başbakanın azarından sonra geçen hafta yayınlanan bölümdeki değişiklikler göze çarpmayacak gibi değildi.
yalnız benim özellikle beğendiğim kısım açık alanda halka "padişahımızın buyruğudur." diye başlayan uygulanacak yasak ve emirlerin sıralanandığı fermanın okunduğu kısımdaki ince göndermeydi. o kısım özellikle uzun tutulmuş ve çok ince bir gönderme yapılmış gibi geldi.
o kısım kasıtlı yapıldıysa kendilerini tebrik ediyorum, tesadüfse de çok hoş olmuş.
bu dizi artık meral okay imzasını taşımamalı, çünkü yakışmayacak bir hal aldı. malesef rte olaya el attı... yayınlanan son bölüm izlediğim son bölüm olacak. işinizi doğru yaptığınızı düşünüyorsanız bildiğiniz yolda devam edin, ya da bitirin... bu kadar basit.
entrikaların çoğunun gerçek olduğu ama abartının tavan yaptığı dizi. saçı, dekolteyi kapatınca entrikaları abartalım demişler resmen. artı hürrem evlendikten sonra namazında, niyazında, başı kapalı, hayır işleyen bir hatun oluyordu. biraz geç kaldılar, sebebi malum.
muhtemelen kısa bir zamanda bitecek belgesel değil dizidir. Kendi içinde ki en büyük çatışması hayal ürünü olmasıdır madem hayal ürünü herşey neden kişiler gerçek. Kişiler gerçekse neden kafadan senaryolar yazılıyor. Bunun tek açıklaması paradır. Para için herşey sakız gibi uzatılıyor.
rte açılımı yaptıkları bölümle gündeme gelmiştir. rte diziye dair birkaç tümce daha söylerse 1,5 saattin en az 1 saatini din sömürüsüne ayırmayı düşünüyorlarmış.
şimdi tespitlerimizi sıralayalım:
1)rte bi diziye baskı yapacak kadar sansürcü-dayatmacı ve dediğim dedik.
2)dizi yönetiminde bi yaranma bi korkma hatta bi dalkavukluk sezilmiştir.
3)benim gibilerde basın özgürlüğü sanat özgürlüğü diye kıçını yırtadursun.eylem meylem yapsın. baskıcılar- dalkavuklar arasında kalmışken.
edit:ilk defa bütünüyle izlediğim dizi. harbiden ilk. annem müptelası. sordum bu din sömürüsü geçmiş bölümlerde zerre yokmuş. yani görünen ciddi bi dayatı ve sansür. üzerine rating kaygılı tırsma sosu...
izlemeye devam anne. seni de kandırıyorlar...
Koskoca hürrem sultan'ı başbakan erdoğan'dan korktuğuna inandıran dizi. Recep tayyip erdoğan hakikaten korku imparatorluğu kurmuş. sultan süleyman bile korkmuş. oturmasını değiştirmişler. ayaklarını yere koyardı eskiden artık onlar yok. yer sofrasında oturma pozisyonunda kendisi. maşallah devletlüm.
başbakanın ünlü fırçalarıyla biraz kendine gelmiş dizidir. dün ki saksocu hürrem sultan, bugün beş vakit namaz kılan kadın oldu. e deve yüküyle para kazanıyorlar, göte gelmemek için yalakalık şart.
hürrem sultan'ın tek tel saçının gözükmemesi, namaz kılması anormal olmayan fakat bunu başbakan'ın fırçasından sonra yapmasıyla yalakalıkta tavan yapan dizidir.
