murathan mungan

entry482 galeri11
    280.
  1. liseli ergen gençlerin yeni kız tavlama aracı olmasından korktuğumdur.
    2 ...
  2. 279.
  3. 278.
  4. ...öpüyorum seni boynundaki yaradan
    iniyorum kaynağına
    aydınlanmamış yanların ışığa çıkıyor
    dokunuşlarımın parıltısında
    düğümlü mendilin, gümüş zincirin
    sımsıkı mühürlendiğin bütün kilitler
    çözülüyor avuçlarımda...
    2 ...
  5. 277.
  6. "buram buram hissettiğim bi kokuydun, kanatlarının altında huzur bulduğum, en sevdiğim uykumdun..." demiş ve beni benden almıştır.
    aşkı en güzel, en saf anlatan şairlerimizdendir kendisi, saygı duyulasıdır.
    1 ...
  7. 276.
  8. olmayanlarımızın, yitirdiklerimizin, fark edemediklerimizin yazarı.
    insan bir şiir okurken -ansızın- yoruluyor, nedenleri anısızlığa yoruyor.
    öyle yazar işte, şimdi susalım.
    3 ...
  9. 275.
  10. subra gömlekleri

    subra gömlekleri içindeyim
    zaman tanrı hem erkek hem kadın
    amca oğlu beni bul
    mahpus değilim
    bir mahpusun saydığı günlerdeyim

    dağlanmış dövmelerim okunmaz etmiş izlerimi
    yittim ben, bilmiyorum nemdeyim
    ikindiyle aksam arasında
    ne kadar taşıyabilir tebdilim beni
    ben ki reddettim
    mahpus, casus ve katilken
    yıkanmamışların takdirini

    içimi olduruyorum. kazıyorum içimi
    çoğalmasın diye ötekilerim
    çoğalmasın diye parçalandığı yerde
    kaldı bedenim
    gövdemi çoktan astı gitti gövdemin tarihi
    geçilmez yerinde karanlığın
    başkasını denedim

    bazen isliğim çalınıyor kulaklarıma, bazen gelirken
    düşündüğüm kelimeler
    maden ocakları hatırlıyorum, demirci körükleri, kaçarken
    değiştirdiğim şayisiz kan, bir her konaklama yerinde
    ödediğim defterler

    içime attığım taşlar tıkadı sarnıcımı
    tuzun ve kirecin şerbeti dindi
    kuzey defterleri güney rüzgarları arasında
    mühürlü mektuplar taşıdım
    bozgun zamanlarının çarşılarında dağıldı
    başka bir kader için sakladığım kıymetler

    ey benim ateşler kitabındaki babam
    nemde sazımın mızrabı
    nemde kahribarim
    amcamoğlu beni bul
    gidemem, bu yıl güney
    zaman tanrı zurvanic
    beni de ezberine aldı
    resimde ellerin örtülü olması kaderin
    esrarengiz karakterini simgeler
    denedim kabartmaların hacminden öteye acılan butun imkanlarını
    ne yapsam gölgede kalıyordu
    hem hürmüz hem ahriman
    kendime dönecek butun zamanı kılcala daraltmıştı
    taşıl katmanlar
    simdiyse boşluğundayım
    bir büyük kabartmanın
    örtülü ellerin arkasında
    gömleğimi ilikleyen kopça
    gövdemi yazılan esrar
    karışır yazının gövdesine
    başkaları okudukça
    amcamoglu buradayım
    otların gürültüsüne, tasların tarihine bak
    mezopotamyadayım.
    2 ...
  11. 274.
  12. kuzeydeki pencere

    kokladığın gülün kokusu kalmış sende
    baktığın denizin tuzu
    geçtiğin iklimlerin masalı sinmiş üstüne
    kuzeydeki pencere açık
    göçebe bin bir gece

    sözcükler sökülmüş bir anıyı
    ne kadar tamamlayabilirse
    bir andır eski defterlerin
    güneşinden vurur yüzüne
    yazsam olmaz dersin
    kimi zaman sırf bunun için
    yazmaya değerse de
    kuzeydeki pencereyi açarken
    yere düşen defterden görünür:
    eksik kule, yırtık nehir
    sımsıkı kapatmış olsak da
    bizi ürperten anıları hayatımızın
    eski defter ya da kuzeydeki pencere
    2 ...
  13. 273.
  14. son dönemimizin belkide son şairidir.
    1 ...
  15. 272.
  16. şairin romanı başladığım için bitirmek zorunda kaldığım romanlardandır.keşke daha kısa olsaydı.sayfalar süren betimlemeler yerine bizim sevdiğimiz mungan özlüğünde olaydı çok farklı izler bırakırdı biz okurlarında.
    1 ...
  17. 271.
  18. ...oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim
    ben sende bütün aşklarımı temize çektim...
    1 ...
  19. 270.
  20. içimizden eksildi

