murathan mungan

entry482 galeri11
    156.
  1. ayaküstü yaşanmış aşk hikayeleri 2. ile beni benden almış yazardır.
    *
    her durakta ölümsüz bir aşk edineceğim
    bir bakıştan, bir duruştan,
    çağrışımın sonsuz hızından
    unutulmaz bir sevgili daha bırakacağım ardımda.
    belki de yaşanabilecek en güzel serüveni
    terk edeceğim
    daha otobüsün ilk basamağında.
    kim bilebilir ki?
    sonrayı, sonrasını kim bilebilir?
    gizli gizli veda edeceğim ona; görmeyecek
    ve bu duyguyla burkulmuş yüreğim
    otobüs camına bağrında bir ok ile
    bir aşk levhası çizecek, ah min-el!
    bu da ötekiler gibi,
    kendisini ölesiye sevdiğimi bilmeden
    yaşayıp gidecek..
    3 ...
  2. 155.
  3. SiS ÇANLARı

    ağır yol, uzak yapılar
    yaklaşmak için yaklaşık tanımlar
    onlarla çıktık yola
    yollarda kaldık
    sis bastı her yanı
    tutukluk çeken silahlar gibi
    sözcükler, fısıltılar, mırıldanışlar
    eksilerek vardık bir yapıya
    O mu, değil mi?
    Kim bilebilir şimdi
    kılavuzlar şehit
    şehitler hain
    gözlerimiz karanlık bir pusuda
    çoğumuz büyümüş, kimimiz ölmüş
    kendimiz bile tanıdık değiliz artık
    gözümüzden silinen düşün sabahında
    önümüzde açılan yeni bir uzay
    Şimdiki Zamana ait bomboş ve ölü anlar
    ne başka yer ne başka zaman
    bizler için hala biryerlerde çalınan
    sis çanları var
    belki bir gün buluşur diye
    aynı ormanda kaybolan çocuklar
    2 ...
  4. 154.
  5. sezen aksunun seslendirdiği 'sevgili' şarkısının yazarıdır. sevgili tanımı bu kadar iyi yapılamaz.
    1 ...
  6. 153.
  7. kendisiyle ilk tanismamiz diyalektik mutsuzluklar siirine denk gelir. onun ardindan diger tum eserleriyle hasir nesir olmama ragmen hala en sevdigim ve belki en iyi siiridir.
    1 ...
  8. 152.
  9. nilüfer parçasıyla hep müslüm gürses'e söz yazsa dediğim kişidir.
    (bkz: aşk tesadüfleri sever)
    1 ...
  10. 151.
  11. MiKA

    Gökyüzünde yapıştırma bir yıldız
    Şimşekler ormanında
    Bir tek yıldırım
    Selofan yağmurlardan sonra
    Yine patinaj
    Çekimine girdiğimiz
    Manyetik alan
    Dağılıyor elyaf ve aşk
    Sezon değişiyor
    Parabolik aynalarda
    Başka bir set kuruluyor
    Yepyeni bir dizayn
    Işıl ışıl göz alıyor megastar mikalar
    Klip hızında karton film derinliğinde
    Bir marka gibi yaşanıyor aşklar
    Merkezi sistem yönetiyor ayrılıkları, açıklamaları
    Acı yok. Can yakmıyor tuzla buz olsa da
    Dağılmış mika parçaları

    Kesin çözüm
    Acele servis
    Buyrun, siz ne arzu etmiştiniz?
    2 ...
  12. 150.
  13. "gizlenmenin en iyi yolu göz önünde bulunmaktır, tıpkı kasanın önündeki kız gibi. herkes onu görür ama kimse kim olduğunu bilmez" demiştir üç aynalı kırk oda'da
    3 ...
  14. 149.
  15. müslüm gürses'e sihirli elleri ile değip onu bugünkü rockçı gençlerin sevmesine sebebiyet vermiş karizmatik yazar.
    1 ...
  16. 148.
  17. bazı şiirleri eriten bitiren güzide ve çooook yetenekli insan. o yazmaya biz okumaya devam!
    1 ...
  18. 147.
  19. KiMSE

    zamanı yıllarla tartanlar
    yanılırlar
    hiçbir şey tartılmaz başka bir şeyle
    hatta çoğu zaman kendiyle bile
    yaşanır, içini tohuma bırakır
    geçer gider
    geçmez sandıkların bile

    hiçbir geçen tartılmaz kalanla
    neyin kaldığını çoğu kez kendi de bilmezken insan
    kimse kimse kimse
    sahi kimse
    ya da hiç kimse
    söylediklerimden çok
    sustuklarım
    seçtiklerimden çok
    reddedilmek için
    ne kadar varsam
    o kadar kimseyim kendime

    güç kötü bir şey
    kaderken de
    kaldıramazken de
    güç kötü bir şey
    güçlüyken de
    güçsüzken de
    kaldığın yerden devam etmenin karanlığı
    benzemiyor hiçbir çaresizliğe
    kimin kaldığı yer var ki dünyada
    kaldım sandığın yer
    bizden geçendir çoğunlukla
    içimizi parçalaya çoğalta
    hâlâ gittiğim sona aceleci adımlarla
    bütün iş birinin dediği gibi,
    yavaşça acele etmek aslında

