-murphy'nin altın kuralı: altını olan kuralı koyar.
-sigara dumanı içmeyene doğru ilerler.
-sizi izleyenlerin sayısı yaptığınız işin saçmalığı ile doğru orantılıdır.
-ekmek her zaman tereyağlı yüzü ile düşer.
-eger duşman menzilindeyse, sen de onun menzilindesindir.
-eger saldirin iyi gidiyosa pusuya dusurulmussun demektir.
-Tünelin sonunda bir ışık görüyosan üzerine gelen trenin ışığı olabilir.
-Trafikte değiştirdiğin şerid daha hızlı akacaktır.
-aradığınız bir şeyi hep en son baktığınız yerde bulursunuz.
-tirnagini kestikten sonra mutlaka onlari kullanman gereken bir iş cikar.
Örnekler çoğaltılabilir.
Günlerden çarşambadır.yorucu bi yazılı haftasında olan pijamayla gezen adam eve gelince internette takılır. bilgisayarın başından kalkar. ve her zamanki gibi yazılısına son gün çalışmak için çantasında olması gereken edebiyat kitabına bakar. okulda sırasının altına bakıp gelen pijamayla gezen adam edebiyat kitabı burda olmalı düşüncesindedir. edebiyat kitabının orda olmamasıyla olaylar gelişir.
Edebiyat kitabı hiç bir yerde yoktur. Bi arkadaşa ulaşma düşüncesiyle ev telefonuna koşulur. ve ev telefonu arızalı olduğu için bi açılır bi kapanır. sonra cep telefonunda şans denenir. cep telefonu bazı saçma nedenlerden aramaya kapatılmıştır. sonra aylardır girilmeyen msn'e bi umut biri onlinedır umuduyla koşulur ve biraz önce bağlanılan internete bağlanılamaz. kafayı yeme noktasına gelinir. duruma iyi yönden bakan pijamayla gezen adam defteriyle ilgilenir.(derste notlar kitaba alınır defterde az da olsa not vardır)
Ertesi sabah manyağa dönmüş olan pijamayla gezen adam "Lan yarında fizik var adam kitaptan işliyo kitaba bi bakıyım belki o da yoktur ehehe." diyerek dolaba bakılır fizik kitabının orda olmamasıyla ehehe modundan çıkıp "Bu bi komplo mu la kim yapıyo kim almış la bunu yapanı bi bulsam..." moduna geçilir.
o gün bugündür murphy yasalarına inanır; defterimi, kitabımı, sıramı kontrol ederek çıkarım.
kesinlikle inandığım yasalardır. nasıl oluyor mantığı nedir bilmiyorum anlam veremiyorum ama bir şekilde hayatımıza etki ediyor. ve bu yüzden bazı durumlarda biraz biraz garantici, çok istediği bir şeyi aslında çok istemiyormuş gibi vs. davranmaya başlıyor insan. değişik ve bence açıklanamayacak derecede ilginç bir durum.
bir işin ters gitme olasılığı yoksa bile ters gider; yağlı ekmeğin yağlı tarafının yere düşme olasılığı halının değeriyle doğru orantılıdır; karar verme diye bir şey yoktur,düşünmekten bıktığınız an karar verme anıdır gibi sözleri olan mühendis.
dünya üzerindeki herhangi bir nesnenin herhangi bir kapağı eskaza yere düşecek olursa; muhakkak yatağın/karyolanın altına girer. başka türlüsü mümkün değil.
benim gözümde yasa değil sadece varsayım olmuş cümlelerdir.
Yere düşürdüğünüz pazar çantası, daima içinde yumurta olan çantadır.
yasaysa dağılın ey ulu yazarlar.
pesimist anlarda gerçek, mutluluk anlarında anlamsız gelen yasalar. bir şey ters gidecekse ters gitsin, başka bir şeyin güzel gelişmesi için fırsat yaratıyor belki. **
eğer dışarıdan eve geliyorsan ve, "oo annem şimdi neler neler hazırlamıştır, oturur hayvan gibi yumulurum." diye düşünüyorsan, evden içeri girip annene ne yemek yaptığını sorduğunda, "prasa var, dünden de pilav kaldıydı biraz." cevabını alırsın. yok, dışarıda hamburgerleri, pizzaları götürürsen, eve geldiğinde annenin yaptığı mantıyla karşılaşırsın. hayattan soğursun.
eğer dolmuş bekliyorsan ve tüm bu bekleyişine rağmen hala gelmediyse bir sigara yakarsın sıkıntıyla. daha ilk fırtı çektiğinde gelir namussuz.
gürültüyle konuşan, her kafadan bir sesin çıktığı, gülüşmelerden insanların birbirini duyamadığı bir ortamda küfredersen, herkes bir anda susar ve ettiğin küfür ayan beyan duyulur. sanki herkes senin küfredeceğini biliyor.