    artık heyecanlandırmıyor beni
    garlar, peronlar, benzin istasyonları,
    uykulu mola yerleri, yabancılıklar,
    bilmediğin dağ rüzgarlarıyla ürpererek uyanmak
    bir gece vakti, dalgın bakışmalar
    sonra uykusuz sabahlarda indiğin sahil kasabası
    daha gövdene uyanmadan serin tuz, kıştan kalma dalgalar

    bir yerlerde beklediğini sandığımız büyük rüyalar
    galiba artık heyecanlandırmıyor kimseyi
    nicedir eksildi içimizden o çekip gitme duygusu
    eski neşesine bir türlü kavuşamayan kalbim
    saçıp savurdu buraya gelene kadar
    içindeki şarkıları
    şimdi gündelik hayatın sade gürültüsü, kuru düzeni kuşatırken
    sessizliğimi
    ardına saklandığım kelimeler
    kadar bir hayat
    ölmeden önce okunacak, yazılacak birkaç kitap.
    2 ...
  21. 269.
  22. gece nöbeti şiiri ile yardırmış olan bir değerimizdir.

    --spoiler--
    gece nöbeti

    daha az seviyorum seni..
    giderek daha az..
    unutur gibi seviyorum..
    azala azala..
    aramızdaki uzaklığın karanlığında..

    geceler kısalıp..gündüzler uzuyor öyle olunca..
    daha az seviyorum seni..
    kendini iyileştiren bir yara gibi..
    daha az..
    ve zamanla..

    sen geceyi tutuyorsun..ben nöbetini..
    uzak dağ kışlalarında..
    görmüyoruz birbirimizi..
    usul usul sis iniyor..
    kopmuş yollara..
    işığı hafif..uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin..
    bir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımda..
    sevgilim sevgilim
    yıldızları daha büyüktür bazı gecelerin
    nöbet kadar yalnızken öğreneceksin bunu da..

    artık daha az seviyorum seni..
    unutur gibi..ölür gibi daha az..
    yeniden ödetiyorum kendime
    onca aşkın öğretemediğini..
    kolay değildi..
    yalnızca sevgilimi değil..evladımı da kaybettim ben..
    kaç acı birden imtihan etti beni..
    bir tek gece vardır insanın hayatında..
    ömür boyu sürer nöbeti..
    bu da öyleydi..
    i̇yi ol..
    sağ ol..
    uzak ol..
    ama bir daha görme beni..

    murathan mungan
    --spoiler--
    3 ...
  23. 268.
  24. Hayatıma yön veren şu söze sahip yazar ; "Ölüm dışında hayat her daim bir umut taşır!"
    2 ...
  25. 267.
  26. bugün tesadüfen kadıköy'de imza gününe rastladığım yazar. acelem olmasa türkçe öğretmenimin çok sevdiği ve sık sık bahsettiği bu yazarın bir kitabını imzalatıp alacaktım.
    1 ...
  27. 266.
  28. Gökte ararken yerde bulduğum olmadı hiç. Ama yerde bulup da göklere çıkarmışlığım çoktur.
    4 ...
  29. 265.
  30. şairin romanı isimli kitabı metis yayınlarında çıkmış.
    3 ...
  31. 264.
  32. Yalnız Bir Opera'dır Murathan Mungan'ın en sevdiğim şiiri.
    --
    ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
    yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
    oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim
    Ben sende bütün aşklarımı temize çektim

    imrendiğin, öfkelendiğin
    kızdığın ya da kıskandığın diyelim
    yani yaşamışlık sandığın
    Geçmişim
    dile dökülmeyenin tenhalığında
    kaçırılan bakışlarda
    gündeliğin başıboş ayrıntılarında
    zaman zaman geri tepip duruyordu. Ve elbet üzerinde durulmuyordu.
    Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun, biraz daha
    fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim.
    --

    diye başlıyan
    --
    AŞKIN BiR YOLU VARDIR
    HER YAŞTA BAŞKA TÜRLÜ GEÇiLEN
    AŞKIN BiR YOLU VARDIR
    HER YAŞTA BiRAZ GEÇiKiLEN
    gökyüzünde yalnız bir yıldız arar gözler
    gözlerim
    aşkın kuzey yıldızıdır bu
    yazları daha iyi görülen
    Ben, öteki, bir diğeri ona doğru ilerler
    ilerlerim
    zamanla anlarsın bu bir yanılsama
    ölü şairlerin imgelerinden kalma
    Sen de değilsin. O da değil
    Kuzey yıldızı daha uzakta
    yeniden yollara düşerler
    düşerim
    bir şiir yaşatır her şeyi yaşamın anlamı solduğunda
    ben yoluma devam ederim. Bitmemiş bir şiirin ortasında
    Darmadağınık imgeler, sözcükler ve kafiyeler
    yaşamsa yerli yerinde
    yerli yerinde her şey