    ölene kadar yavaşla işte
    ölene kadar yavaşla
    ne başkalaştırırsan o kadarsın
    başkalarının imtihanlarından büyük gelecekler umma

    çaresizlik bile bizden bir başkası yapmaya yetmez
    bize biçilmiş döngüye katlanırız yalnızca
    bir bakıma hiçbir yerdeyiz
    bir bakıma yalnızca buradayız
    var oluşumuzun ağırlığı altında ezilirken yapayalnız
    ait olduğunu sandığın bütün grupların içinde yapayalnız
    reddin imkânları sayım kayıpları yoklama kaçakları
    sanma ki hayat bizi bekler başka kıyılarda
    oysa biz buradayız
    halsiz, kanıtsız
    yılların neyi tarttığını bile bilmeden
    kendi gücümüzün altında azala azala

    kollarımız kadar kulaç kalplerimiz kadar sahil
    hiçbir adanın almadığı yalnızlarız,
    tamamlanmamış haritasında
    define ve varlık
    geleceğin tarihe dağıttığı kayıplar
    bir gün birbirini bulmanın umuduyla

    gölgemizle barışmanın uzun yolculuğu: büyümek
    kendiyle tanışmayı erteler insan çoğu zaman
    hayat yanlışlarla kısalır
    başka biri olarak girdiğimiz bir kapıdan
    bir diğeri olarak çıkarız
    gündeliğe katlanmak için başkalarını kandırırken kendimizi yanıltırız
    içimizi denerken yüzeriz farklı yüzlerle kendi içimizde bile
    bu yüzden aşk yalnızca bir fikirdir
    bu sefer gerçekleştirdiğini sandığın bir fikir
    hep öyle oldu bende
    hep saklı kaldı içimdeki anahtar
    ve hep aynı kilitte kırıldı

    fikirler de zamanla değişir
    kırıldıkları yerde
    kırıldıkları yer her şeyi değiştirir

    zamanla bir şey söylemez artık kırılmak bile
    sonra başka bir başlangıcın kapısında
    aynı korkularla kalakalırız
    daha önce de söylemiştim:
    kimse yoktur kimsenin kimsesizliğine
    her şiirin gizi başka bir şiirle
    açıklar kendini
    demiştim ya, hep öyle oldu bende
    böyle katlandım kimsesizliğe
    o birini ararken bile biliyordum
    hiç kimse hiç kimse hiç kimse
    2 ...
  20. 146.
  21. en 'yaratıcı' türk yazar.
    en 'hayal gücü doruklara ulaşmış.'
    en 'bütün sıkıntınızı alıp götürecek'romanlar yazmış,

    onu okuyabilemek uğruna kendimi sonsuza dek 'üç aynalı kırk oda'ya kapatabilirim...

    yazarlığının önünde saygıyla eğiliyorum.
    2 ...
  22. 145.
  23. AZAT

    Kanla geçen kalıt
    o yabancı tehlike
    bir kara büyü bırakır gibi geçmişime bıraktım şiiri
    kullanılmayan silah
    içimdeki ışıklı parça
    bende kaldı yazıda yaşayan ikiz
    uykudaki cinayet bıraktı peşimi
    kan dondu cin öldü ruhlara karıştı şiir
    hiçbir yangın işlemiyor artık içime

    benim gördüğüm aynalar görmüyor artık beni
    azat ettim suretimi, gölgemi, kendimi
    yaşasın diye benim yerimi alan ikiz
    2 ...
  24. 144.
  25. EşGAL üZERiNE BiR ŞiiR

    Bir omuzuna attığı kolan
    Bir omuzunda samanyolu
    nehir yataklarında bir ayağı
    ötesi görünmüyor kamçılı karanlıkta
    suları sırtlayıp geçmişti buradan
    Çolpan yıldızı hangi dağlara düştü?
    Ergir mi demirdağ?
    Bıçağın sayada hafifliği boşuna
    Boydan boya göğsümü geçen yaralı hayvan
    Adadım yüreğimi ardından giden aya

