birkaç gündür ülkeyi yasa boğmuş ölümdür. tarihi sikimsonik bir diziden öğrenmeye çalışan ve hatta öğrendiğini sanma gafletine düşen bir grup insanın, olay üzerinde fikir yürütmesine gerek bile olmamasına rağmen, sosyal medyada mustafa'nın ölümüne ağlayanlar henüz tükenmemiştir. dizidir bu, izleyin ve geçin (ki bence izlemeyin bile, o ayrı).
ayrıca, şu anda uğrunda ağlanması gereken tek bir mustafa vardır. o da mustafa sarısülük'tür. kardeşi devlet eliyle öldürülen ve katili korunan, davası şehirden şehire taşınan, acısına acı eklenen bir adama üzülmek daha insancadır.
461 yıl önce öldürüldüğünü, ve daha sonra da 7 yaşındaki oğlu şehzade mehmet'in de annesinin kucağından alınıp katledildiği bilmeyenleri çok üzmüştür; 461 yıl öncesinden daha fazla sarsıcı olmuştur katlinin canlandırılması.
lord kinross a göre şehzade dilsiz cellatlara bayağı direnmiş hatta kendisini otağın dışına atmaya muvaffak olmak üzere iken sultan süleymanın can havliyle telaşlanıp o ana dek perde arkasında iken perdeyi sıyırıp kimi tehditkar hareketlerle cellatları yeniden saldırttığı mustafanın otağın dışına çıkıp yeniçerilerin hadiseyi görmesi durumunda muhtemelen ilk baba katliyle padişah olma vakasını yaşayacaktık.