hakkinda herkesin "alman lisesi mezunuymus bunlar. hayvan gibi almancalari varmis" dedigi bi ortamda, canli konser sirasinda almancalarini duyma sansina sahip olduktan sonra, hic hayvan neyin degil hatta ve hatta vasat denilebilecek bi almancaya sahip gruptur kendileri. veya sadece solistleri.
hürock'ın ilk aktivitesi olan hangar partisinde, gece buz gibi havaya aldırmaksızın herkesi çoşturan, popüler olduktan sonrada çizgisini değiştirmemiş kaliteli rock grubu.
eurovision a katılarak bizleri üzüntüye sevk eden grup. nerde kaldı şimdi cambaz, yardım et, darbe??? popüler kültürü ellerinde tutanları yerden yere vur sonra da kalk yurovizyona katıl! özellikle de kerem kabadayı'dan bir tepki beklerdim bu konuda ama görünen o ki turkey: no point.
çoğu zaman alıp elime ışın kılıcımı alıp acımasızca eleştirenleri savunduğum ama yeri gelince de kendim bir güzel haklarından geldiğim grup.
neymiş efendim eurovisionmuş... eurovision biliyorsunuz ki ülkemizde bir vatan millet meselesi haline getirilmiştir. sanki türkiye nin namusudur sağolsun sertab erener bir kez olsun o namusu kurtarmıştır,eyvallah. peki şimdi ne oluyor mor ve ötesine? alıp ışın kılıcımı gözlerine tutasım geliyor ki akılları biraz olsun başlarına gelsin. bu mor ve ötesine ne kazandıracak? zaten mor ve ötesini seven ve dinleyen belli bir kemik kitle(bu lafı seviyorum) var, eurovisiondan sonra bunlara yenileri mi eklenecek sanki...zamanında eklendi de birer birer mor giyen, haruuuun diye bağıran hatunlar konserlerden eksilmeye kendilerine yeni trendler bulmaya başladılar. kısacası demek istediğim şudur ki mor ve ötesi yolunda devam ederken bu zik zakı çizmeye çok mu ihtiyaç duymaktadır bunun merakı içindeyim. bu eurovision denen önemli mevzu mor ötesine ne kaybettirecek? o demin de bahsettiğim kemik kitle zaten onları her halükarda dinleyen insanlar çetrefilli bu işlere de gereksinimleri yok. onlar sadece müziklerinin sesini biraz daha açmak istiyorlar mor ve ötesini duyduklarında. eurovision gerçek dinleyicinin ne bir parçasını alır götürür ne de ilaveler yapar. kısacası benim gibiler için aynı tas aynı hamamdır efendim.
(bkz: trt) genel müdürü tarafından ülkemizi 53. eurovision şarkı yarışmasında türkçe bir şarkıyla temsil etmek üzere prensipte anlaşma sağlandığı açıklanan müzik grubudur.
örövizyon için teklif aldıklarını ve düşündüklerini radyodan duyduğumda sevindiğim grup. ayrıca çok eleştirel bir müzik anlayışları var. gerçi sanat bu ya ne anlamak istersen onu anlarsın.
tıpkı da vinci tabloları gibi. italya 'da yaşadığım yıllarda bizzat tanık oluğum durumdu efendim.. kimisi gizli dünya güçlerine mesaj olarak anladı,kimisi tanrı'ya isyan,kimisi dinlere karşı geliş.. boşa dememiş dimi dan brown efendi "da vinci code" diye..
bizim de yerli da vinci code larımız var..
"ne hasta bekler sabahı
ne taze ölüyü mezar
ne de şeytan bir günahı
seni beklediğim kadar.."
buyur ne anlarsan anla..ister aşk,ister özgürlük,ister tanrı sevgisi..
hiç bişey yapmamış olmasa bile türk rock pisayasının önünü açmıştır. sevmezsiniz belki ama şuan severek dinlediğiniz çoğu grup onların sayesinde müzik yapabilmektedir.
solistlerini çoğu tc vatandaşı gibi sevmediğim ama şarkılarında takdir ettiğim bir çok yön bulunan grup. türkçede eş sesli kelimeler vardır. mesela gül, yüz. mor ve ötesinin şarkıları da eş sesli şarkılar gibi. bir derdim vardiyorlar. isteyen aşk acısını buluyor o şarkıda, isteyen küreselleşmeyi dert ediyor asıl derdin kendisi olduğunu fark etmeden. mesela ayıp olmaz mı şarkısında "atılır mıyız oyundan, benzemezsek onlara" diyor muhteremler. çek nereye çekersen, istediğin gibi tanımla kendini içinde. duygular ve ideolojiler üstü şarkılar yapıyor bunlar ama bir kalıbın içinde zihinleri sıkışıp kalmış o ayrı..
