bazı Osmanlı padişahlarını yücelterek Osmanlıyı dikensiz gül bahçesi gibi göstererek Atatürkü ve cumhuriyeti gözden düşürmeye çalışmaktadır.
Abdülhamitin Kurtlarla Dansı, Efsaneler ve Gerçekler gibi kitaplarında hep Osmanlının pozitif yönlerini ön plana çıkarma, buna karşın cumhuriyetin negatif yönlerini vurgulama gayreti vardır. Armağan bunu yaparken tabu yıkıcısı rolüne soyunarak bu konularda zaten kafaları karışık olan insanları etkilemektedir. ikinci Cumhuriyetçilerin ve Kartelci islamcı medyanın da desteğiyle Armağan, Atatürk düşmanı çevrelerin dört elle sarıldıkları bir yazar haline gelmiştir.
Bir Yobaz Yalanı: Atatürk ingilterenin Anadolu Valisi Olmak istedi!
işte bu Armağan, son bombasını Fethullahçı Zaman Gazetesinde, 27 Kasım 2007de patlattı ve Atatürk, Anadolu Topraklarında ingiliz idaresinde Bir Vali Olarak Çalışmayı Teklif Etti! diye bir açıklama yaptı.
Tabii yine yer yerinden oynayacak, irticacı Atatürk düşmanları o küpürü kesip saklayacak ve belki de çok yakında birileri bu gazete küpüründeki açıklamayı belge olarak kullanıp Atatürk ingiliz Yanlısıydı! diye kitap yazacak !
Vah memleketim vah! .
Peki ama Atatürkün ingiliz Valisi Olmak istediğini iddia eden Mustafa Armağanın bu önemli iddiasının kaynağı nedir?
Çok güçlü bir kaynak beklerken bir de ne görelim: Büyük tarihçimizin kaynağı G. WARD PRiCENiN EXTRA SPECiAL CORRESPONDET (Çok Özel Yaşamlar) , 1957, s.104. adlı bir kitapmış Daha da ilginci, büyük tarihçimiz bir anıda geçen bu açıklamayı orijinal kaynağından değil Gotthard Jeaschkenin çok bilinen Kurtuluş Savaşı ile ingiliz Belgeleri, TTK, Ankara 1991, s.98 adlı kitabından almış ve bunu büyük bir buluş gibi kamuoyuna çok yeni bir bilgi diye sunmuş.
Armağan, Zaman Gazetesindeki açıklamasında şöyle diyor:
Atatürk, 14 Kasım 1918de Britanya resmi makamlarına Anadolu topraklarında ingiliz idaresinde bir vali olarak çalışmayı teklif etti. Bu bilgi ingiliz Daily Mail gazetesinin muhabiri G.W.Pricenin hatıralarını yazdığı Çok Özel Yazışmalar adlı kitapta yer alıyor.
Armağan, Fethullahçı ZAMAN gazetesinde Kim Kahraman Kim Hain başlığıyla yazdığı yazıda Atatürkün bu beyanatıyla vatan haini olarak görülebileceğini ima etti. (Vatan, 28 Kasım 2007, s.28)
Cürete bakın! Atatürk vatan haini imiş!
Gülsek mi ağlasak mı!
Ülkemin düştüğü hale bakın!
Amaç: Son Direnç Noktasını da Kırmak
Bir tarihçi olarak ben Armağanın bu açıklamasının tarihi bakımdan hiçbir şey ifade etmediğini biliyorum ve az sonra bunu kanıtlayacağım; ama sıradan vatandaş için bu açıklamalar tehlikelidir. Çünkü vatandaş, okuduğuna inanma gibi bir yanlışın içindedir. Armağanın Atatürk konusundaki bu açıklamasını okuyan sıradan vatandaş da acaba sorusunu sorabilir. Hatta, bu açıklamaya inanarak Atatürk de ingilizciymiş diyerek güvendiği son dalın da kırıldığını hissedebilir.
Peki ama Armağanın bu yalanı kime yarar sağlar.
Hemen söyleyelim: Atatürk ve Türkiye düşmanlarına yarar sağlar
Bu zor günlerde, ulusal birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyacımız olan bu günlerde Mustafa Armağan Atatürkü halkın gözünden düşürerek kime nasıl bir hizmet yapmaya çalışmaktadır?
Artık uyanma zamanı gelmiştir.
Artık birilerince görevlendirilen, ya da birilerine alet olan aydın tayfasına bazı sorular sormanın zamanı gelmiştir. Artık onlara Yalanını da al git demenin zamanı gelmiştir.
Peki ama Mustafa Armağan, neden durup dururken Atatürk ingiliz valisi olmak istiyordu diye deli saçması bir açıklama yapmıştır?
Aslında Armağan, durup dururken bu açıklamayı yapmamıştır. Kendince tam zamanında yapmıştır. Çünkü birincisi, son zamanlarda Türkiye halkı gericiliğe ve bölücülüğe karşı Atatürk etrafında kenetlenmeye başlamıştır. Bu ulusal bağlaşmayı bozmak gerekiyordu. ikincisi, iki gündür (26-27 Ekim 2007) Vatan Gazetesi, ingiliz arşivlerinde ortaya çıkan belgeler ışığında, manşetten Vahdettinin nasıl bir vatan haini olduğuna ilişkin bir yazı dizisine yer veriyordu. Yıllardır Vahdettini aklamaya çalışan Armağan, bu yazı dizisine bozularak basit önerme mantığıyla Atatürk de ingilizciydi! diyerek, ingilizci Vahdettini bir kere daha aklamak istemiştir. Çünkü ortaya çıkan yeni belgelerde Vahdettinin sıkça ingiliz yetkililerine mektuplar yazarak para yardımı istediği ortaya çıkmıştır. Armağan, Vahdettinin sıkıştığını görünce adeta imdada yetişerek, Atatürk de ingilizciydi gibi saçma sapan bir açıklama yapmıştır. Kanıt olarak da tarihçiler için ancak doğruluğu kanıtlandıktan sonra ikinci el kaynak olarak kullanılabilecek bir anıya başvurmuştur. Ayrıca gazeteci ve tarihçi görünümündeki ingiliz ajanlarının Atatürke geçmişte de iftiralar attıkları bilinmektedir.Örneğin ingiliz ajan-tarihçi H.J.Armstrong bunlardan biridir. Armstrong "Bozkurt" adlı kitabında Atatürk hakkında akıl almaz iftiralara yer vermiştir.Ama daha sonra Armstrongun Atatürk ve Türkiye düşmanı bir ajan olduğu anlaşılmışı.
Armağan, böyle bir açıklama yapmak için kullandığı kaynağın çok yetersiz olduğunun farkındadır; ama "misyounu gereği" konuyu değiştirmek için apar topar böyle bir açıklama yapmak zorunda kalmıştır.
Ama bu sefer kelimenin tam anlamıyla "çuvallamıştır."
--spoiler--