Tarihimize yapılan hakaretin filme çevrilmiş halidir. Seferlerden dolayı saray yüzü görmemiş padişahımız Kanuni Sultan Süleyman'ı uçkuruna düşkün biri olarak gösteriyorlar(haşa). izlenmemesi gereken bir dizi.
firuze'nin akıbetini merak ediyoruz ey senaristler. adı da geçmiyor artık kadının. geçmesin tabi çok mutluyuz onun o hortlak suratını görmemekten ve tek söylediği " tanrinin eliii "ni duymamaktan. ama neymiş durum bi açıklayın yani.
ibrahim hürrem'in tuzağından ne şekilde kurtulacak merak içersindeyim.
ve de süleyman, sen nasıl yüzsüz birşeysin, nasıl fevkalade laflar ettin hürrem'e ama sormazlar mı adama, bre adam, firuze varken takılmalara doymadın, şiirler gırla gitti o zaman ne ayaktın diye. hay senin aşkına ben.
hakikatlerin kapı aralığından öğrenilmesi durumunu kanıksamıştık tamam da hakikat olmayan en bariz yanlış anlaşılmalara kapı aralığından şahit olup buna inanma durumunu sindirmek imkansız. bu kadar salak yerine koymayın lütfen izleyicileri. *
edit: hürrem'le pargalı son sahnelerde konuşurken, ibrahim hürrem'e " sen neden öldürmezsen sultanımızı, ben de aynı sebepten dolayı öldürmem" tadında bir cümle kurduğunda, lannn ibrahim de mi aşık süleyman'a, cidden aralarında bir şey olduğu durumu doğru mu ki, diye akıllardan geçirmiştir.
Başbakanın fırçasından sonra hürrem artık pargalıyla ikili diyaloglarında saç telleri gözükmeyecek şekilde konuşturulmaktadır!böyle bir önlem düşünmüşler,güler misin ağlar mısın..
sultan süleyman'ın ağır göz kapakları sponsorluğunda çekilen 'muhteşem halvet' dizisinde bu hafta;
+ sadrazam pargalı ibrahim paşanın şehzade mustafa ile gizlice görüştüğünü öğrenen hard core duyguların padişahı muhteşem sülü gene verdi ayarı, verdi tribi.
+ the lord of the meme hürrem sultan kendini o kadar aştı ki tesettüre girişinin hemen ardından hayır işleri kisvesi altında kendine yandaş toplamaya başladı. sülümana verdiği ayarlar da cabası.
+ pargalı ile yaptığı konuşmadan sonra helena'ya nikah kıymaktan vazgeçen mustafa mağrur tarafı oynayarak kızı saraydan gönderdi. önümüzdeki bölümlerde mustafa'nın helena'yı unutmak için bol bol halvete gireceğini düşünüyorum. hatta bekliyorum. sabırsızım.
+ hürrem ile süleyman arasında gerçekten aşk var mı diye sorguluyorum sözlük. hani nerde aşk-ı derun? buradan bakınca daha çok orta yaş bunalımına girmiş, yaşlanmış, yorgun düşmüş ve bıkkın bir çift görebiliyorum hepsi bu.
+ ebusuud efendi ile pargalı arasındaki gerilim hoşuma gidiyor. divan sırasında bile alttan alta birbirlerine gider yapışları, saf sülü'nün bunları anlamayışı falan cidden çok eğlenceli. öyle böyle değil. çılgın atıyorum şuan.
+ rüstem paşa'nın tayini ile çocuğundan kopacağını anlayan nigar kızını kaçırır. nigarın aksiyon merakından zerre şüphem kalmadı ama koskoca sadrazamdan mı kaçacaksın be kadın? zaten yakalandı da... tamam artık sakinim.
+ süleyman'ın kimseye şiir okumadığı, halvet olmadığı bir bölümü ben bölüm saymıyorum sevgili sözlük.
+ peki ya sülü'nün astral seyehatlerini ne yapalım? adam rüyasında gördüklerine inanıyor.
+ pargalı ibrahim'in hürrem'e yedi başlı ejderha yakıştırmasını yaptığı sahnede umarsızca güldüm sözlük. aralarındaki soğuk savaş artık yerini sıcak savaşa bıraktı. bu arada sıcak savaş nedir? böyle bir kelime var mıydı? yoksa ben mi uydurdum? kafamda deli sorular...
+ bu arada bir türlü 'dizi' olduğuna dair, bunların bir kurgudan ibaret olduğuna dair milleti inandıramayan senaristler diziyi 2013 yaşında bitirme kararı alabilirmiş sözlük. eğer böyle bir şey olursa adeta derin bir keder içinde yüzerim. zira bir hayli merak içindeyim.