en iyisini yapan kızdır.
benimdir.
anneme hep nihatdoganinyengesi uyuyakalmis de diye tembihlerim misafirler gidene kadar tuvalete mutfaga bile çıkmam.
coluk cocuk babam filan kapimi tiklayip iceri cagirir ses cikarmadan uyku taklidime devam ederim.
evin kızı ben olabilirim... muhtemelen misafirin geldiğini fark etmedim... ben böyle çok fırsat kaçırırım. zaten ne zaman gözüksem misafirin oğlu gelmez... bosu bosuna misafir oglu tshirtumu giymis olurum...
kimse kusura bakmasın da edepsizliktir. dün ramazan vesilesiyle yemeğe gittik, yıllar sonra tıraş olmuşum sinekkaydı, limon kolonyamı da sürmüşüm mis gibi kokuyorum, artanı da saçıma çekmişim jilet gibiyim. neyse, yemekte 5 10 dakika gördüm. ki gördüm denemez görüş açıma tersti. bilerek oturttukları o kadar belli ki. bildiğin kafamı çevirip de bakmiyim diye yani. sonrası toz duman.
bak bayramda da gelmez bunlar. telefon gelir evde misiniz diye, hazırlanırsınız alelacele gelen gene ana baba. sonra vay efendim yeni nesil neden akraba ziyareti olayına soğuk. bunlar gibiler yüzünden. eminim buradaki kızlar da böyledir. yüzde yüz aga. kesinlikle.
el öpme, tanımadığı ve belki muhtemelen hayatında bir daha görmeyeceği uzaktan akrabalara servis yapma ve akabinde bulaşıkları toparlama işleminden kendini muaf tutmak isteyen kız davranışıdır, haklı bulduğumdur.
Türk aile yapısıyla alakalı bişey. Ya amınakoyim bi şeyi de kapitalist toplum tüketim çılgınlığına bağlamayın arkadaş ya. Formatın da anasını sikeyim ayrıca. Ne kapitalist toplum amk ne tüketim çılgınlığı. Kız ay bni sikickler diye çıkmıyor işte başka bi boktan değil.
evin kızının birkaç kan bağı ve genetik yakınlık sebebiyle normalde hiç samimi olmadığı insanlarla sammimiymiş gibi davranma oyununu ve hanım hanımcık kız rolünü oynamak istememesinden de kaynaklanabilecek durumdur.
kapitalist ideolojinin tam olarak istediği şeydir aslında. aile kurumunun geleneksel işlevlerini yok etmek!
bayramlarımızı, alışkanlıklarımızı, örf ve adetlerimizi, gelenek göreneklerimizi bir bir bitirmek!
peki sonrasında ne mi oluyor, aileler darmadağın oluyor. kişiler için böyle özel günlerin hiçbir anlamı kalmıyor.
giderek yalnızca bir tüketim çılgınlığına dalıyoruz. unutuyoruz bütün bu güzellikleri, güzel günleri.
efendim belki diyeceksiniz ki sende herşeyde kapitalistleşme, kapitalistleşme diyorsun be adam..
ancak bilinmelidir ki, kapitalist ideoloji aileyi yok edip insanları giderek 'bencillik' kavramına alıştırıyor.
o odadan çıkmayan çocuk için aile ortamı değil, dışarıdaki hayat cazibeli duruyor..
tabi bunun bir başka sebebi daha var. aile bireylerinin çocuklarını eğitirken onları yalnızlığı alıştırmaları.
eğer ki aile çocuklarını büyütürken, onları hiç akrabalarıyla tanıştırmamış ise çocuk özünü unutacaktır!
bu yüzden diyorum ki, onları akrabalarınızla iç içe büyütün. imkanınız yoksa bile sık sık ziyaret edin..
edin ki hem çocuk yeri geldiğinde kime boyun eğeceğini bilsin, hem de milli bilincini ve kültürünü kaybetmesin!