    şimdi her şey doludizgin ve çoğul
    şimdi her şey kesintisiz ve sürekli bir devrim gibi
    şimdi her şey yeniden
    yüreğim, o eski aşk kalesi
    yepyeni bir mazi yarattı sözüklerin gücünden

    Dönüp ardıma bakıyorum
    Yoksun sen
    Ey sanat! Her şeyi hayata dönüştüren
    --

    diyede biten harika şiiri, daha ne söylenebilir ki...
    2 ...
  33. 263.
  34. ...sonra bir gün
    sizin için bir gün
    tehlikesiz, eski bir harita gibi
    uyuttuğunuz aynaların tozunu silerken
    elinize batar
    bir zamanlar yaranızı kanatmış sözcükler
    olaylar silinmiş, adlar unutulmuş, belirsiz bir geometride
    yerini bir türlü bulamaz kişiler, ilişkiler
    yalnızca bir duygu
    dipdiri bir acı çok eski tarihli bir çağrışımıa eşilk eder
    bu nedir ki, yıllar sonra, telaşsız bir gün, ömrünüzün durulmuş
    bir mevsiminde, içinizin kazınmış yerlerinden
    ölümcül bir ağrı ansızın geri teper...
    (bkz: öteki mithosu)

    hepimizin cüneytlerine selam olsun.
    3 ...
  35. 262.
  36. bis

    maske ölmek isteğidir sevgilim
    takma yüzlerle yaşamak kendi tarihimizi
    büyük kopmalar gerekiyor büyük hayatlar için
    kötülük her çağda din değiştiriyor
    unutmanın borçları ödeniyor
    ruhun imkanları adına
    kundakçı laser yakıyor jeneriği
    şairler gibi sözcüklere tapıyoruz bu dilsiz dünyada
    anlam ve kelimelerin içinde bulunduğu koma
    prova ediyor başka yüzyılların aynalarında
    her kip kullanım hattında buruşuyor
    aşk yoksa ölüm de yok
    boşlukta kenetlenen ilk buluşma
    çekimine girdiğimiz
    tarihin parçalayamadığı çekirdek
    hiçbir oyun sonuna kadar masum kalmaz
    bunca reel yaşanırken cinnetin enkazı
    metropoller hem i̇htilal hem devlet
    el değmeden ayıklanmış ruhun bütün kanalları yayına hazır
    oysa dehşet yatıyor derinliklerimizde
    dans bittiğinde birimiz ölecek
    gümüş kurşun hangisine sıkılmalı?
    geniş tut bu dansın adımlarını
    içimdeki demir kelebek
    başkalarının gözlerini kamaştıran
    savaş boyalarıdır imgenin dolaşımında
    bulmaca kayıtlarına siyah kare
    hikayeler kendi yasalarının içinden geçtikçe
    kramp içindesiniz
    yaygın vahşet günlük ölüm over dose
    4 ...
  37. 261.
  38. "-Kimse benim kadar sevmedi" diye bağırıyordu adam. Gözlerin geldi aklıma... gülümsedim, geçtim...
    2 ...
  39. 260.
  40. --spoiler--
    Bir kadının aradığı o bir tek erkek, her zaman için hayali bir varlıktır. Hiç olmamıştır. Her erkekte, aradığın erkeğin yalnızca bir parçasını bulursun.
    --spoiler--
    3 ...
  41. 259.
  42. "...anlatabilsem sende neler gördüğümü kimse inanmaz hayal derdi. bilselerdi sende neler gördüğümü yıllarca hayal görmek isterlerdi..."
    3 ...
  43. 258.
  44. 257.
  45. --spoiler--
    Düş uykusuna dalacaktı Pamuk Prenses. Ta ki beyaz atlı şehzade gelene dek... oysa bütün masallar sonsuz bir kış uykusuna yatmışlardı.
    --spoiler--
    8 ...
  46. 256.
  47. --spoiler--
    Dediler ki; "yaşından çok daha olgunsun." Evet, dedim. Çünkü hep büyüklük bende kaldı.
    --spoiler--
    16 ...
© 2025 uludağ sözlük