türkiye'nin en büyük psikozudur. adam hesapta 5 vakit namaz kılıp sonra yemediği pislik kalmıyor, yaptığı pislikleri de islamla bağdaştırıyor.
bu muhafazoşları allah bile affetmez. bu kadar kul hakkını sorumsuzca yiyen, yemekle kalmayıp bununla övünüp bir de allah'a yontan bu oç münafıkları allah bildiği gibi yapsın.
muhafazakarlğın temel motifi her daim gelenek olmuştur. gelenekler ise koruması gereken ve bilgeliğin cisimleştiği bir olgu olarak anlam kazanırlar. bu bilgelik ve var olan kültürel formları dinden alırken, coğrafik olarak ise dinden ayrık değildir. hatta neredeyse bütün gelenekler kaynağını dinsel yahut inançsal motifli yaşam kavrayışından alırlar. seküler kaynaklı gelenekler pek nadir kabul görür veya dinsel temayülden münezzeh bir anlayışla ele alınabilirler.
ilkokul din dersi kitaplarından da hatırlayabileceğimiz gibi, ana babaya saygı, yoksullara yardım, insanlara hoşgörülü olma gibi pek çok erdem din referans alınarak açıklanmıştı. hatta avam için şu da söylenebilir ki, dinin olmadığı bir toplumsal düzen sapkınlıktır, kötüdür, yanlıştır...
muhafazakarlığı savunan ise her daim dindar bireyler olmuştur. buna karşılık ilerlemeci, reformist, çağdaşlık gibi düşünsel mekanizmalar ise öncelikle pozitivizmden, dolayısıyla sekülerlikten referans alır.
bütün dünya için böyledir bu.
müslüman sanılması ise apayrı bir durum. farklı bir din yaklaşımı da müslümanlğı islamiyetten bile önce görüyor. hatta islama inanan her insanın müslüman olamayacağı veya hristiyanlığa ya da farklı bir dine inanan; ateist birinin de müslüman olabileceğini savunuyor.
bu biraz tasavvufi, biraz mistik-dinler üstü bir mevzu. bunu anlamak yüksek bir itikat ve bol şarap içmek gerek.
Kendini sanmaları degil de, dini ben yarattım havalarında ona buna kafir diyip başkalarının hayatını önyargılı şekilde eleştirmeleri sıkmıştır.
sözde hoş görü dinine mensuplar.