bi halta yaramayacak olan kampanyadır. arkadaşlar birbirinin götünü yalayacak, "ayy bilmemne mod olsun kampanyamız vardı zatheeeen! bence o olmalı. bu görevi hakediyor" diye salak yağcılıklar sonucunda bol kankası olan biri başımıza mod kesilecek. önceden nasıl seçiliyorsa öyle devam etsin. hatta mümkünse sözlükte pek kanka bağları olmayan, herkese tarafsız kalabilecek olgunlukta biri olsun.
allah'tan sözlükte diktatörlük var da, bu tür heveslere kimse itibar etmiyor. bir düşünelim sözlükte seçim olsa kimler kazanır. mavi boncuk dağtıcıları. böyle iyi toplamayın a. koyim.
demokratik ama seçimde oy kullanmak için belirli oy sayısına ulaşmış,
böyle denilince hiç de demokratik görünmeyen öneri. korporatif ve işbirlikçi bir öneri hatta.
sözlük vs. kapalı comunitylerde; üretim araçları ve o araçlardan üretilen ürünlerin artık değerinin paylaşılmasında yaşanan sorunlar ve bu paylaşımın ortaya çıkardığı farklı sektörlerin kendi aralarında rekabetlerinin düzenlenmesi, aynı paylaşımın yarattığı sınıflar ve sınıflar arası savaş ve saflaşma benzeri alttan yukarı talepler olmadığı olmayacağı için sözlük yönetiminde demokratikleşme diye bir şey de tamamen aptalcadır.
pek iyi bir kampanya değildir. zira çoğu yazar birbirini iyi tanımıyor bu yüzden seçimler pek verimli olmaz. sadece kişinin ismine oy vermek pek iyi seçim değildir. zaten türkiye'nin en büyük sorunu da bu değil midir? genel seçimlerde vekil seçiyoruz ama kimi seçiyoruz belli değil sadece partiye oy veriyoruz. araştırmaktan eriniyoruz.
dillerde türkülerle, ellerde çiçeklerle
gönülde sevgilerle ulup'un vakti geldi
gelin birlik olalım elele tutuşalım
sevgiyle buluşalım ulup'un vakti geldi
yazarlar gülsün diye, çaylak sevinsin diye seovi utansın diye ulup'un vakti geldi
düğümü çözmek için, oyunu bozmak için
destanlar yazmak için ulup'un vakti geldi
rodos'a kadar yüzebilecek kondisyona sahip olmayanları zerre desteklemeyeceğim kampanyadır.ee devir yalan dolan devri kardeş herkese güvenemiyor insan.