bugün

Romanlarını okumadım ama çok başarılı olduğunu duymuştum.
Murathan Mungan'ın dediği gibi bazen akışına bırakmak gerek: "Yürüyüp geçeceksin, hep yürüyüp geçeceksin. Ben öyle yaptım. Hep yürüdüm. Herkesin her şeyi anlamasını bekleyemezsin. Sen yürüyüp gideceksin. Anlayan anlayacak, anlamayan anlamayacak; dünyanın hepsine yetişemezsin ki!"
yae'ci bir ılık götlü yumoş afedersin .
'Kader aradığı kişiyi insanın karşısına her seferinde kapı komşusu olarak çıkarmaz. Uzakları yakın etmek düşer size.
Haritaları seviniz.'

(bkz: aşkın cep defteri)
Bazı anlarda yüzün aldığı bir ifade insanın zihninde sonsuzlaşıyor. insan o ifadeyi her şeyden cok daha fazla özlüyor. O yüzün sahibiyle günün birinde darılıp ayrıldıktan hatta ondan nefret ettikten sonra bile o ifadeyi özlüyor.

Bir andır o ama bütün zamanlara siner...
Her insan kendisi olması karşılığında topluma bir bedel öder. Az ya da çok ama mutlaka bir bedel. Kimse bedelsiz kendi olamaz.

Bu bedel çoğu kez yalnızlıktır.
'' Hayat bazılarına mutsuz olmakla, duygusuz olmak arasında bir tercih hakkı tanır,
daha fazlasını değil...''

Murathan Mungan
ne tesadüf ki bugün ben de bu adamı okudum. yaranı kapatması için hayatına insanlar alırsın mikrop kaparsın.
en kaliteli şairdir.
(...)

Gün gelir, kalır geride; devrilen günlerin gürültüsü,
Zamanın aldırmazlığına yaslanan şiir.
Görünür kendi hayatının hakikatiyle.

(...)

(Çağ Geçitleri - Murathan Mungan, s.13)
Önünde diz çöktüğüm
iz
kök tutuyor içimde
bende ilerliyor yürüdüğüm yollar
yükseltiyor beni varmam gereken yere

dururken dizim
ilk çöktüğü yerde
zamanı aşıp geri geldim
yolu başından söylemeye

kendi içimde.
eşcinseldir. "üç aynalı kırk oda" romanında mardinli eşcinsel bir gencin içsel çatışmalarını anlatır. ezberinizi bozmak istiyorsanız tavsiye ederim. murathan mungan aynı zamanda çok iyi bir şairdir. " yalnız bir opera" şiiri favorimdir.

yaz başıydı gittiğinde.
bir aşkın ilk günleriydi daha.
aşk mıydı, değil miydi?
bunu o günler kim bilebilirdi?
"eylül'de aynı yerde ve aynı insan olmamı isteyen"
notunu buldum kapımda.
altına saat:16.00 diye yazmıştın,
ve 16.04'tü onu bulduğumda...

(bkz: eskidendi cok eskiden)
Haydar ergülen ile beraber en sevdiğim şair ve yazarlardan.
Teşekkürler murathan mungan.
yalnız bir opera eserinin sahibi, Türkçeyi bu denli düzgün kullanan, söz sihirbazı etkileyici şair.
tarihimizdeki en manalı sözlerden birini söylemiş olan büyük şairimizdir:

"türkiye'de her şey olabilirsiniz ama rezil olamazsınız"!

bir dediği bir dediğine, bir yaptığı bir yaptığına tutmayan sucukçu muhasebecisi, bu söze haklılık payı veren sayısız örneğin doruk noktasıdır.
"neden mümkün olmuyor
ayrılmak
yok pahasına tüketmeden her şeyi."
''terk eden'' adlı şiiri ile birçok insanın duygularına tercüman olmuştur.

kimdi giden kimdi kalan
giden mi suçludur her zaman?
ne zaman başlar ayrılıklar
dostluklar biter ne zaman?
her geçen gün bir parça daha
aldı götürdü bizden.
aynı kalmıyordu hiçbir şey
değişiyordu her şey kendiliğinden.
artık çözülmüştü ellerimiz
artık bölünmüştü yüreğimiz.
birimiz söylemeliydi bunu
ötekini incitmeden.
kimdi giden kimdi kalan
aslında giden değil, kalandır terk eden.
giden de bu yüzden gitmiştir zaten
"solcunun eskisinden, ibnenin gizlisinden korkarım" diye bir laf etmiş başarılı edebiyatçı.

homofobiklere "üç aynalı kırk oda" romanını tavsiye ederim. eşcinselliğe bakış açıları değişecektir.
Bir zamandır herkes birbirini arıyor zaten. Yanlış yerde, yanlış zamanda, eskiden burun kıvırdığımız bir oyunu seyreder gibi...
Çocukluk başlı başına bir memlekettir, hatta sılasıdır insanın. Büyüdükçe sıla özlemimiz artar, hayat giderek gurbetleşir. Sanki ne yaşarsak yaşayalım hep gurbetteyizdir. Büyümek, gurbete çıkmaktır.

Harita Metod Defteri.
Gay yazar ama gay ismi yok herifte

Amk şahin isimli gay olmaz ise murathan diye gay da olmaz.
edebiyat tarifeleri için vapur seferleri adlı eseri derlemiş değerli edebiyatçı.
vefasızlığa dair ne varsa
beyaz, kızıl biraz mavi
ufak bir çocuk muzurluğuyla
hadi çak elindeki kibriti
at gönlümün ormanlarına
umuda dair ne varsa yak gitsin
senin burnunda çilleri parlayan çocukluğun geçsin
benim gençliğim
selamı sabahı da keselim

bir bir daha bin etmez ya
balçık da güneşle sıvanmaz ya
biliyorum
konduramıyorum
senin başı arşa değen sözde asaletin
yeminler bozduran sessizliğin
ve olmayan herşeyin
ben gidiyorum

zalim bir ışık geliyor
sallanan tuğlalardan
çok kaybettim
vakit yok
duvara yaslı masamı artık çeviriyorum
gidiyorum
tezimin konusu olarak seçmek istediğim yazar ve şair.
85 tane kitabı olduğunu öğrendiğimde şaşırdığım yazar.