"bozuk bir elektronik alet çalışmadığını göstereceğinizde mutlaka çalışır."
kesinlikle ve kesinlikle doğru! bugün şirkette telefonum bozuldu ve santral görevlisi bakmak için geldi, arızayı gösterme teşebbüsünde bulununca bana burnundan kıl aldırmayan telefon şakır şakır çalışmaya başladı, neyse olabilir derken bilgisayarımda sorunlar çıkmaya başladı, bilgi-işlem bakmak için geldiğinde yine göstermek için teşebbüste bulunan ben g.t olduğumla kaldım çünkü karşımda canavar gibi çalışmaya amade bir notebook vardı. Sıçarım böyle yasanın içine! yeter ulan, yeter be!
eğer dışarıda yemek yemezde eve aç gelirseniz, annenizin akşam yemeği için kereviz, ıspanak, pırasa türevlerinden birini yaptığını görürsünüz.
eğer eve dışarıda yemek yedikten sonra tok gelirseniz, annenizin akşam yemeği için mantı, yağlama, patates kızartması türevlerinden birini yaptığını görürsünüz.
eğer bir işi halletmek için birden fazla olasılık varsa ve bu olasılıklardan biri istenmeyen sonuçlar veya felaket doğuracaksa; kesinlikle bu olasılık gerçekleşecektir.
'lan şimdi bu yasalar böyle böyle diyor ona göre davranak da zarar görmeyek' diye düşünseniz de sonucunda iyi olacağını düşündüğünüzü yaptığınızda yine bi bokluk çıkararak size gülümseyecek yasalardır.
misalen;
-sevgiliden ayrılma durumunda 'birkaç gün eski dalgalarda boğulalım' dersin. üstüne 'yeni dalgaların tadına da bakalım' dersin. ve ne yaparsan yap sonuç olumsuz olur. zaman geçer geçmişini unutmak isteyerek bir kızı çok seversin. ve özellikle sizin için çok önemli bir günde özel bir yere gidersiniz. o yerde mutlaka kırıklarından biri o günün içine sıçmak amacıyla seni bekliyor olacaktır. kaçarı yok.
-arkadaşlarla buluşacaksındır. paran azdır ve 'birkaç bira mı yoksa sigara mı' diye düşünür, 'onlarda sigara var' deyip umutla gidersin. arkadaşlarında para olmaması sebebi ile sigara almanın üstüne biralarını da çekersin. aksine tutar da giderken sigara alayım şimdi onlarda yoktur deyip de gider 7 liraya marlboro falan alırsan, arkadaşlarının oturduğu masada seni selamlayan nerdeyse tamamı dolu parliament paketleriyle karşılaşırsın. hatta içeriki odadan kafa uzatma niyetine arkadaşının cebinden sallanan bir marlboro da tuz biber görevi görür.
-kavga etme ihtiyacından kafayı yediğin ve sinirden kendini sikme eşiğine geldiğin bir gün tüm düşmanların sanki yerin altına girer, kalanlar da güler yüzlü davranır ve bir sebep vermez. sonra tutup mutlu olup kaynattığın eğlendiğin bir gün telefonun çalmaya başlar ve tüm o ortamın içine itina ile sıçan bir 'kardeş koş x den aşağı iniyoruz y' yi vurmuşlar' sözü duyulur.
bunları bilip de düşünerek kandırdığını sanmak yanlıştır. kullanmayı bildiğin zaman hayat güllük gülistanlıktır.
Bu yasaların çelişkili olduğuna dair tartışmalar olsa da ben inanmayı tercih ediyorum. Yaşanmışlıkların sıcaklığı geçtikten sonra bir muhasebe yapıldığında hep murphy haklı çıkıyor. Sahiden ya hayatlarımızda olumlu olaylar çok az oluyor ki onları hatırlamıyoruz bile ya da murphy tamamıyla haklı.
Geçen gün minibüs bekliyorken, bana doğruluğunu derinden hissettirtmiştir. normalde gelmesi gereken minibüs gecikmiş ve beklerken edilen muhabbet esnasında tabakamı, tütünümü çıkartıp '' Murphy kanunlarına göre bu sigarayı yaktığımda minibüs gelecektir'' dedim. Ve daha sarma işlemi bitmeden geldi. Bizden önce orada olan ve biz bindikten sonra da beklemeye devam eden bir adamcağız vardı. Tüm bunları duymuştu ve dumura uğramış bir şekilde yüzüme baktığını hissettim. Kim bilir, belki o da bir sigara yakmıştır da beklediği araca sonunda kavuşmuştur.
aslında günlük hayatımızda daima karşılaştığımız belki de hiç dikkatimizi çekmediği için ilk okunduğunda insanı gerçekten şaşırtan yasalardır. hayatta aslında bu kadar karamsar olay varken hiç dikkatimizi çekmemesi insanı aslında mutlu eder.