sözlüklerden okuması izlemekten daha zevkli olan dizicik. daha akıcı bir defa, daha fazla ayrıntı ve kafa yorma var. gece 15 dakika tahammül edilebilir bulduğum diziye tabii ki aziz milletimiz bir aşk-ı memnu ya da fatmagül kadar rağbet gösterecektir.
ve hayır, emek harcanmış sonuçta saygısızlık da etmek istemem emeğin sahiplerine ve de izleyeceklere de aklıma takılan şu ki, neden türk dizi senaristleri "başarısı ispatlanmış" bir türün -ki bu türü entrika-şehvet-açlık üçgenine istemeyerek sokacağım- türevlerini yapmakla kendi başarı hikayelerini yazdıklarını sanarlar? tamam, money talks sonuçta; talep de var arz da ama bu mudur yani?
hayır korkuyorum, mesela depremle ilgili bir dizi çekmeye kalksak, ille de bu depremin mağdurlarını flashbacklerle ya da kurtuluş sonrası bir şekilde yatağa mı atacağız? 2012'yi çeksek aman kıyamet kopuyor hadi soyun mu dedirteceğiz aktörlere aktrislere?
tamam, iş yapıyor bu konu, tükenmiyor da; tüm bir hayat, tüm bir öykü, tüm bir kainat sadece ve sadece bununla ilgili olabilir mi?
kostümlerin güzel, efektlerin eh işte, diyalogların olmamış olduğu dönem dizisidir. hikaye hürrem etrafında dönecek haberiniz olsun. o değil de dizi müziklerini kim yapmış göremedim. dizi bitti bütüün jeneriği baştan sona izledim, bulamadım. can atilla yapsaydı dadından yenmezdi. bilen bilir bir aşk-ı hürrem, rumeli hisarının yapılışı, cariyeler ve geceler çok güzel olurdu. beni dinleseler.
bir merak edilen de, islamiyetin kabulunden yani hz muhammed in gelip dini anlatmasınan sonraki tarihlerde olan bu osmanlı hanedanlığında el etek öpme olayının nerden nasıl çıktığıdır. bilindiği üzere hz muhammed elini bile kimseye öptürmezmiş kaldı ki öyle etek öpmeler, han ı görünce yere eğilmeler.. ona saygı mı diyorlardı bilmem ancak, dinde allahtan başkasının önünde eğilmek yoktur. o han ın önünde eğilmeler yüzüne bakmamalar, yere çömelmeler onları hep hanedanlık uydurmuş olabilir.
Ecdadımızı, osmanlıyı çok yanlış tanıtıyorlar, misal hürrem sultan'ı hamamdan çıkartıyorlar ıslak ıslak saçlarla yataga yatırıyorlar, grip olur o kız, ecdadımızda hiç grip var mıydı? yoktu. Bence biraz daha araştırılmalı.
bazı kesimin dizinin ilk bölümünü izleme gereği bile duymadan eleştirdiği dizi. hatta yapılan protestolarda sultan süleyman'ın dizide eşcinsel gösterildiği bile söylenmiş. şahsen öyle bir sahne göremedim. uçkuruna düşkün gösteriliyor diye eleştirilmiş. koskoca bölümde sadece bir cariyeyle yattı. ayrıca tahta çıkmasıyla beraber esnafın işinin açıldığı, havada altınların uçtuğunun söylendiği sahneler vardı. hatalarda vardı dizide ama adı üstünde dizi illa gerçeği birerbir yansıtacak diye bir şey yok.
