yalan yok evet sultan süleyman çoğunlukla sarayda, savaş sahneleri de son derece yetersiz ve geçiştirmece.
tamam bu bir belgesel değil, kurgu ak, dizi bu, senaryo ..vs ama sultan süleyman, hürrem sultan, diğer sultanlar, şehzadeler bir şekilde tarihte var olan karakterler. madem ara sıra tarihi olayları da canlandırıyorlar savaş sahnelerine de biraz abanılmalı.
lakin şöyle bir durum da inkar edilemez. dizide geçen bazı tarihi olaylar insanların dikkatini çekiyor ve araştırmaya sevk ediyor yani Türk olup bu diziyi izleyen aklı başında bir çok insan olayları araştırıp dizi vasıtası ile gerçek bilgilere ulaşabiliyor. lakin dizinin yayınlandığı bir çok ülkede osmanlının imajı yanlış anlaşılabilir. zaten türk insanı için bile artık şöyle bir fikir şekillendi bile ''hürrem sultan osmanlı'yı bitirmiş''
gerçi biraz araştırınca her sultanın en az 5'er 10'ar tane eşi olduğu, en az 10 olmak üzere 30-40 ar tane çocukları olduğunu ve bu çocuklardan kızlar gayet sağlıklı yaşarken erkeklerden sadece 2-3 tanesinin 20 yaşlarını görebildiğini fark edince dizide şehzadelerin ve annelerinin girdiği yarış, entrikalar, suikastler falan çok ta hayal ürünü gelmiyor insana.
dizinin Türk insanına bir zararı yoktur, aksine atalarımızın ne kadar güçlü olduğunu, osmanlının günümüz türkiyesinden çok daha karizmatik olduğunu falan düşündürüyor,
dizi harem e yoğunlaşsa bile vaktiyle dünyaya nasıl hükmettiğimizi de güzelce anlatıyor aslında.
tabi ki yetersiz, tabi ki hataları var ama başbakanın derdi olacak kadar büyük bir rezalete şahit olmadım aksine toparlanma seziyorum, başbakanımız bugün ekranlar karşısında şikayetini dile getirmiş olabilir ama sanıyorum dizi yapımcılarına çok daha önce ulaştı bu eleştiriler ve son bölümlerde biraz toparlanma hissetmiştim. şimdi biraz daha çeki düzen verirler sanıyorum. ülkedeki her sanatçı gibi, her türlü sanat ta belli kalıpların içinde kalacak zaten öyleydi ama şimdi daha da kalıplaşacağız.
sanata ve sanatçılara yapılan bu gibi baskılar neticesinde dünyaya açılmak şöyle dursun kendi çapımızda bile gelişemiyoruz. bu ülkede rock müzik yapmak isteyen ''anadolu rock'' rap müzik yapmak isteyen de ''arabesk rap'' yapmak zorunda. dün götünü açıp prim yapan kevaşeler bugün ''hayırlı cumalar'' şeklinde twitler atmakta. önümüzdeki 10 yıl içinde kimin ne mal olduğu bilinmeyecek. herkes sözde inançlı, herkes sözde imanlı takılacak. dışarıdan bakınca ''piç ya da orospu'' olduğu anlaşılmayacak kimsenin. herkes süpriz yumurta olacak.
dizinin yayından kaldırılmasının parti kapatmaktan çok ta farkı olduğunu sanmıyorum. ayrıca osmanlı yı haremde gösteren tek dizi de değildir, ''osmanlı kıyam'' gibi diğer çakma dizilerde de olaylar genelde haremde geçiyor.
not: başbakanımız bir kaç bölüm ''akasya durağı'' dizisine baksın lütfen. her bölümde bir hayat kadını, kadın kılığına girmiş bir erkek, travestiler, her türlü sapık sapık muhabbetlere rastlamak mümkün. üstelik olaylar günümüzde geçiyor.
