muhteşem rezalet olma yolunda ilerlemektedir. neden derseniz 2 sebebi var:
1-oyunculukların geneli rezalet ötesi...
bir kaç istisna: Mehmet Kurtuluş gayet iyi -ki aralarında en tecrübelileri o, kaç tane ödülü, kaç tane yabancı filmde oynamışlığı var- ha Sultan Ahmet'i oynayan genç de fena değil. doğal bir oyunculuğu olan nadir sarıbacak'a ise az rol vermişler. metin horozoğlu da fena değil ama bence daha sert davranışlı biri olmalıydı yeniçeri ocağının başı, biraz fazla yumuşak kalmış gibi geldi, yani tatlı-sert'in tatlısı biraz fazla olmuş.
kösem'in gençliğini oynayan yunan kız çok antipatik, surat hareketleri filan irrite ediyor insanı.
kadronun en kötü oyunculuğu yani ahududu ödülü de Hülya Avşar'ın. rolüne hiç uymamış, oynayamıyor, konuşmaları hareketleri doğal değil, resmen bulunduğu sahneler sıkıyor insanı. güzel olmak yetmiyor maalesef. Hülya Avşar bir Nebahat Çehre olamamış...
2-devir de, kişilikler de Muhteşem Yüzyıl Hürrem den farklı olmasına rağmen, konu ve senaryo neredeyse aynı şeyler üzerinden gidiyor, padişahların taht kavgası, entrikalar, arka plandan bunları yöneten harem kadınları, onların maşaları ağalar vs... birkaç sezon daha aynı şeyleri seyretmek izleyiciyi sıkacak gibi. benim gibi tarihsel olayları seven birisini bile daha ilk 2 bölümde sıktı mesela...
sultan ahmed ile şehzade mustafa'nın arasında 1-2 yaş farkı vardır. çoğu kaynakta şehzade mustafa'nın 1591 yılında doğduğu geçer. dizide aralarında 10 yaş gibi açık ara fark bulunması abes kaçmıştır.. ama mustafa'yı oynayan velet süper oyunculuk yapmaktadır..
2 bölümdür sabretmeye çalışıyorum ama sonunda kabul ediyorum ilk iki bölüm itibariyle olmamış.. bunda hayvani dizi süresinin de etkisi olduğunu düşünüyorum. konu da belki ilki kadar ilgi çekici olmadığından olabilir.. ben daha çok osmanlı'nın çöküş dönemiyle ilgili bir dizi izlemeyi tercih ederdim ancak o konuyla ilgili bir dizi çektirirler mi hiç sanmam *
tarihe hizmet niteliğinde bir dizidir. aynen hürrem dizisi gibi...
siz bakmayın muhaliflerinin dizideki kurguları ön plana çıkararak hede höde demelerine... onların asıl dertleri kurgu olan kısımları değil, tarihi gerçeklere dayanan kısımlardır..
gerçek şu ki ülkemizde insanların çoğu osmanlı'da iktidar oyununun nasıl acımasızca oynandığını bilmiyordu. malum kesimin bitmek tükenmek bilmez propagandaları sayesinde osmanlı'yı sadece içine bol yalan da katılmış iyi yönleriyle biliyordu hakımız. bu diziler sayesinde osmanlı'nın gerçekte ne olduğu kısmen anlaşıldı geniş halk kitleleri tarafından.
hayal kırıklığı tepki doğurdu haliyle... bazısı da abartarak tepki verdi... şehzade mustafa'nın türbesinin ziyaretçi akımına uğramasını mı istersin, sultan süleyman'ı dava etmeye kalkanı mı?
biz kelimesini seçmesi kendini osmanlının hakimi saymasından ötürü. senarist olsam öyle bir karakter yaratırken bende biz kullanarak ile konuştururdum.
kadına bir imaj çizmişler, mevcut olan en güçlü kadın şuan dizide padişahdan da güçlü şuan için.
safiye sultan'ın neden sürekli birinci çoğul kişi zamiriyle konuştuğunu çözemediğim dizi. Biz yaptık, biz ettik, biz gittik, biz demiştik.. Valide sultan değil de, gollum sanki mübarek.