vallahi şu son fenerbahçe çıkışları beni kıllandıran klüp. kasımpaşalılar gibi satın alınmalarını düşünmek bile istemiyorum ama melih gökçek var olurmu olur.
bursaspor' un kardeş takım olup olmadığını bir kez daha düşünmesi gereken kulüp.
yanlış anlaşılmasın, istdiğim şey çok basit. sahaya çıksınlar sonuna kadar mücadele etsinler, fenerbahçe' den puan almak için oyun kuralları ve profesyonellik dahilinde her şeyi yapsınlar. ben eminim ki fenerbahçe' nin de istediği budur. karşısında sonuna kadar direnen, mücadele eden bir takımı yenerek alacağı şampiyonluk anlamlı olur. yoksa paf takımla sahaya çıkan bir ankaragücü bu ülkedeki eyyamcı spor yazarlarının komplo teorileri için iyi bir malzeme olacaktır.
bir galatasaraylı ve bursa' da yaşayan biri olarak tabii ki bursa' nın şampiyonluğunu istiyorum; ama fenerbahçe şampiyon olursa da tebrik ederim ve hak ettiler de bence. müthiş bir seri yakaladılar çünkü.
ankaragücü bu yaptığı davranışla hem bursaspor ile olan kardeşliğine leke sürmek de hem de fenerbahçe' nin hak ettiği şampiyonluk için şaibeli iddialarına zemin hazırlamaktadır. ahmet çakar, hıncal uluç hatta üzülerek söylüyorum bazı galatasaraylı yöneticiler bile kaçırmaz bu fırsatı.
sağlam taraftara sahip olsalar da çürük takıma sahip olan ankara takımı. ahlak eksikliği olan bireylerden kurulu bir takım. 10 haftadır para alamayan futbolcular bu haftayı bulmuştur boykot için. yakışmıyor. çıkın aslan gibi oynayın. ben en çok vassell'e üzülüyorum. herif sürekli ne oluyor * modunda geziyordur garibim.
ntvspor'a göre,9 mayıs tarihli maçına, futbolcularıyla arasında ekonomik sorunlara dair bir anlaşma olmazsa A' takımıyla çıkabilecek olan spor klübüdür. ankaragücü ekonomik gerekçelerle protestoya giden topçulara tepki olarak maça hakikaten a2 ile çıkarsa büyük bir skandal olur.
öte yandan, kimse böyle bir durumda ne ankaragüçlü topçulara ne de onların protestosuna karşı yöneticilik inisiyatifini kullanan yönetime kızmasın. sonuçta ankaragücü yönetimi de kendi klübünün çıkarını hem diğer klüplere em de kendi topçusuna karşı korumakla yükümlü. a veya b takımının şampiyonluk mücadelesı onları bağlamaz.
böylesi bir olası skandalın suçlusu yıllardır takımların mali tablolarında iyileşmeye gitmeyen şunun bunun tepkisinden çekinip gerekli düzenlemeleri zorunlu kılmayan federasyondur. bir süper lig takımının, halen oynayan topçularına 10 milyon dolar borcu olabilir mi? bir ülke, her sene avrupa'da, devlete milyonlarca dolar vergi borcu olan klüplerle temsil edilir mi? bunları geçin, lig-a diye bir "ikinci ligimiz" var ki, neredeyse istisnasız şekilde, lige katılan hiç bir klüp futbolcu paralarını düzeni şekilde ödeyemiyor...
--spoiler--
kronik bursaspor hastası olarak, ankaragücü'nün ne başkanı ne yönetimi skimde değil. kulüpler kardeş de değildir. sapla samanı iyi ayırmak gerek.
biz, sadece ve sadece tribün kardeşiyiz. taraftarlar arasında var bu kardeşlik. hafta sonu a2 ile mi başlar, yok yönetim formayı giyer kendi mi oynar bilemem. tek bakacağım nokta a takım sahaya çıkmış mı çıkmamış mı budur. kıyameti sonra kopartırız.
--spoiler--
denizlispor faciasından ders çıkaran aziz yıldırım'ın işini bu sefer şansa bırakmayarak kapattığı kulüptür. bu da böyle biline! bir sonraki trabzonspor maçı ise hakem faciaları ile zar zor alınarak şampiyonluk kazanılacaktır. tüm fenerbahçeli dostları tebrik ederiz.
1993 yılındaki maçı da hala konuşmak ankaragücü üzerinden, gerçekten komik. tekrar tekrar söylemek lazım, o sezon ankaragücü diğeri iki büyük kulüpten de 6 ve 4 gol yemiştir. küme düşme hattındaki takımlardan bile 4 gol yediği olmuştur. ve malum 8 gol atılan maçta galatasaray o kadar fark atmasa da, 1-0 yense de şampiyon oluyordu. şu resmi linkten bakabilirsiniz;
o sezondan, aynı linte mevcut ankaragücü'nün sezon içinden bazı maçları;
MKE ANKARAGUCU 0 - 5 KARŞIYAKA (karşıyaka 16 takımlı ligi 13. bitirmiştir o sezon, ankaragücü 8.)
