Terör Örgütü PKK için gayet yerinde olan bir açıklamadır.
Eğer CHP iktidara gelirse PKK ile mücadelelerinin nasıl olacağı konusunda hiçbirimiz fikir sahibi değilizdir bana kalırsa.
Objektif olan herkes benimle hemfikirdir diye umuyorum.
Gerçekten de CHP iktidarında PKK ile mücadelenin nasıl ve ne şekilde olacağı konusunda zerre bir tahminimiz yok.
Sonuçta istanbul'da PKK Motifli Çocuk parkı yapılıyor, HDP'yle Ortak Bir dile sahibiz diyen Ekrem imamoğlu Selehattin Demirtaş'ı övüyor, PKK'yla ilişiği olduğu için yerlerine kayyum atanan HDP'lileri ziyarete gidiyor, bunlar da yetmiyor Kemal Kılıçdaroğlu Terörist Selehattin için 'Hapis günleri onun şeref madalyası' diyor falan ve en önemlisi Sezgin Tanrıkulu twitter'da Sözde Kürdistan Bayrağı diye bir paçavra paylaşarak 'Bu bayrağı tanıyacaksınız' diyor.
Bunlar sadece aklıma gelenler de değil, sadece kısa kesmek istediğim için bu kadarını yazdım.
Yoksa CHP'nin PKK'nın siyasal kolu HDP'ye göz göre göre utanmaz bir şekilde nasıl şirinlikler yaptığını örneklendirmeye daha üç saat devam edebilirdim ama o kadar da zamanım yok.
Hem siz de okumaktan sıkılırsınız.
Yoksa bu olayların kat be kat fazlasını yaptı CHP Kılıçdaroğlu koltuğa geçtiği günden bugüne kadar.
Biliyorsunuz ki Ümit Özdağ Hocamız CHP'nin yanına iyi Parti ve Saadet partisini alarak HDP ile halktan gizli bir anayasa hazırladığını ve bu anayasada Ulu Önder Atatürk'ümüzün isminin, Türk isminin kaldırılacağını, ülkenin yirmi idari yönetime bölüneceğini açıkladı.
Ümit Özdağ Türklükten başka hiçbir gayesi olmayan, kitaplarını büyük bir zevkle okuduğum şerefli ve haysiyetli bir bozkurttur.
Böyle bir adam yalan söylemeyeceğine göre, görünen köy de kılavuz istemez.
Atatürkçü tek bir siyasetçiyi içinde barındırmayan y-CHP iktidara gelme hırsıyla adeta halkın aklıyla dalga geçiyor.
Atatürk'ü hiç sevmeyen Seyit Rızacı seçmenleri ise Ulu Önder Atamızın annesi Zübeyde Hanım'a küfreden Musa Anter'i ölüm yıldönümünde anan CHP'li Özgür Özel'in partisine basıyor oyları...
1923’te kurulan chp yok artik, bunu anlamayan kaldi mi? sahsimi asla sasirtmayan bir aciklama, chp’nin kime yakin oldugu belli gayet. karayilan aciklama yapsin yapmasin her sey gun gibi ortada. uzucu olan hala ataturk’un partisi diyerek ataturk’un ismini kullanmalari.
bir şeye daha yakın olan aslında en uzağında olandır. kılıçdaroğlu'nun yerine delikanlı bir emekli Türk subayı gelirse, bop çöker. şimdi ortada bir bop var. 18 sene önce abdnin bop ve ılımlı islam stratejisi ile yola çıkan akp ve sonra bdpden devşirme hdp var. amerika, her ülkede kendi yanlılarıyla hareket etmek için bir takım çıkış yolları arıyor. bopun eş başkanı olduğunu söyleyen erdoğan ile hdpnin söylemleri farklı mı ? hdpliler de eş başkan tanımını kullanıyor. akp, amerikaya gidip icazet aldı mı ? aldı. hdp gidip icazet aldı mı ? aldı. selonun abd ziyaretlerini,erdoğanın abd ziyaretlerine bakın. daha sonra dolmabahçe'de toplandılar mı ? evet. barzani ile miting ? evet. dolayısıyla elbetteki chp'de de bop gerçekleşsin diye akp ve hdpnin ekmeğine yağ sürenler var. tüm partiler kuşatma altında yani diğer yanda da. mesela ben nato ülkesi olmamıza karşı değilim ama bopa karşıyım. şu an bir partiye gönül vermiş değilim ama oy kullanırken gidip chpye vereceğim elbette ki bopun eş başkanı olduğunu itiraf eden erdoğana değil. chp'de de benim gibi nato'ya devam ama bopa resti düşünen bir çok Atatürkçü var. Atatürk ve inönü aslen abdye karşı değildi. 1.Dünya savaşında tanıdılar abdnin yapısını. ortal bazı şeyler var abd ile bizim aramızda. abd'de ki vatandaşlarda bizim gibi bayrağına sahip çıkan, bir iş yapınca abd vurgusunu öne çıkaran insanlar. bizde aynı şekilde davranıyoruz. bu bayrak zaten her koşulda dalgalanmak zorunda olduğu için bayraktır. aksi halde yalnızca anlamsız bir sembol olurdu. bu kadar askerin canını verdiği bayrak elbette her koşulda ön plana çıkarılacaktır. onlarda o mantıkla düşünüyor. fakat Atatürk ve inönü elbette ki bu ortak yapıları bilseler de hem 1.dünya savaşı yıllarından sonra abdnin o zaman ki şartlara göre yükselişini farketmelerinin de yanında hemde sovyet tehlikesi arasında bir kalkan aranıyordu. bu durum ikinci dünya savaşının oluşturduğu tehlike atmosferinde de geçerliydi. ve menderes döneminde natoya üye olduk. 18 şubat 1952. gerekli miydi ? o zamanın şartlarından sovyetlere karşı gerekliydi. hala gerekli mi ? askeri anlamda bu iki ülkenin üretimini geçene kadar bizim için gerekli. fakat bop bir tuzak. sonuçta nato ülkesi de olsak 1.dünya savaşında onlarla karşı savaştık. o 12 ada neden yem olarak türkiye'ye sunuldu sanıyorsunuz ? 12 ada alınsa peşine ikinci dünya savaşına mecburen girmek zorunda kalacak ve belki de egeyi komple kaptıracaktık. bunun dışında, bir şeye yakınız diyenlerin hdpnin,selonun vs yani şu zamana kadar bir sürü açıklaması var zaten fetö ile de zaman zaman görüşmüş. görüşmediği kimse yok bunların. ve abd sadece salt abd değil. orada bir sürü devlet şekli var. komik gelmesin ama te darwin zamanından beri oralarda, yönetimi ele geçirmeye çalışan yaratılışçı tayfası var. evrim teorisine hınca hınç karşı çıkmışlar, evrimi müfredattan çıkarmak için uğraşmışlar. devlet kademelerinde ve eğitimde kadrolaşmaya çalışmışlar. bunlar 15 temmuzdan 100 sene önce abd'de olan şeyler. ne tesadüftür ki aynı olay biz de gerçekleşmiş. ve bu şeylerin detayı Bertrand Russel'in 1951 basımlı Bilimin Toplum Üzerindeki Etkileri kitabında yazıyor. bakmanızı tavsiye ederim.