tarihi açıdan kimlerin referans olarak aldığını çok merak ettiğim dizi.
birilerinin çıkıp, "bu diziyi gerçekle yada tarihle bağdaştırmayın" demesine neden gerek duyulur bunu da anlamak mümkün değil. yapılan iş bir belgesel değil neticede adı üstünde dizi. beğenen oturur izler, beğenmeyenin de paşa gönlü bilir.
Yapımcısının ölüm tehdidi aldığı için mahkemeye başvurmak zorunda kaldığı dizidir. Özgürce televizyon dizisi çekilemeyen ülkede özgür anayasa yapmaya soyunanların bir kez daha ipliğinin pazara çıkarmıştır. Şöyle de bir yazısı mevcuttur. http://blog.radikal.com.t...izi-muhtesem-yuzyil-14499
bu dizinin adı muhteşem yüzyıl aşk-ı derün. hürrem ile kanuninin aşkı mal beyninize önce bunu kazıyıp yorumlarınızı ona göre yazınız. ayrıca illa izleyeceksiniz diye bişey de yok trt nin tek kanal oldugu dönemlerde de yaşamıyoruz.senaryo bir tarafa kimileri görüntü bozukluğuna kadar gitmiş.he aq bir sen biliyosun çok dikkatlisin.
meral okayın ölümünden sonra bozmasını beklediğim,ama heralde ardında bıraktığı notlardan sebep ,bunu 2 hafta öncesine kadar yapmayan dizidir. lakin şu son 2 3 haftadır farkındamısınız dizi bozdu lan. hatta pargalıdan sonra daha da belirginleşti bu durum. saçma sapan gidiyor senaryo. bu sene son dediler, senaryo hızlanacak dediler. bizde sevindik gereksiz hikayeler olmayacak, saf tarih işlenecek diye.saf olan bizmişiz. koskoca
şah sultanın canı sıkılmış sarayda hürreme oyun yapıyor,süleyman ölü diye. yok canım.
malkoçoğlu girince mihrimahın taşlıcalı aşkı sona erdirildi hemen. mihrimah -zaten pelin karahan girdiğindede bu geyik yapılmıştı- aslıya bağladı anında şimdi malkoçoğluna yazıyor.
velhasılı kelam ,bu dizi eski lezzetini kaybetti.saçma prenses mevzusunda bile gözümüzü kırpmadan izlerdik,şimdi kanuni seferde dönüp bakmak içimden gelmiyor.
acaba senaryodaki dandikleşme dışında kamera arkasında da mı değişiklikler oldu? deli gibi merak etmekteyim.görüntü vs gibi
biran evvel toplansa fena olmaz ama sanırım meralin notlar bitmiş. kaderimiz kavak yelleri senaristlerinin ellerinde..
Annem izlerken bir şeye dikkat ettim de bu dizide onca olay oluyor, kıyamet kopuyor ama kadınlarin saçı sürekli kuaförden çıkma. bu kadar olay hüzün bilmem ne içinde neden o saçı yapma gereği duyuyorlar tamamen mantık hatası kıh kıh.
''Dizideki sanatçıların hakkını teslim etmek lazım. Türk tekstil sanayi en iyi örnekleriyle ortada. Bizim Topkapı Sarayı da hoş bir mekân. Yani, sanatçılar, kumaş ve Topkapı dekoru Osmanlı'dan bir hava getiriyor. Ama bu dizinin tarihi gerçekle ilgisi yok. Filozofun dediği gibi Bilgisiz insanların fantezisi, eyleme geçmiş bir cehalettir."
belgesel niteliği taşımayan, belgesel zannedenler tarafından bıçaklanan, bir anda " bu işte bir yanlışlık var"a dönüşen, emeğe, kişilere, ustaya, sanatçıya hiç bir saygı taşımayan kişileri apaçık ortaya seren dizi. Adamlar "tarihten ilham alınmıştır" demekte her seferinde, her bölüm başı ve sonunda... Herkes yerine otursun ders başlıyor mu diyor da haberim yok? Kullanılmadık kumaş türü bırakmayıp, koltuk kılıfından kaftan yapan abilere " bu renk yoktu ki Osmanlıda" deyip, arsızca emeğin amına koymak gibi lükslere nasıl da sahip olabiliyoruz bir anda? Beğenmeyen izleme arkadaş, neyin kafası bu anlamadım. Herif yengesini yatağa atınca konuşmuyorsun, zevkin geliyor götünü parmaklıyorsun, yerler parke diye ne diye bağırırsın öyle? Eğer ki kısacık da olsa bir dizinin, bir reklam filminin ne zorluklarla, ne emeklerle çekildiğini bilseniz, sırf bu yüzden dahi kostüm ve dekorun aşmışlığını anlamakta güçlük çekmezsiniz. Bu dizi bir tarih dersi mi vermekte? Hayır. Doğrusunu istiyorsan , hiç kütüphane diye bir yer duydun mu? O civarlarda bir dolan.
Tamami ile kanuni sultan süleyman dönemini yansıtmayan dizidir aslında altında belirtildiği gibi "Aşk-ı Derün" savaş sahneleri içermeyen haremi ağırlıklı alan dizidir
Meral okayın senaristliğini üstlendiği dizi meral okay öldükten sonra öğrencileri tarafından devam ettirilen dizi.