    Dilsizim ve adsızım şimdi
    Aşk diyorlar değil mi buna?

    ay, saydam kuyu
    yüzünün yüzüme ettiği zulüm
    işte çuhaçiçeği, işte kayın ağacı
    gecikmiş yağmurlardan su içmeye inen söğütler
    tuzlaşıyor kemiklerim sönen suların üstünde
    sabrın ilahisini bitirdim, dindi yollarım
    Görünmez karanlıktan biçtiğim elmas kesim
    döner dururum hala
    Bilirsin tenhadır can
    boynumda asılı ay, söyle kimse geçmedi değil mi buradan?
    3 ...
  26. 143.
  27. şiirlerinin sözlüğe yazılması yerine, gidip kitabının alınması gerekir diye düşündüğüm, sevmediğim yazar.
    3 ...
  28. 142.
  29. ketum

    aşıkken tamamlanır
    düşmanken yarım kalan tehlike
    ketum hançer, çiğ rüzgar
    künyendeki kaza benim adım
    yatışmaz artık içimde başlattığım hikaye
    ben her yerden aşka çıkarım

    ırsıdir aşk
    babadan oğula geçtiği gibi
    geçer bir aşktan diğerine
    ruhumu beklet, dağı ertele
    dönülmez sözler verdim
    döndüğümde çaresine bakarım
    2 ...
  30. 141.
  31. perdah

    bir sen kendini eskisi gibi hatırlıyorsun
    başka kapıları açmıyor söylediklerin
    kendinden eksilttiklerini
    hayat koymuyor geri
    dünle konuşuyorsun

    tüylenmiş öfken, için acımış
    sıkıntın çoğaltmıyor kimseyi
    izlerini siliyorsun kendini yinelerken
    hatırlamaktan göremiyorsun şimdiyi
    aldığın yaş katettiğin yola denk değil
    dünyaya bunca acımasız gözlerin
    kendine kapalı bir tek,
    olgunlaşmadan çürüdüğünü bilmiyorsun

    bunca tükenmişken yıldızların
    gecene çekilmiyorsun

    içindeki koyu is, yağlı gölge
    kırık hayal parçaları
    yenilmez gevşeyeni
    yüzünün perdahında
    denediğin usturalar
    geri getirmez seni
    bütün bunlar
    herkes kötü, dünya fena
    sonumuz geldi diye değil
    öğrenmen gerekenleri
    zamanında öğrenmediğin içindir

    bir erkeklik mesleğidir perdah
    zaman çekilen suları bilir
    zamanı geldiğinde
    kalmak için çekilmek gerekir
    2 ...
  32. 140.
  33. GEçiLMEZ DENiZ

    I-

    ahreli bir kağıt üstüne simsiyah kapanmışım
    kazırım kendimi bir secdeden, ellerimde gizli hattatlar
    ve söze gelmez devrik duyarlıklarım
    gözlerim -hüznün dilsiz masalcısı-
    gözlerimde hiçbir dile çevrilmez intiharlar
    oysa saklı hançerimi mağrur bildiniz
    kendimin tenha bir yerinde vurulmuşum, yatarım
    orası bir denizin gölgesidir, göremezsiniz
    ölüm üzre bir akrepken menekşelenirsiniz
    ve ahreli kağıtlar dürülür ferman diye
    yufka ölümlerin hazin tarihleriyle
    kar altında kalmış imzasız karanlıklarım
    ve azgın sularda kendini arayan deniz
    ben konuşmam, susarım
    bu aklamaz ki sizi
    katilimsiniz

    II-

    katilimsiniz en azgın sularda
    ellerinizde kan mürekkepleri sarhoş
    ölüm nasıl bir sarmaşık ki
    (deniz gören) en mağrur balkonlarda
    bir gün siz de katilleri seversiniz
    5 ...
  34. 139.
  35. çador diye okuyanı kendine bağlayan bir romanı vardır.

    siyasi suçlu olarak irandan kaçan gencin hikayesidir.
    irana ailesini bulmak için döner. babası yoktur. annesini bulmaya çalışır fakat
    bütün kadınlarda çador olduğu için bulmakta zorlanır.
    bu hikayede bu zorlukları anlatır.
    2 ...
  36. 138.
  37. BU NE BiÇiM HAYAT

