Ayakkabıyı sefaletten
Çok sonraları tanıdım
Öyle ufuklar da mı olurmuş Allah'ım
Giyer giyer koşardım
Toprağın dostluğundan
Oyuncaklar yaptım çamurdan
Tenimin rengini aldım topraktan
Sen bakma esmerliğim sonradan...
diye bi şarkısı vardı bu adamın. sırf böyle ufuklar mı olurmuş allah'ım derkenki sevinci için bile severdim bu adamı. sonra ne oldu bilmem. bu piyasayı kaldıramayıp domates hıyar falan yetiştirmeye başlamıştı. oysa içli adamdı.
neden küçümsenip, bazı kitlelerce dışlandığını anlayamadığım sanatçı. duyguyu, yorumladığı her şarkıda cuk diye otturtturan ender seslerden biridir aslında kendileri.
kendisi senelerce dışlanmış, dinleyicileri ise küçümsenmiş müzisyen.
duygusunu dinleyiciye topyekün geçirebilen nadir sanatçılardan.
samimiyetsiz ve emekten uzak haline rağmen bize dayatılan popüler şarkıları defalarca dinleyebiliyorsak, şarkıları da kendisi gibi içten olan bu adamı da dinlemek günah ilan edilmemeli.
uzun zamandır unutulan; unterrated kelimesinin türk müziğindeki karşılığı olan delikanlı, mütevazı insan.
ntv programından anladığımız kadarıyla e harflerini telaffuz edişi değişmemiş, biraz yaşlanmış sadece. buna rağmen hitabeti, konuştuğu konular hala 10 numara.
ne diyelim abi, ozan senin gibi olur. gümüş teller albümünü de almak farz oldu artık.