kont von walsegg tarafından gizlice mozarta sipariş edilmesi üzerine yapılmaya başlanmıştır.
incildeki requiem metnine bağlı kalarak parçalara ayrılmıştır. ancak mozart'ın ölümüyle eser kendisi tarafından tamamlanamamış kalan kısmı, onun öğretilerinden yararlanan öğrencisi franz xavier sussmayr tarafından getirilmiştir.
aslında hem ruhsal hem de fiziksel olarak hastalıklarıyla boğuşan mozart, besteyi yaparken daha da hastalanmış ve eseri kendisi için bestelemeye başlamıştır ki belki de bu kadar yoğun duygular taşıması buna bağlanabilir. öldüğünde ise kendi cenazesinde çalınmıştır.
Her seferinde gözyaşları eşliğinde dinlediğim parça, mozart hayranı olmamda bu eserin payı büyüktür.
Ölümüne bir kaç gün kala bestelemiş, ömrü yetmediği için yarım kalmıştır. Sonra öğrencisi tarafından tamamlanmıştır, hafızam beni yanıltmıyorsa(ki yanıltmaz) chopin cenazesinde, kendi yazdığı cenaze müziği yerine, bu parçanın çalınmasını istemiştir.
Mozartın bestelediği yarı kısmı ve tamamlanmış hali olmak üzere her ikisi de arşivimde yer alıyor. özellikle lacirmosa kısmı, bazı gecelerimi zora sokuyor adeta tarifi imkansız acılar veriyor..
mozart ın yaklaşık 650 eserinin içinden en etkileyici olanı... ınsanın kendisine ağıt yakması ve bunu önceden bilerek kendi kendine yanması, ve de aradan ikiyüz kusur sene geçmesine rağmen mozart ın yazarkenki yüz ifadesini notalarda görmek...
hayatımda dinlediğim en iyi müziklerden birisi. müzik denemez uzaydan falan atmışlar bence mozart'ın önüne bu besteyi. adam hissetmiş abi. her enstrüman kendi içinde anlamlı hele tuba mirum kısmı çok fenadır çok. hayatta çoğu şeyi unutturabilir size. 5.1 sinema sisteminde dinlerseniz inanın daha güçlü yapıyor insanı.
w.a.mozart'ın çok hastayken sadece 3 günlük çalışmasıyla yazdığı eser. ne yazık ki tamamlayamadı. onun yerine bir öğrencisi tamamladı. düşünsenize ölüm döşeğindeyken bile bu kadar muhteşem bir eser ortaya koyan bir besteci kim bilir daha yaşasaydı neler yapacaktı...