MKE ANKARAGUCU 0 - 6 BEŞiKTAŞ (aslında bu bile yeter ya, neyse)
MKE ANKARAGUCU 0 - 4 FENERBAHÇE
BEŞiKTAŞ 4 - 0 MKE ANKARAGUCU
fakat bu ülkede, bizzat işin içindeki adamlar şike yapıldığını, para verildiğini söyler, kanıtlar sunar, ses çıkmaz, o ayrı.
gökçek faktörüne rağmen futbolcuların şahsi olarak bir yamuk yapacaklarını sanmıyorum, çıkarlar oynarlar. galatasaray vaktinde trabzonspor'a 4 attı, bursaspor ile berabere bile kaldı hem kendini hem onları yaktı. lig şu ana kadar temiz gidiyor, fenerbahçe de şampiyon olursa hak etmiştir ikinci yarıdaki performansıyla, bursaspor da hak etmiştir. bu ligin ağzına sıçarsa gökçekler sıçar diyorum. ankaragücü ve bursaspor seyircisi de ekstra motivasyon ile takımı destekleyecek ve çok zevkli bir maç olacak a2 ile çıkmazlarsa.
Küme düşme korkusu taşımayan ya da Avrupa Kupalarına katılma iddiası olmayan bir kulüp, ligin bitimine 2 hafta kala ortamı neden gerer? Hele hele bu yıl 100. şeref yılını kutlayan, Türk sporunun çınarı olmuş bir kulüp, bu kirli işlerin içinde neden bulunur? Tarih boyunca dostluktan başka bir şey görmediği, aynı renkleri paylaştığı Fenerbahçeye neden birden bire düşmanlık yapar?
Bu ani değişimin altında, kulüp yönetimindeki ani değişim yatıyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçekin oğlu Ankaragücüne başkan olduktan sonra aramızdaki 100 yıllık dostluk bir anda unutuldu.
Önce Ankaragücü gibi 100 yıllık bir çınara yakışmayan bir tetikçi ortaya çıkıp ahlaksızca açıklamalar yaptı. Yaptığı açıklamalar bütün futbol kamuoyunun nefretini kazanınca çarkediyor ve özür diledi.
Bu oyun tutmayınca bu sefer takımımızı Ankara deplasmanında yanlız bırakmak istemeyen taraftarlarımıza uygulanan zulüm başladı. Taraftarımızın bilet alamaması için elinden gelen yapan Ankaragücü yönetiminin amacını anlamak mümkün değil?
100 yılını kutlayan bir kulübün böyle çirkin olaylarla anılması en çok Ankaragüçlüleri yaralamalı, üzmeli... Kendi siyasal amaçlarına ulaşmak için Ankaragücünü kullananlara hesabı önce onlar sormalı. Şimdi olmasa bile er geç bu yıl yaşanan rezaletin hesabını soracaklardır.
Ancak biz o kadar beklemeyeceğiz. Nedenini anlayamadığımız Fenerbahçe düşmanlığının hesabını Melih Gökçek`ten soracağız. Oyununu oyumuzla bozacağız! *
bazı gerizekalıların hala üstünden fenerbahçe'ye bok atmaya çalıstıkları klüp. ulan sanki futbolcular fenerbahçe'nin futbolcusu, sanki bu adamların parasını fenerbahçe vermemiş ki haberin asparagas olduğu ortaya çıkmış hala neyin peşindesiniz amına koym. naçizane bir önerim olacak; bursaspor, ankaragücü, beşiktaş, galatasaray futbolcularından oluşan bir karmayla çıksın bu klüp maça nasılsa hepsi beraber hareket ediyor, hem böylece fenerbahçe hepsini bir defada yenmiş olur. ayrıca fenerbahçe taraftarı bütün derbileri kaybederek kazanılmış şampiyonlukları, el sikiyle kazanılacak kupaları istemedi, istemez!
fenerbahçe düşmanlığı, nefreti, antipatisi * yüzünden üzerine büyük beklentiler yüklenen, kaybedince de suçlanan kulüptür. tamam gökçeklerden dolayı ben de günahım kadar sevmem bu kulübü ama biraz mantıklı düşünmek lazım.
bir yanda ligde 11. sırada olan ve 33 maçın anca dokuzunu kazanabilen ankaragücü, diğer yanda şampiyonluk için galibiyetten başka bir sonuca razı olmayan fenerbahçe. tamam gelecek hafta trabzonspor'dan çok çok çok düşük bir ihtimal de olsa sürpriz beklenebilir ama elinizi vicdanınıza koyun. ankaragücü'nün eti ne, budu ne.
bu mudur bizim kardeşliğimiz dediğim ve kardeşliğimizi kaç paraya sattığını merak ettiğim takımdır. lafım tarafatara değil futbolculara, yanından geçen fenerliyi gülerek seyreden futbolcularadır
"gökçeklerin" şov yapmak için bütün türkiye'ye maymun ettiği takımdır.
senin etin ne butun ne kardeşim? sen koskoca fenerbahçe'yle baş edebilir misin? bursaspor'dan ses çıkmıyor, sen ötüyorsun 15 gündür...
çirkef yöneticilerine, sevimsiz başkanına, zamanında ekmeğini yediği ve kaptanlığını yaptığı takıma ihanet eden antrenörüne ve onlar için oynayacağız dedikleri kız kardeşlerine fenerbahçe tarafından büyük bir kapağın takıldığı takımdır... bir de şöyle bir şey var. *
Bursaspor'un adını duyunca bir tarafları uçuklayan, kupasızlar tarafından topa tutulan, köklü ve Bursaspor'un kardeşi olan takım. Fenere yaranmak için "Biz oynamayacağız, istedikleri kadar gol atsınlar" diye demeç vermek gerektiğini öğreten takımdır ayrıca. Bazıları ligi o kadar babasının çiftliği sanmaya başladı ki, artık karşısında direnç görmeye bile tahammülleri kalmadı. E her maçta en az yan hakemi satın alırsan ne olacaktı ki?