işin doğrusunu ve batılı yazarların meseleyi çarpıttıklarını 1960 lı yıllarda haremin restorasyonunda görev alan Fransız tarihçi olan Robert Anhegger ile evli olan Mualla Anhegger den konumuzla alakalı bir bölümü aktarmak istiyorum:
Haremin Avrupalıların yazıp çizdiği ile hiçbir alakasının olmadığını fark ettim. Harem Padişahın dilediği kadınla yatması için düzenlenmiş bir kurum değil. Mimarisi bile buna göre düzenlenmemiştir. Padişahın cariyeleri görebilmesi ve aralarından birini seçebilmesi mümkün değil. Kapılar daireler ve geçişler buna göre planlanmamış. Cariyeler yirmibeş kişilik koğuşlarda yatıyor; üst kata yatan kalfaların sıkı denetimi söz konusu Padişahın kalkıp cariyeler bölümüne geçmesi için kuş olup uçması lazım! Harem bir üniversite gibi düşünülmüş cariyeler ise öğrenci. Zaten cariyelerin yaşadığı bölümün kapısında Allahım bize de hayırlı kapılar aç yazıyor ve bu yazı doğrultusunda çoğu padişah tarafından çeyizleri verilip evlendirilmiş. Çünkü cariye köle değil cinsel köle hiç değil bence doğru deyim cariyenin padişahın evlatlığı olduğudur. Ve gerçekten de evlatlık gibi hoş tutulup iyi eğittikleri anlaşılıyor. Haremin mimarisi düzenlenirken burada yaşayan herkesin bir dakika bile boş kalmaması hedeflenmiş olmalı. Harem; sanki askeri bir teşkilat. Bu askeri teşkilat düşüncesini haremi restore ederken sık sık fark ettim. Haremdekiler son derece iyi yetişmiş terbiye edilmiş zeki ve yetenekli kimseler. Yalnızca güzel değil aynı zamanda zeki de olanlar devlet kademelerinde yükselmek istiyorlar. Bunda şaşılacak yada ayıplanacak bir yön göremiyorum. Kendilerine güvenen erkekler gibi haremin kadınları da şanslarını sonuna kadar zorluyorlar. Sanılanın aksine yükselmek için dünya güzeli olamaya gerek yok. Kendisine verilen eğitimi en iyi özümsemiş olan güzel yazan güzel konuşan bu yarışa avantajlı başlıyor
Sonuç olarak bilinenin aksine Osmanlıda ;Harem-i Humayun, devlet adamları yetiştiren;Enderun mekteplerine paralel bir kurumdu. Buralar, cinselliğin ayyuka çıktığı, padişahın canı çektiğinde içinden kadın seçip beraber olduğu bir yer değildir. Buradaki kadınlar, Osmanlının en üst kültür grubunu temsil ederdi.
Not : Osmanlıda en üst düzey yöneticilerin dahi giremediği Harem dairesini sanki içinde yaşamış gibi yalan yanlış bilgilerle resmetmeye çalışan gayrimüslim yazarlara itibar ederek Osmanlıyı ve Harem dairesini karalamak tarihimize ihanettir.
EDiT: CiDDi EKSi OYLANIYORUM. ACABA BU YAZILANLAR KiMiN CANINI SIKTI VE KiMLERiN iŞiNE GELMiYOR....
kanuninin fetihlerini, zigetvarı iple çekiyorum.
kanuniyi yatak odasında cariye karşısında edepsizce, hayasızca titretmek kolaydır da, avrupayı titreten cihan padişahını ve şanlı ordusunu resmetmek, o savaş meydanlarını ekrana adam gibi taşımak göt ister göt.
çakallıkla olmuyor meziyet.
hayasızlıkla alınmıyor oscarlar.
ben sizi ve sizin zihniyetinizi herzaman rezil rüsva ederim de, haydi varsa yürek, varsa zeka, bilek siz beni rezil ediverinde göreyim.
en fazla gırtlağınıza kadar battığınız çamuru paçalarımıza tükürürsünüz.
o paçayı da hayasızca yalarsınız haberiniz ola.
orjinale bir şey üretemeyip çakma gossip girl yapan ama yine de kendini bir şekilde izleten küçük sırlar dizisi rtüke gelen şikayetler üzerine boka sararak iyice türkleşmiş ve bir boka benzememiştir. zaten bir boka benzemeyen lise müsameresi ayarındaki muhteşem yüzyıl' da yakında iyice piç edilecektir.
zaten türk filmi izlemeyi bırakalı baya olmuştu, şu bilgisayarı tamir ettirip ben güzelim amerikan dizilerine dalayım iyice.