çok kısa zaman içinde sayın başbakanız tayyip erdoğan'nın gazabından nasibini alacak sikimsonik dizi.
başbakanı belkide ilk defa alkşladığm konuşması olmuştur.
osmanlı padişahı kerhane işletecisi gibi gösteren rezil bi yapım, saray da hürremin kukusundan başka, süleymanın hangi aksam kime basacağından baska konuşulan konu yok.
insanların belgesel sanıp tarihi birebir beklediği, ama aslında tarihten esinlenerek kaleme alınmış dizidir. yüce hazreti başbakanımız için şehitlerden, ekonomik sorunlardan, adilsizlikten, çökmüş yargıdan, kadına şiddetten, insan haklarından, hayvan haklarından, ülke durumundan daha önemlidir ki durup durup hakkında konuşmaktadır.
dizinin gerçekle bir alakası yoktur çünkü dizinin neredeyse tamamı haremde geçmektedir. dizide kanuni hiç saraydan haremden ayrılmıyor. gerçekte ise kanuni istanbulda ömrü boyunca çok az kalmıştır. ömrünün büyük çoğunluğunu istanbul dışında ve seferler ile geçirmiştir. Dolayısıyla olaya milliyetçilik, tarihi ile gurur duyanlar, osmanlının kötü gösterilmesini kabul edemezler. bu gözle bakanlar bu diziden rahatsız olurlar. ohh ne güzel kanuninin işi gücü yok bir eli yağda bir eli balda.
bugün itibariyle sırf gündem değişsin diye sevgili başbakanımız tarafından hedef alınan dizi.
bu diziyi izlemeyen ve sevmeyen bir kişi olarak başbakanı takdir etsemde saman altından su yürütmek için basit bir pembe diziyi hedef göstermesine gerek olmadığını belirtmek isterim.
elveda hürrem...
''belgesel'' olmayan dizidir. Belgesel niteliğinde olmadığı, bazı olayların kurgulandığı da sık sık belirtiliyor. Ama benim anlamadığım ülkede o kadar şey olurken, ülke batmış giderken başbakanın bu diziyi diline dolamasıdır. Her şey bitti bir bu dizi kaldı yani öyle mi? ''Geç bunları geç'' demek istiyor insan. Yani, siyasetçilerin siyasetlerine alet ettiği dizidir aynı zamanda. Gündem değiştirme hamlesi.
tayyip başgan diziyle ilgili bir şeyler demiş. kınamış yönetmenleri ve de kanal sahiplerini bu diziden ötürü. başka sezon görmeyiz gibi geliyor bu saatten sonra.
10 bölüm değil mi bu firuze denen hatunun sözleşmesi? ne zaman ölecek ne zaman! firuze gidince de, barbaros o aradığı kadını bulup getirir kesin. o kadar olaylar olaylar varken kanuni döneminde saçmalıklarla doldurdular güzelim diziyi. bir de diyorlardı tarih derslerinde 'kanuni iktidarında hürrem sultan'dan başka kadına bakmamıştır' diye. bakmamış hali buysa diye düşündürür.
son birkaç bölüm hakkında spoiler vermek gerekir ise;
--spoiler--
süleyman hürrem sultan ile sevişiyor,
süleyman firuze hatun ile sevişiyor,
pargalı hatice sultan ile sevişiyor,
pargalı nigar hatun ile sevişiyor,
şehzade mustafa ayşe hatun'a çocuğu koydu,
şehzade mustafa natali ile sevişiyor,
şehsaze mehmet clara ile sevişiyor,
mihrimah sultan taşralıyı düşünerek masturbasyon yapıyor,
nigar rüstam paşa ile sevişmek üzere,
mahi devran hala elizabeth
gül ve sümbül ağalar sarayda görev yapan baltacılar ile görülmüş.
şeker ağa, kabaktan öte gidemiyor.
--spoiler--
ibrahim bahçede şirazi ve yunus emre ile ebu suud'u sözleriyle tartmıştır. iki kişi fikir ayrılığında olduklarının farkına varmışlardır.
mustafa'da babasının sözlerinden dolayı kardeşi mehmed'in de gözüne dikmiştir.
sülümanin hayallerimi anlayacak mimar bulursam lafi ali agaoglunun meshur reklamina komik bir gönderme gibi durmaktadir. Bir de göt ister abbas aganin öyle gelip de bir sehzadeye kanuni gibi babanin yaninda cikismasi orasi inandirici olmamis.
tebdili kıyafet konusunda sınıfta kalmış dizi. hint fukaraları gibi padişah ve şehzadeler dolanıyor. bunun yanısıra tuhaflıklarına bakmadan ona buna şehzadeden memnun musunuz? işler nasıl gibi sorular sorması... bir allah'ın kuluda ulen sen kimsin çek git işine demiyor.
kanuni sultan süleyman'ın son birkaç bölümdür nedense keşiş kılığında tedbil-i kıyafet gezdiği dizi. daha çok dikkat çekerdi sanırsam saruhan'da bir keşiş.
edit-büdüt: sidarta benden önce davranmış, olsun, dursun bu da...