toplumumuzda ki kör ölür badem gözlü olur sözünün en büyük örneğidir kendisi.
ya yaptıklarından habersizler yada ölümün her seyi unutturduguna inanıyorlar. ama hayir herkes unutsa bile bizim aklimizda, nerede alevilere yönelik bir katliam olsa bir saldırı olsa muhsin yazicioglunun bir sure once oralarda dolaşması.
maras, corum, sivas gittiği, birileriyle görüştüğü her yere kara bulutlar taşıyan kisi.
bilsekte kimsenin ölüsüne sovecek degiliz elbet, allah adaletiyle yargilasin ama oldugu zaman bir toplumun agzindan ayni sey döküldü: yakarak öldürdü donarak öldü.
isler rayina oturunca, sular gecince bizim 5 parmagimiz var biri kurt biri alevi biri laz... hadi ordan.
bazi şeylerin üstünü süslü cümleler ortemez.
insallah katilleri, azmettiricileri bulunur da cezalarini ceker.
maraşta alevilere yönelik bir saldırı mi var, bi kac hafta once muhsin yazicioglu oradadir. katliamdan sonra yargilanir, tabiki aklanıp serbest bırakılır.
corumda alevi solcu polisler tayin ettirilip yerlerine fasist polisler mi ataniyor? muhsin bey baskomiserlerle komiserlerle muhakkak görüşmustur, yargılanır ve tabiki aklanır.
sivasta otel mi yakilir? buyuk birlik partisi 30 kisi olene kadar kapilari acip gecit vermez. kapilari acma sebepleride arif sagin bbp de birinin bir zamanlar hayatini kurtarması olur. vicdan degil gonul borcu yani. kimse yargılanmaz.
muhsin bey yine oralardadir.
aklanıp serbest kalmasina gelince, kendisi anlatir ya çatlı tutuklaninca ankara emniyet müdürünü aramış 2 saat icinde catliyi serbest birakmazsaniz ankarayi bombalarla kana bularim diye tehdit etmis. ve sonuc catli da yaziciogluda serbest.
ben demem ama eskiler der: kör ölür badem gözlü olur.
ben demem ama eskiler der: tartı var, terazi var her şeyin bir vakti var.
ben demem ama bizimkiler der: yakarak öldürdü, donarak öldü.
tabi bunlar hep başkalarinin demesi, hakikat gizlidir. Allah bilir, kimsenin kimse de hakki da kalmaz, kani da kalmaz.
ölümüyle ilgili fetoyu sucluyorlar, 'bütün katillerin' Allah belasını versin. zalimler icin yaşasın cehennem
Yaptığı siyasi tanıtımlarda devletin imkanlarını zaten kullanamazdı çünkü devlet seçimlerde %10 barajını geçen partilere ödenek ayırır baraj altı kalan partilere değil. Kendisi ve partisi barajı hiçbir zaman geçemediği için devletten seçim için ödenek almamıştır.
Erdoğan karşısında sağ cenahta rakip olacak isimlerden biriydi ve bir anda elim bir "kaza" sonucu hayatını kaybetti.
yaptığı siyasi tanıtımlarda devletin hiçbir imkanını kullanmayan, külliyen sosyal kuruluşlardan; kendisine gönül veren insanlarca toplanmış bağışları kullanan türk tarihinin en şerefli insanlarından birisidir. zaten bu yüzden ölümü esrarengiz olmuştur. ona bunu yapanlar insanlığa asla hesap veremeyecekler.
bu ülkede iyileri barındırmıyorlar. kim ne derse desin.