evet kanuni dönemi muhteşem yüzyıl idi, dizi de muhteşem yüzyıl'a yakışır bir dizi olmalıydı ama olmamış, yapamamışlar. belki de tarihi gerçekleri olduğundan farklı göstermek gayretindeydiler bilemedim şimdi ama ilk bölümü kesinlikle olmamış. biraz özen gösterseler biraz saygı gösterseler şu osmanlı'ya, hiç fena olmaz. adamlar daha haremin ne olduğundan habersiz şaşırmamak lazım.
neymiş bakalım hataları bulalım, diyerekten ilk bölümü izlerken yanlış hatırlamıyorsam toplamda 3-4 mantık hatası bulduğum dizidir. Bir tanesi: * dizide Sülüman'ın sabah sabah gittiği divana nazire olaraktan, Fatih'ten sonra Divan'a padişahların değil başkanlık etmek, katılmayışı ve kafesin arkasından izleme adetine geçmeleri gerçeğidir. Bunu Murat Bardakçı da bilir mesela. iyi de ortaokul son sınıf çocuğu da bilir abi.
filmde kusur aranacak olursa sabaha kadar bulunur fakat kusursuz olmayan hiçbir film olmadığı için dünyada hoş görülebilir.
bu düşünce ışığında tebrik ediyorum. kusur illa ki olacak ama af görülebilir çünkü bu millet;
(bkz: fatmagül'ün suçu ne?)
(bkz: aşk-ı memnu) . . .
gibi bıdı bıdılarla uyutululdu gün geldi ağlatıldı. fakat yıllardır şanlı osmanlı'nın tarihine inen hiçbir yapıt adam gibi yapılmamıştır. bence güzel olmuş sürükleyici, zihinlerde güzel bir tat bırakacağa benziyor.
sadece 1. bölüm için yaklışık 3 milyon $ harcandığı söyleniyor. harbiden süper!
herkesin, osmanlı sarayındaki zikişlerden haberdar olduğunu gösteren dizidir. yok efendim nikahına almadan yatmazdı diyolla ne diye haremi vardı o zaman? bok atacaksanız düşünerek atın ya. pardon da sen bu halinle 4 karı(!) alabileceğini düşünürken bırak da "padişah" her gece yatsın birileriyle. ayrıca hürrem sultan için bir Osmanlı padişahıyla nikahla evlenmiş ilk kadın olma ayrıcalığını taşır diyolla bu da padişahların yatmadan nikahlandığını sananlara gelsin benden. biraz oku be arkadaşım biraz ya. ayrıca dizideki rus aksanlı türkçe konuşmalar çok gerçekçiydi her türlü detayı düşünmüşler ve muhteşem uygulamışlar kutlarım.
mustafa belgeselini akıllara getiren dizidir. ''atatürk yanlış anlatılmış'' diye sızlanan bir kesime, ''ne yanlış anlatılacak, al sana atatürk'' diyen bir kesim vardı. şimdi bu roller değişti.
mustafa belgeselinden, atatürk'e yüklenen insanlar acaba şu an düştükleri durumdan memnun mu?
ayrıca, belgeseli çok beğenmiştim. bir insan, korkar da, rakı da içer, karı da siker... helal olsun.
kanuni'ye gelince, kanuni rolünde halit ergenç olmamış ama, dizi hoşuma gitti. yıllar son ilk defa bir dizi izledim. takip ederim.
osmanlı padişahları da, at üzerinden arda kalan vakitlerinde namaz kılmıyordu heralde. biraz gerçekçi olun.
reyting sonuçlarına bakıldığında amacına ulaşmış dizidir, sen beğen, ben beğenmeyeyim, sen sarayda fuhuş var de ben yok lan fena dizi değil diyeyim, gerçek şudurki yapımcılar istediğine ulaşmışlar. kavga gürültü eşliğinde tekrarı bile ilk üçe girmiş diziyi biz istediğimiz kadar tartışalım, adamlar reytingi paraya çevirsinler bizde muhabbetini yapalım, nede olsa zenginin malı züğürtün ancak çenesini yorar.
