kanuni sultan süleyman'ın 30 yıl değil 10 yıl savaştığını tartışmalar sayesinde öğrendiğim dizi. şöyle ki belgrad seferi 5 ay 3 gün, 1522 Rodos seferi 7 ay 13 gün, 1526 Mohaç seferi 6 ay 20 gün, 1529 Viyana seferi 6 ay 6 gün, 1532 Alman seferi 6 ay 26 gün, 1534 Irakeyn seferi 1 yıl 6 ay 27 gün, 1537Adriyatik (Pulya) seferi 6 ay 5 gün, 1538 Kara Buğdan seferi 4 ay 19 gün, 1541 istanbul seferi 5 ay 7 gün, 1543 Usturgon seferi 5 ay 23 gün, 1548 Elkas seferi 1 yıl 8 ay 22 gün, 1553 Ekas seferi 1 yıl 8 ay 22 gün, 1553 Nahcivan seferi 1 yıl 1 ay 3, 1 Mayıs 1566 Zigetvar seferi 4 ay 6 gün (ki son seferidir ve hasta olarak bu sefere çıkmış, 7 Eylülde Zigetvarda ölmüştür) sürmüştür. Dolayısıyla Kanuninin seferde geçen zamanları tam olarak 10 yıl 1 aydır.
bu ülkede düşünce özgürlüğünün vücut bulmuş halidir. herkes kafasındakini milyonlara empoze edebilir, isteyen istediğini yatağa atabilir, hiçbir otoriteye boğun eğilmez. milli gurur dediğin nedir ki zaten? elin japonu bunun için karnını deşerken zaten bir hiç uğruna kendine kıyıyor. efendim yok avrupa yapımlarına bakmak lazımmış. avrupa yapımlarında sibel kekilli'yle cüceyi seviştirme metotları da mevcuttur efendim. fantezinin doruğuna çıkmak için tarihi kullanmak gerekmez. gidin de ateist korelilerin bir kere bile yanaktan öptürmeyen tarihi filmlerine bakın.
76 ülkede 150 milyon kişi tarafından seyrediliyor.facebook 1,1 milyon kişi beğenmiş. erdoğana eğer şapkası olsa idi şapkanı önüne koyda bir düşün derdim.
türkiyede meydana gelmiş tarihi bir saçmalıktır. Bu dizi bana bir japon sözünü hatırlatır. 'dünya üzerinde türkler kadar atalarına küfür edebilen başka bir millet yoktur'
yayınlanan son bölümünde cansu dere'yi görmediğimiz için mutluluktan uçtuğum dizi olmuştur. artı süleyman'a rüyaların etkisinde bu kadar kalınmaması gerektiğini biri anlatmalı.
mihrimahın döşündeki sivilceleri ve benleri gösteren dizi. bu arada taşlıcalı tehlikeli sularda yüzmekte, titre ve kendine gel breh. ayağının tozuyla mihrimah'la buluşmalar filan. ayrıca pargalı hızır ve matrakçı üçlüsü meyhanede kafayı bulmaktalar. ne oluyor senarist içip içip öyle mi senaryo yazıyorsun?
kanuni sultan süleyman ve hürrem sultan ın aşkını konu alan dizi.
tarihten esinlenerek kurgulanan dizi.
hürremin hayatı olarak kabul edilmesi gereken dizi.
dingillerin ecdadımızla dalga geçiyorlar dediği dizi.
benimde onlara kıçımla gülmeme neden olan dizi.
koca bir imparatorluk ve hanedan sanırsınız ki yer kıtlığından bir evde yaşıyor. kapıdan hürrem çıkıyor ve karşısında ibrahim paşa. köçeyi dönüyorlar ve cariyelerin kaldığı odalar, yan odada da zaten aşçılar kalıyor. yaşadıkları saraylar arası atlarla yarım saatten fazla yoldur ama bizdekiler sokak sahnelerini çekemediklerinden herşeyi salonda bitiriyorlar.
tarihi yanlış anlatması, koca tarihi hareme sığdırmalarına girmiyorum bile.
azcık inandırıcı olsa neyse.
cihan padişahı sultan süleyman'ın kızı mihrimah sultan'ın sağda solda gizli gizli elin taşlıcalısıyla kırıştırdığı dizidir. ayrıca hünkarın rüyası fena olmuştur*. pargalı'nın piskopat bakışları, mustafa'nın duruşu ve yüz ifadesi, süleyman'ın korkması *.
sultan süleyman'ın ağır göz kapakları sponsorluğunda çekilen 'muhteşem halvet' dizisinde bu hafta;
+ sadrazam pargalı ibrahim paşanın şehzade mustafa ile gizlice görüştüğünü öğrenen hard core duyguların padişahı muhteşem sülü gene verdi ayarı, verdi tribi.
+ the lord of the meme hürrem sultan kendini o kadar aştı ki tesettüre girişinin hemen ardından hayır işleri kisvesi altında kendine yandaş toplamaya başladı. sülümana verdiği ayarlar da cabası.
+ pargalı ile yaptığı konuşmadan sonra helena'ya nikah kıymaktan vazgeçen mustafa mağrur tarafı oynayarak kızı saraydan gönderdi. önümüzdeki bölümlerde mustafa'nın helena'yı unutmak için bol bol halvete gireceğini düşünüyorum. hatta bekliyorum. sabırsızım.
+ hürrem ile süleyman arasında gerçekten aşk var mı diye sorguluyorum sözlük. hani nerde aşk-ı derun? buradan bakınca daha çok orta yaş bunalımına girmiş, yaşlanmış, yorgun düşmüş ve bıkkın bir çift görebiliyorum hepsi bu.
+ ebusuud efendi ile pargalı arasındaki gerilim hoşuma gidiyor. divan sırasında bile alttan alta birbirlerine gider yapışları, saf sülü'nün bunları anlamayışı falan cidden çok eğlenceli. öyle böyle değil. çılgın atıyorum şuan.
+ rüstem paşa'nın tayini ile çocuğundan kopacağını anlayan nigar kızını kaçırır. nigarın aksiyon merakından zerre şüphem kalmadı ama koskoca sadrazamdan mı kaçacaksın be kadın? zaten yakalandı da... tamam artık sakinim.
+ süleyman'ın kimseye şiir okumadığı, halvet olmadığı bir bölümü ben bölüm saymıyorum sevgili sözlük.
+ peki ya sülü'nün astral seyehatlerini ne yapalım? adam rüyasında gördüklerine inanıyor.
+ pargalı ibrahim'in hürrem'e yedi başlı ejderha yakıştırmasını yaptığı sahnede umarsızca güldüm sözlük. aralarındaki soğuk savaş artık yerini sıcak savaşa bıraktı. bu arada sıcak savaş nedir? böyle bir kelime var mıydı? yoksa ben mi uydurdum? kafamda deli sorular...
+ bu arada bir türlü 'dizi' olduğuna dair, bunların bir kurgudan ibaret olduğuna dair milleti inandıramayan senaristler diziyi 2013 yaşında bitirme kararı alabilirmiş sözlük. eğer böyle bir şey olursa adeta derin bir keder içinde yüzerim. zira bir hayli merak içindeyim.
Başbakanın fırçasından sonra hürrem artık pargalıyla ikili diyaloglarında saç telleri gözükmeyecek şekilde konuşturulmaktadır!böyle bir önlem düşünmüşler,güler misin ağlar mısın..