Para hirsi para kazanmak icin 40 dakla atiyoruz. merhum Muhsin Yazıcıoğlu cokguzel aciklamis"iki saniye sonrasına garantimiz olmayan hayatımız için fırıldak olmaya gerek yok..."
kim ne derse desin amk herkes modern olma adına değişim de değişim diye tutturup elinde olanı da sikip atıyor. ondan sonra gelsin cehalet, gelsin yıkımlar, gelsin yanlızlık, ayrışmalar vs. vs.
bir kültürümüzün olduğunu ve bu kültürün anadolu kültürü olduğunu inkar edip batı da batı diye tutturduğumuz sürece modern insanın en büyük problemi bizzat bu olacaktır. nihayetinde ne modern ne de insan olamadan göçüp gidecektir zavallı.
insan olun amk biraz insan. sikerim modernitesini.
sözlerime de şunla son vermek isterim:
bir kalbiniz vardır, onu hatırlayın. bir kültürünüz vardır sakın unutmayın.
Güçlü ellerin bir eliyle savurduğu, hapsettiği bir dünyada, bir sürü gibi aynı bunalımlarla oradan oraya çaresizce ve amaçsızca koşuşturmamız. Patron daha fazla para kazansın diye sabah erken kalkıp işe gitmek, saatlerce çalışmaya rağmen emeğin karşılığını alamamak. Zengin olabilmemizi ve başkalarını sömürebileceğimiz bir meslek sahibi olmak için okullara gitmek, 20 yıl okul okumak. Sistemsel bir sorun var ve bizden daha güçlü, alt etmek çok zor onu.
adaptasyondur efendim. günümüz koşullarına uyum sağladığımız zannediyoruz ama işin aslı çok başka. teknoloji ve dünya inanılmaz bir ilerleme içinde. daha doğrusu bu ilerleme görünümlü bir gerilemedir duygusal bağlamda. bir esarettir. bu da bizi birbirimizden uzaklaştırıyor, gerçeklikten sanal bir boşluğa sürüklüyor. netice ; yalnızlık, kayıtsızlık, depresyon...
iletişimdir kuşkusuz. insanların eğlence için ürettiği araçlar zamanla yalnızlaşmaya ve toplumdan soyutlanmaya neden olmuştur. toplumların yeni nesilleri duygularını düşüncelerini yüz yüze aktaramazken telefonda veya bilgisayar başında en koyu sohbetlerin dibine vuruyorlar.
yalnızlık.
modern insanlar modernizme kendisini o kadar çok kaptırmıştır ki en yakındakilerini bile görmez ve izolasyon yaşamaya başlarlar, hayattan kendilerini soyutlarlar.