eurovisiona türkçeyi çok sevdiklerinden türkçe şarkı ile katılmıyorlar. bu adamlar ingilizce şarkı söyleme konusunda acayip yeteneksizler. hatta iddia ediyorum bu adamlar rezillliğin ötesinde söyledikleri ingilizce şarkı ile katılsalar idi türkiye hayatındaki en rezil derecelerinden birini alabilirdi. bu savıma inanmayan arkadaşları ilk albümleri şehirdeki the faithful lover, past, reality adlı üçlemeyi dinlemeye çağırıyorum. şimdi en azından avrupadan birkaç eleman ulan türkçe sözlü rock böyle birşey mi diyerek oy atabilir mor ve ötesine. gerçi türkçe sözlü rock yine de mor ve ötesinin yaptığı gibi bir şey değil ama olsun.
dün akşam powerturk tv müzik ödülleri gecesinde şu konuşmayı yapan davulcuya ve soliste sahip muhteşem grup. http://www.youtube.com/watch?v=Mp3Bi6Tfd3A
kerem kabadayı sen çok yaşa.
eurovision adayı şarkıları hakkında yapılan yorumların, şarkının bir kere dinlenmesi akabinde yazıldığını sandığım gruptur. neden mi? çünkü şarkı gerçekten çok güzel. ama ilk defada yumuşak ton geçişleri ve detaylar farkedilemiyor. ilk dinlememde "hımmm, sıradan mı acaba" diye düşündüm, ikinci seferde "hayırdır insalla" dedim, ve üçüncü dinlememde şarkıyı gerçekten çok beğendim. Nedense bir de, mor ve ötesi nin neden hiç piyanoyu destekleyici enstrüman olarak kullanmadığını merak ediyorum. Piyanolu rock mı olur diyenleri duyar gibi oluyorum, bal gibi olur.
Hah bu arada, şarkının ilk defada anlaşılamaması handikapını nasıl aşarız; yarışmada allem edip kallem edip ikinci defa dinleyiciye dinletmemiz lazım, şarkının sunumu sırasında bizim izleyicilerden birinin "deliyim deliii" diye sahneye atlaması ve şarkının tekrardan sunulması hem derecelendirme hem de yarışma tarihinde hoş bir seda bırakması açısından önemli bir faaliyet olacaktır.
eurovisiona sanki albümlerine sıradan bir şarkı koyar gibi hazırlanmış grup.
gerçi sizi oraya yollayanda kabahat. boşa masraf oturun oturduğunuz yerde.
kerem kabadayı'nın yıllar önce duman'ın köprüaltı klibinde görüldüğü sonra (şayet kendi kararı ise) büyük bir hata yaparak dahil olduğu şimdiki grubudur.
euorvisionda seneye elemeye katılmamıza sebep olacak parcaya sahip gurup. tamam sarkı guzel fakat turkce bilenler için gecerli, uluslararası parca değil.
eurovision 2008'de söyleyecekleri şarkıyı 15.şubat.2008 tarihinde saat 19:30 trt 1 ana haber bültenlerinde canlı yayında türk milletine sunacak gruptur.
söylemlerini desteklediğim, dinlemekten usanmadığım, şarkı sözlerini irdeleyerek, düşünerek dinleyecek kadar sevdiğim gruptu kendileri. tabi ki çelişkiler barındırıyolardı içlerinde. ama olsundu.ta ki eurovision'a kadar. kaynar su niteliğindeki bu haberle gruba olan tüm saygım erimiş, yok olmuştur. her sene mutlaka kıyısıdan köşesinden oryantal ezgiler katılır eurovision şarkısına bence bu sene tamamen oryantal olsun. hatta mezdekeyle gitsinler. başarılar ortam çocuğu olmuş sevgili grup üyeleri... saygılar(!)
edit:yahu o kadar kızdım ben bu heriflere neden hala vazgeçemiyorum dinlemekten. evet eurovision yanlış karardı, evet gitmemeliydiler fakat hayat'ı, yardım et'i, 23'ü her dinleyişimde diyorum ki kalite bu adamlar. o aptal yarışmaya da bir nebze kalite katarlar umarım.
samimiyetsizlik kokan grup. suç bende belki bilmiyorum ama, bir türlü ısınamadım ben bu gruba. ne müziklerine inandım, ne anlata anlata bitiremedikleri duruşlarına. amerika'ya karşıyım demek solculuk veya aykırılık değildir benim nazarımda. sıradan bi söylemdir bu; çiğnenip çiğnenip tükürülmüş bi söylem. tek sen değilsin ki amerika'ya karşı olan. cümle alem karşı! tatlı su solcusu derler ya, aha öyle...
anlatmaya çalıştığım samimiyetsizliği son eurovizyon olayında da gördüm. eurovizyona katılıyorsunuz babam, daha da duruştan muruştan bahsediyorsunuz!