Pörtlek gözlü padişahı beğenmedim arkadaş. Karizmatik diyorlar da, bakıyorum bir şey de göremiyorum.
Konuşmalar çok günümüz türkçesi. Kıyafet arka plan filan güzel de, o kadar para veriyorsan bari hürrem bi şeye benzeseymiş.
spartacustan esinlenip bizim de geçmişimiz ile ilgili dizimiz olmalı hatta içinde bol bol yiyişme de olmalı diye düşünülüp yapıldığını düşündüğüm dizi.güzel dizi ilgi çekecektir ve yıllarca osmanlının merak edilen harem mahremiyetinin de dizinin izlenmesinde önemli rolü olduğunu düşünmekteyim.
bergüzar korel ile halit ergenç ne eğleniyorlardır.bergüzar padişahım diyordur oda ona mor mendil atıyordur felan. aslında olay bu kadar basit sadece bir dizi.
alın size bu dizi hakkında tüyo.
--spoiler--
hani şehzade mustafa var ya. padişah'ın karısından olma çocuk. işte o çocuk ölecek. hem de padişah sülüman öldürecek o çocuğu. karolin gibi konuşup aylin gibi kıvıran hürrem sultan var ya işte o hürrem sultan allem edip kallem edip öldürtecek kanuni'ye öz çocuğunu. işte o hürrem sultan var ya kanuni'yi kafaya da alacak. ayartacak. üstelik de kanuni'den iki tane erkek çocuk yapacak. bu çocuklar büyüyecekler. sonra bu çocuklar da kendi aralarında geçimsiz olacaklar. birbirlerini öldürmek isteyecekler ve kanuni bir karar verip şehzadelerden bir tanesini öldürmek isteyecek. hürrem sultan var ya evlat acısı çekmemek için çok çırpınacak. ama kanuni ya devlet başa ya kuzgun leşe diyerek çocuklarından birisini öldürecek.
--spoiler--
bu kıyağımı da unutmayn ha.
bu arada halit ergenç bu dizide padişah rolüne hiç ama hiç yakışmamış. hatta bu dizi kostümleri olsun, oyunculuk olsun çok eğreti duruyor. ne bileyim birkaç haftaya kadar biter zannediyorum.
getirilen cariyelere islamla ilgili eğitim verilmiyor-muş. bunu öğreten dizidir. hatun kişi haçını yastığın altına koydu gitti hocam!
o okan yalabıkın oynadığı rol neydi? ulan sanki padişah padişah değil, kankası. padişahın yanında öyle göt sallayarak, lafa girerek takıl bakalım ebeni kılıçtan geçirmiyorlar mı?
saraydaki muhafızların da yanaklarından sallanan o saçma ve çirkin görünen yahudi zülüflerini ilk defa duyuyorum/görüyorum. hakikaten tarihte kullanılmışsa bilgilendirilmek isterim.
yeniçeri kıyafetleri gerçekten çok uzaktı. gladyatör tribine girmeye lüzum yok elbiseler ciks çıksın diye.
ha son olarak; şeriatla yönetilen ülkede, sarayda 1 tane tesettürlü kadın yok mu yani?
baştan sona avrupalı gözüyle yazılmış saçma sapan bir dizi olmuş.
padişah osurmaz, padişah sıçmaz, padişah sevişmez, zaten onu da leylekler getirdi zanneden kişiciklerin izlememesi gereken dizi. türk insanının kanında var iyi yaptıklarını anlat yanlış olanları sakla. tarihte yenilgilerimizde olduğunu, padişahların zevk-i sefa içinde eğlendiğini,sarayın lüks olduğunu, cariyelerin cilveli olduklarını ve moskof cariye hürremin kanuniyi açıkça parmağında oynattığını neden kabullenemeyiz o değil midir ki öz oğlu mustafaya hürremin kışkırtmaları sonucunda kıymıştır yalan bunun neresindedir bilmem. osmanlıyı severim tarihi de severim ama tek yanlı okumak niye? neden kötüleri de görmüyoruz.