    Bu ne biçim Postacı
    Üç defa çalıyor kapıyı
    Bu ne biçim kel
    Hem merhemi var
    Hem sürmüyor başına
    Bu ne biçim biçimler
    istediğiniz kadar çoğaltılabilir
    Memleket çok müsait buna
    Örneğin yeni bir komşu taşındı karşıya
    Bir baktım Fahriye Abla!
    Kırk yıllık bir rötar yapmış
    Erzincan Treni
    Ben gelmişim şu yaşıma
    O ise şiirdeki yaşından gün almamış daha
    Benimki ne biçim hayat
    Uymuyor ne gördüklerime
    ne duyduklarıma
    ne okuduklarıma
    Ben ne biçim benim
    Ne kendime benziyorum
    Ne başkalarına
    6 ...
  38. 137.
  39. BAŞKALARıNıN GECESi

    Görünmeyeni görmenin azabı
    içimizde durmadan ödediğimiz
    ne ruhumun ayışığı
    ne yırtıcı hayvanlarla güreşen
    yorgun bedenim
    ihtiyar atlar gibi kapandım içime
    yasını tutuyorum sonsuz bir kehanetin

    Görünmeyeni görmenin azabı
    Çılgınlıklar otu ağzımda
    Kırların yırtığına takılmış karaca
    Sıvası dökülmüş duvarlardaki
    Donmuş halı zamanı

    Çılgınlıklar otu ağzımda
    Değişik kalibreli intiharlar denedim
    Dipteki arayış boş kovan
    Başkalarının gecesi bitmedi daha.
    2 ...
  40. 136.
  41. SAKLI BIÇAK

    sol el saklı bıçak
    kanadım gittim kendimden
    kendimi bir başkasının ölüsü sanarak

    bütün karşılıkları birden çalışan simgeler gibi
    aynı güne düşmez kaybettiklerimizin mevsimi
    bazı aşklar yalnızca ayrılıkları için bile değer
    yaşlanınca hatırlamak
    yaşlanınca hatırlamak
    biledikçe biliyorsun
    bir zamanlar sol elde tuttuğun bıçağın
    ertelenmiş hayaleti
    kapanmamış göğsünde
    yıllar sonra yeniden kanayacak

    bunun için aşk
    bunun için şiir tutan sol elim
    ayrılırken içimi kazıdığım saklı bıçak

    eylül bitiyor sevgilim
    uzun eylülü ömrümüzün
    bir kitap gibi bitiyor
    seni kanıyor sol elim
    seni şimdi
    başkalarının gözlerine emanet ediyorum
    4 ...
  42. 135.
  43. BiR YILDIZ

    Bir yıldızdık gökyüzünde
    parlamaya çalışan kenar evren çocuklarıydık.
    kardeşlerim kadar sevdim seni.
    Barış kadar Fırat kadar sevdim.
    terk edildik evrenin her galaksisinde.
    parlamaya çalışan birer yıldızdık
    kardeşlerim ve ben dağıldık evrenin kimsesizliğine
    biliyordum yine de biliyordum
    kise gelmeyecekti
    kise olmayacaktı
    uzay boşluğuydu gözlerimizde.
    evren bir varoştur sevgilim
    Barış bir boşluktur gözlerimde.
    Fırat suyu kan akar
    terkeden babam kadar
    Fırat suyu kan akar.
    Yüreğimde sevda gibi aşk gibi
    bir sızı akar.
    şimdi sevdikçe
    evrenin sonsuzluğu dağılır gözlerime.
    evrenin sonsuzluğu gözlerinde.
    sevdikçe bir yıldızdım gökyüzünde.
    kimse tanımayacak
    kimse bilmeyecek
    ve bu şiir de
    yine başkalarının sanılacak
    kimse bilmeyecek seni, , beni
    kimse bilmeyecek.
    7 ...
  44. 134.
  45. yazdiği şiirlerle bayanların da duygularına tercüman olabilen tek erkek yazar.
    3 ...
  46. 133.
  47. güzel bir tabir vardı;
    alışveriş listesi yazsın, okurum!*
    7 ...
  48. 132.
  49. SADAKLAR

    Onlar ki bir zayıf vaktini beklerler,
    Öğren

    Dört mevsimden geçmemiş arkadaşlıklar
    Kırılmış fanus, kararmış tılsım
    yürekleri sadakları kadar zengin değilmiş
    Birlikte gittiğimiz yollar
    Başka haritalarda kaybolurken
    Öğretirler

    aynı değil kalpte biriken zaman
    sırtlarda ne çok ok birikmiş

    kılıçsız kalkansız arkadaşlıklarda
    savunmasızlığı tek savunma olan
    doksan dokuz yaradan
    bir ad bile vermezken
    kör inanç, kayıp gece, boşalmış mushaf
    uzanır elleri sadaklarına
    başkasının gizine nisan yaşayan
    inceok inceok önceok
    ne toprağın teninde ürperen hayat
    bunca aşk bunca anı bunca kalp
    gün gelir yalnızca bir ince ok.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük