inandığınızı savunacaksanız efendim ama yiğidi öldür ama hakkını ver denilesi durumdur.
Peygamberimiz, Allahın emri üzere, başka dinden olanların inançları konusunda da hoşgörü sahibiydi. Fethettikleri yerlerde savaşçı olmayan din adamlarına kesinlikle dokunmamış, onların ibadet ettikleri yerlere el sürmemiştir. Hiç kimsenin zorla herhangi bir dine sokulmaya çalışılmaması Allahın ve Peygamberimizin emridir. Peygamberimiz zorlayıcı değil, ikna ediciydi.
Hz. Aişe annemiz şöyle anlatmıştır:
Ben Hz. Peygamberin kendi şahsına yapılan bir haksızlığın öcünü aldığını hiç görmedim. Yalnız Allaha hürmetsizlik ifade eden durumlar hariç. Eğer Allaha hürmetsizlikte bulunmuşsa biri, Allahın elçisi bu konuda insanların en öfkelisi olurdu.
o yüzdenmi medine ye hicret edince orada yaşayan yahudi ve hıristiyanlara dinlerini serbestçe yaşamasına izin vermiştir peygamber efendimiz. putperesstlik allah ın dışında paşka ilahlar edinmektir veya şirk koşmaktır yaratıcı olan allah elbetteki kendi mabedinde putların bulunmasını istemeyecektir.
--spoiler--
Nitekim bir gün bir Yahudinin cenazesini götürüyorlardı, mescidin önünden geçerken cenazeyi gören Hz. Peygamber (asm) ayağa kalktı. Sahabeden biri, O Yahudidir dediğinde, Hz. Peygamber (asm), Ama insan değil midemiş ve insanlara olan saygısını bir kez daha göstermişti ümmetine.
--spoiler--
hz. muhammed s.a.v diğer dinlere hoşgörüsüz davranmamış, islamın ve peygamberliğin gereğini yapmıştır. illa cahiliye döneminde hoşgörüsüzlük aranacaksa önce namaz kılarken üzerine deve işkembesi konmasına, taifte taşlanmasına, başını getirene ödül konmasına vs. gibi olaylara bakılmalıdır. islamiyette kimse kimseyi dini inancıyla yargılayamaz, ama kafiri kendine dost edinmez ve edinmemesi gerektiği de ayetlerle bildirilmiştir. hz. muhammed islamiyeti yayma ve anlatma çabasını gösterdi, buna karşı çıkanlara ve engelleyenlere karşı savunmada bulunması hoşgörüsüzlük değildir.
Ey iman edenler, Yahudileri de, Hıristiyanları da dost edinmeyin! Onlar, (islâma olan düşmanlıklarında) birbirinin dostudur. Onları dost edinen de onlardan olur. Allahü teâlâ,(kâfirleri dost edinip, kendine) zulmedenlere hidayet etmez. (maide 51)
Kays b. Sa'd ile Sehl b. Huneyf, Kadisiyye'de bulunurlarken yanlarından bir cenaze geçti. Bunlar ayağa kalktılar. Kendilerine; bu cenaze, bu yer halkından (yani zımmilerden) dir, denildiğinde Kays ile Sehl de: Resulüllah'ın (asm) yanından bir cenaze geçmişti. Allah Resulü, ayağa kalktı. Bunun bir Yahudi cenazesi olduğu kendisine bildirildiğinde:
"Bu da bir insan değil mi?" buyurdu.(Müslim, Cenaiz, 78, Hadis no: 1596)
inanmak zor gelebilir. ayetlerde islamiyetin yayılması adına yapılan savaşlardan bahsediliyor olabilir ama hadisleri de göz ardı etmemek lazım.
islamiyet zaten hiç bir zaman barış dini olmamıştır ki. bunu çoğu din adamı söyler zaten. adalet dinidir.
putperestlik belli koşullarda dinlerden ayrılır. putperestlerin belli kanunları yoktur yani puta taparlar tamam ancak o putun bir yasak veya öğüt koyduğuna inanmazlar yani sadece taparlar. arabistandaki putperestlik böyleydi belli ve kökleşmiş bir din değildi, böyle bir durum söz konusu olduğunda insanların yoldan çıktığını düşünmek yalan olmaz. lakin hristiyan musevi veya mani dini gibi kökleşmiş inançlara silah zoruyla döndürmeye çalışmasını hiç duymadım. o anki koşulları eleştirirsek hristiyanlara yüklenen vergileri eleştirebiliriz. lakin ben şimdiki müslüman toplumlarında diğer dinlere karşı hoşgörünün olmadığı kanısındayım. tıpkı başka ülkelerinde müslümanlığa hoşgörüsü olmadığı gibi.
